"Seungmin sen demedin mi geçen ay kızgınlığında ilaç kullanmadım diye. Başka türlü nasıl bastırabilirsin ki?"
Seungmin emin değildi. Olanlar doğruydu evet ama bu ihtimal aklına hiç gelmemişti. Tamamen yalnızlığa odaklanmış ilerideki yaşamını tek başına sürdürmeyi düşünmüştü.
Chan, Seungmin'in gerginliğini anlamıştı. Eğer ortada bir bebek varsa Hyunjin ile boşanamayacaklarını düşünüyordu.
Kardeşinin elini tuttu ve güven verici bir şekilde sıktı.
"Seungmin istersen testi hemen yapma sabah kalkınca da yapabilirsin. Sadece bu da bir ihtimal ve emin olmalıyız anlıyor musun? Sadece üşütmüş de olabilirsin. Eğer diğer ihtimal gerçekse onu da sonra konuşuruz. Sen şimdi çayını iç uyu. Sabah miden bulanmaya başın dönmeye devam ederse testi yaparsın tamam mı?"
Seungmin başını sallayıp çayını bitirdi. Bir gün olsun huzurlu bir uyku geçirmek istediği için bu durumu düşünmemeye karar verdi. Nasıl olsa sabah bütün taşlar yerine oturacaktı.
Diğer yandan Hyunjin bir aralar ikisinin yaşadığı evde şimdi tek başınaydı. Alışabilirim diye düşündü. Nasıl olsa bu evde her zaman mutlu değillerdi.
Evin dört bir yanında kahkahaları kadar bağırışları da yankılanıyordu. Kaç gece birbirlerini kırmışlardı sayamıyordu. Kaç biblo kırılmıştı sinirden.
Böylesi daha iyiydi. Ayrılarken birbirlerinin kalplerini kırmıyorlardı. Seungmin'e çok kızmıştı ayrılığı kafasına çoktan koymuş diye ama işler ciddiye binince Hyunjin de anlamıştı böylesinin daha iyi olduğunu.
Düşündü biraz. Tam olarak nerede iplerin koptuğunu. Henüz lisedeyken yaşadıkları ilişki hepsinin özendiği türdendi.
Hyunjin asla Seungmin'e kıyamaz bir dediğini iki etmezdi. Seungmin de nazını çeken tek kişiye yani Hyunjin'e bebeklenirdi.
Abisi bile bir süre sonra Seungmin ile ilginlenmeyi bırakır Chan'a koşardı ama Hyunjin asla bırakmaz kendi bebeği gibi ilgilenirdi.
Çok severdi bebek Seungmin'i. Fakat Hyunjin'in ailesi Seungmin'i şımarık bulur ısınamazlardı. Bu yüzden evlenmelerine karşılardı.
Hyunjin'in yanına Hyunjin gibi zarif ve olgun bir omega istiyorlardı. Çift için bunlar hiçbir zaman sorun olmadı. Sevgileri her şeyin üstesinden geliyordu o zamanlar.
Seungmin'in tek ailesi de abisi ve onun eşiydi. Fakat Minho, Hyunjin'in ailesinin aksine Seungmin nasıl ve kiminle mutluysa her şekilde onu desteklerdi.
İşler ciddiye benim evlilik vakti gelince de aileler patlak vermiş sorunlar ortaya çıkmıştı.
Hyunjin'in ailesi Seungmin'in üstüne gidiyordu. Minho da boş durmuyor kardeşini savunmak için onların üstüne gidiyordu.
Seungmin'in günden güne üzüldüğünü gören Hyunjin ise ailesini karşısına almış Seungmin ile evlenmişti.
Başta mutlu olan evlilikleri günden güne daha kötüye gidiyordu. Seungmin rızası alınmayan ebeveynler yüzünden olduğunu düşünüp duruyordu.
Belki aradaki buzlar erir ve Hyunjin ailesiyle arasını düzeltir diye onları yemeğe çağırmış Hyunjin'e sürpriz yapmıştı.
O gün için bir sorum yoktu aileler aralarındaki sorunları halletmiş gibi görünüyordu.
Ama evlilikleri hala düzelmemişti. Sorunları devam ediyordu. İkili çalışıyor ev geçindiriyordu. Yoğun tempoları vardı. Seungmin artık Hyunjin'e nazlanamıyor Hyunjin de Seungmin ile ilgilenemiyordu.
Üstelik tek sorun bu değil Hyunjin artık daha kıskanç bir insan olmuş Seungmin'in etrafında kim varsa laf ediyor omegayı da sıkboğaz ediyordu.
Seungmin kişiliğinden ödün vermiyor kısıtlamaya gelemiyordu. Hyunjin onu her kıskandığında Seungmin geri adım atmıyor her seferinde cevap veriyordu. Böylece kavgalar da kaçınılmaz oluyordu.
Bu kadar bilinçli olan çift bir kez olsun oturup adam gibi sorunlarını konuşmamışlardı. Onların sorunları da buydu. Belki konuşsalar her şeyi halledebilirlerdi.
"Halledebilirdik Seungmin."
Hyunjin bu düşüncelerle sabahı ederken Seungmin de elinde çift çizgi olan testle sabahı etmişti.
Geçiş bölümü aşkım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear My All
FanfictionSeungmin, Hyunjin ile olan çalkantılı evliliğinden bunalmıştı. Dahası bu bunalma bebeğe de zarar veriyordu.