"Yani sen de hemen kabul ettin öyle mi? Doğru mu anladım."
"Evet hyung. Nolucaktı başka koymuş bile kafasına."Seungmin'in o sözlerinden sonra Hyunjin belirsizce kafa sallayıp Changbin'e gelmişti.
Doğru düşünemiyordu belki şoktandır bilinmez ama işlerin ne ara bu raddeye geldiğini merak ediyordu. Düşüncelerini Changbin'in hayret dolu sesi böldü.
"Hani siz çok seviyordunuz birbirinizi. Bu yüzden herkesi karşınıza almadınız mı? Ne değişti."
"Hyung bilmiyorum işte. Gelme sen de üzerime. Demek ki ayrılmamız doğruymuş."Changbin kafasıyla onaylayıp mutfağa geçti. Chan'ı arayıp olayları netleştirmek istedi.
Bir iki çalıştan sonra arkadaşının sesini duydu.
"Hyung bu doğru mu?"
"Hyunjin ve Seungmin'i mi diyorsun. Doğruymuş Changbin."
"Seungmin nasıl? Minho çok sinirli mi?"
"Yani Seungmin her zamanki gibi. Minho da çok tepki veremedi. Bekliyordu sanırım."
"Anladım hyung."
"Hyunjin nasıl peki?"
"Yani durgun nasıl olsun? Yanına gideyim ben de hoşçakal hyung."
"Görüşürüz Changbin."Chan telefonu kapatıp daha çok Seungmin'in kullandığı misafir odasına yöneldi. Kapı hafif aralık Minho kardeşinin yanına yatmış ona teselli vermeye çalışıyordu.
Seungmin'in çok teselliye ihtiyacı yok gibi duruyordu. Sadece durgundu. Son zamanlarda olduğu gibi.
Seungmin gerçekten de üzgün değildi. Eve geldiğinde Hyunjin'in verdiği tepki aşırı değildi ama o çok dolmuştu. Yine kısıtlandığını düşünüp sinirlenmişti.
Öyle olmadığını az önce anlasa da boşanmakta kararlıydı. Evlilikleri yürümüyor her ikisi de yoruluyor daha kötüsü de birbirlerine olan saygılarını yavaş yavaş kaybediyorlardı.
Ama kabul Hyunjin'in hemen kabul edeceğini düşünmüyordu. Biraz ısrar eder ya da zor kullanır diye düşünüyordu. Eh bu da işine gelmişti tabi.
"Hyung."
"Efendim güzelim."
"Ben doğru olanı yaptım."Sadece bunu söyleyebildi. Doğru olanı yapmıştı. En güvendiği kişiden de onay bekliyordu. Minho anlamıştı kardeşini. Gülümseyip saçlarını okşamaya devam etti.
"Sen en doğrusunu yaptın bebeğim.Üzülme."
"Üzülmüyorum hyung."Bunu söylerken hafif dolmuş gözleri sanki her şeyi inkar ediyor gibiydi.
"Neden ağlıyorsun o zaman?"
"Ağlamıyorum."
"Gözlerin dolmuş."Seungmin baş edemeyeceğini anlayıp arkasına döndü ve uyumaya çalıştı. Minho da küçüğüne iyi geceler öpücüğü verip eşiyle uyumaya gitti. Kim olursa olsun Chan ile uyumasını engelleyemezdi. Bu kardeşi olsa bile.
"Seungmin ile uyursun sanıyordum."
Minho sırıttı. Üstündeki tişörtü çıkarıp alfanın yanına yerleşti.
"Bebeğim ne zaman sensiz uyudum?"
"Uyumadın da, Seungmin'in belki desteğe ihtiyacı vardır."
"Domuz gibi o, bir şeyi yok."Chan da gülüp Minho'yu kendine çekti. Günün yorgunluğunu eşine sarılarak atacaktı. Huzurlu bir uykuya çekilen ikiliye nazaran Seungmin uyuyamıyordu.
Saatler geçiyordu, normalde başını yastığa koyduğu gibi uyuyan omega dönüp duruyordu.
Midesi olmadığı kadar bulanıyor ve başı da dönüyordu. Günlük hayatında bastırıcılar dışında ilaç kullanmadığı için yine ilaca başvurmadı.
Cenin pozisyonunu alarak uyumaya çalışıyordu. Günlerdir neden böyle rahatsızlandığına anlam veremiyordu.
İlk başta stresten diye düşünse de öyle olmadığı aşikardı. En son dayanamayacak hale gelince abisinden mide koruyucu almak için kalkmıştı ki ağzına kadar gelen acı tat ile lavaboya koştu.
Midesi neredeyse boşalınca zar zor kendini yatağa attı. Biraz nefeslendikten sonra komodindeki sudan içip kendine gelmeye çalıştı.
Seungmin'in açık ışığını gören ve ıkınmalarını duyan Chan odaya dalıverdi. Midesini tutan küçüğü görünce daha da endişelenip önünde diz çöktü.
"Seungmin iyi misin?"
Seungmin sakince başını sallayıp cevapladı.
"İyiyim hyung. Sanırım biraz üşüttüm."
"Bu havada mı? Emin misin Seungmin."Chan hayretle sormuştu. Seungmin hem sağlıklı beslendiği için hem de yürüyüşlerini aksatmadığı için yıl içinde çok hasta olmaz kış aylarını bile birkaç hapşırık ile geçirirdi. Şimdi yazın üşütmesi ona biraz garip gelmişti.
"Ben de anlamadım hyung birkaç gündür böyle başım da dönüyordu. Stresten diye düşündüm ben ama streslik bir şeyi kalmadı sanırım artık."
"Bence de streslik nir şey değil bu. Sen yat bakalım ben sana mide koruyucusu getireyim."
"Hyung gerek yok su an rahatladım zaten hem ilaç kullanmayı çok sevmiyorum biliyorsun."Chan emin olamayıp onaylasa da en azından bir bitki çayı içip yatışsın diye mutfağa indi. İlk defa hasta Seungmin görünce endişelenmişti.
Chan ve Minho ortaokuldan beri tanışıyor haliyle seungminle de eskiden beri tanışıyorlardı. Bu süre zarfında Minho nasıl onun hayatının aşkı olduysa Seungmin de onun kardeşinden farksızdı.
Seungmin abisine bile anlatamadığı bir şey olursa direkt Chan'a gider ondan yardım ve destek alırdı. Bu her konu olabilirdi, kızgınlık dönemleri bile.
Bunları düşünürken aklına gelen şeyle gözleri büyüdü. Her ne kadar ihtimal vermese de çay tepsisinin yanına hem mide koruyucu hem de kutuyu koydu.
Odaya geri geldiğinde Seungmin yorganın kendini dürmüştü. Chan'ın geldiğini görünce oturur pozisyona geçti. Tam çayı alacaktı ki gördüğü şeyle donakaldı.
"Hyung!"
"Seungmin kızma hemen."
"Gebelik testi nereden çıktı?"Evetttt ikinci bölümmmm umarım beğenirsiniz öptümm 🫶🏻🫶🏻🫶🏻🫶🏻

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dear My All
FanfictionSeungmin, Hyunjin ile olan çalkantılı evliliğinden bunalmıştı. Dahası bu bunalma bebeğe de zarar veriyordu.