"Tek başına çok korkma diye geldim," dedi Minho, şakayla karışık. Ancak sesinde ciddi bir sıcaklık vardı. Felix, başını sallayıp içten bir teşekkürle gözlerini kapadı.Salonun ortasında kocaman bir battaniye ve yastık yığını vardı. Felix belli ki bir süre önce rahat etmek için yastıkları ve battaniyeleri toplamıştı.
"Ne yaptın buraya?"
"Bir şey yapmadım." diye yanıtladı sarışın utanarak. "Küçükken minderlerden yaptığımız evlere benziyor."
"Sen bu kadar rahat ev yapabiliyor muydun?" Konuşurken ortadaki yığını işaret etmişti. Gerçekten de rahat görünüyordu.
"Bilmem denemek lazım." Minho onu kolunun altına alarak yere doğru çekti. Ani hareketiyle saçları onun yüzüne çarparken bir yandan da bağırıyordu.
"Ya ne çekiyorsun!" dedi sırtları yumuşak yastıklarla buluştuğunda.
Minho hiç oralı değildi. Göğsüne yatırdığı Felix'in saçlarını okşarken "Harbiden rahatmış." diye mırıldandı.
"Dedim sana. Ee ne yapacağız?"
"Bilmem. Yatalım böyle."
"Of saçmalama yatmak için mi geldin?"
Çoktan gözlerini kapamıştı. Bu pozisyonda sonsuza dek yatabilirdi onunla. Ama madem mızmızlanıyordu, istediği her neyse onu yapacaklardı.
"Senin için geldim işte. Ne istiyorsun söylesene."
"Hmm, bir düşüneyim." Dirseklerinin üzerinde doğrularak Minho'nun yüzüne doğru döndü. Şimdi göğsünde yüzüstü bir şekilde yatıyordu. Minho hafifçe gıdıklandığı için gülerek onu biraz aşağı kaydırmak için dokundu.
O sırada soğuk ellerini fark ederek avucuna aldı. "Ellerin neden buz gibi?" diye sordu avucundaki ellerini hafifçe sıvazlarken.
"Isıtsana işin ne."
"Bak gelir gelmez kaşınıyorsun. Zaten kedi gibi yattın üstüme." Minho'nun alaycı ama kendinden emin ses tonu üzerine Felix "Of salak." diyerek kalktı.
"Tamam küsme gel."
Tekrar aynı pozisyonda yattıklarında Felix kıkırdadı. "Kendimi babasına emanet edilen çocuklar gibi hissediyorum. Kendi rahatını bozmamak için beni de kolunun altına sıkıştırdın."
"Tamam gel sana çocukluk anılarımı anlatayım."
"Çok haylazmışsın sen. Gerçi şimdi de bir şey fark etmiyor ama."
Minho'nun gözleri parladı, anılarına dalmış bir şekilde başını salladı. "Bir keresinde sınıftaki tüm sandalyeleri öğretmen sandalyesine bağlamak için arkadaşlarımı ikna etmiştim. Hoca gelip oturun dediğinde oturmayıp biraz beklemiştik. Sonra tam o oturacağı sırada yavaşça sandalyeleri çekince kadın düşmüştü."
"Çok kötüsün ya!"
"Evet sonra disipline gitmiştim zaten."
"Hak etmişsin."
"Bir keresinde de okulda bütün tuvaletleri tıkayıp tüm okulu bir günlüğüne tatil ettirmiştim."
Felix gülerek, "Biliyorum, Hyunjin her birini anlattı bana," dedi. Minho'nun yüzündeki şaşkınlık karşısında devam etti. "Ne var ya hepsini öğrenmek istemiştim."
"Ve tüm bunlara rağmen şu an buradayız?"
Felix bir kahkaha patlatarak "Evet sana daha çok aşık olmuştum yaramazlıkların karşısında."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stayc's brother ☆ minlix ✓
Fanfictionhyunjin'in en yakın arkadaşı felix ve abisi minho.