Pazartesi sabahi erkenden kalktim.Kuaföre gitmek için hazırlandım.Babamın düğününe geç kalmayi istemem. O çok beğenerek aldigim -turkuaz tek kollu bacağımın bir karış üstünde bitip oradan yere kadar tül uzanan- elbisemi, parlak taşlı ayakkabimi ve ayakkabıma uygun çantami yanıma aldiktan sonra kuaförde aldim soluğu. Ah,nu arada ben Defne.Annem ve babam boşanalı 4-5 yıl oluyor.Ve ikisi de yeniden evleniyor.Daha doğrusu annem evlendi,babam evleniyor.Her neyse. Kuafördeki kadınadan sarı saçlarıma iri bukleler yapmasını istedim.Kuaförde işimi bitirip düğün salonuna geldigimde ilk isim babami bulmak oldu.Tabi üvey annem Ayla abla da onun yanındaydı.Ve... bi dakika şuan radarlarima bir meteor takildi. İcimden kim bu çocuk acaba diye gecirirken "Demir !!" Ayla ablanın seslendiği kişi...Ve o an ilk kalp krizimi geriyor olmaliydim çünkü o meteor bize dogru yaklasmaya basladi . Yanimiza geldiginde Ayla abla ona " Defne'yle tanisin" dediginde Demir'e baktim ve o da bana bakiyordu . Elimi uzattim ve tokalastik. Bu sırada Ayla abla oyle bir sey dedi ki aklim şaştı .
"Bundan sonra bu iki kardesin cok iyi anlasacagini dusunuorum". Ne!!! Bir dakika bu meteor benim kardesim mi ?! ( Üvey Kardes :)) asdfgas ...)Ah hadi ama bu bir şaka olmalı.Böylesine yakışıklı bir çocuğun kardeşim olacağına üzülsem mi sevimsem mi bilemiyorum açıkçası.Mutlu olmalıyım, çünkü bu meteorla aynı evde yaşıycam.Üzülüyorum çünkü böyle bir yakışıklı kardeşim değil sevgilim olabilirdi.Off off oturduğum yerde bunları düşünürken çaprazımdaki sandalyeye birinin oturmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.Oturan kişi Demir 'di. Elindeki telefonda bir şeyler yapıyordu.Fırsat bu fırsat diyip onu incelemeye başladım.Omuzları geniş,boyu uzun,yüzü melekleri kıskandıracak kadar kusursuz bir yüz.Bakışları o kadar duygusuz ki insan olduğundan şüphe ediyordum.
"Beni kesmeyi ne zaman bırakmayı düşünüyorsun?"
Açıkçası hiçbir zaman,bu güzelliği hayatım boyunca hiç sıkılmadan.....DUR BİR DAKİKA! Nasıl?Benim olduğum tarafa bakmadan nasıl gördü ki?Her neyse şuan bunu düşünme mantıklı bir açıklama yapmalısın Defne.Unutma, mantıklı ol!
"Ben?Ben mi seni kesiyormuşum?Hiç de bile, ben... Senin arkandaki şeye bakıyordum."
Hah,aferin Defne çok mantıklı oldu gerçekten.Bilginiz olsun diye söylüyorum Demir'in arkasında duvar var.
"Hmm yani baktığın şey..duvar mı?"deyip bana inanmadığını belli eden bir ifadeyle baktı.
"Evet,bence duvarın rengi ilginç.Olamaz mı?!" eh, eğer direniceksem sonuna kadar direnirim.Demir eğlendiğini belli eden bir ifadeyle bana baktıktan sonra
"Beyaz?" dedi.Ah hadi ama ben nasıl bir aptalım böyle.!
"Evet Demir,beyaz.En sevdiğim renktir bu yüzden ona bakmak hoşuma gidiyor.".Konuştukça daha da dibe batıyor gibi hissediyordum. Aslında bir beyazın en sevdiğim renk olduğu doğru.Ama ona bakmak niye hoşuma gitsin ki?Eminim Demir de böyle düşünmüştü çünkü yüzündeki alaylı gülümsemeyle "Tabii,öyledir."deyip telefonuyla ilgilenmeye devam etti.Off rezil oldum yaa vallahi rezillik.Bir daha dönüp bakamam asla zaten.Bakamam ki utançtan.Eminim şimdiye kadar kızarma aşamasını çoktan geçip morarmışımdır.Beyaz tenli olmanın dezavantajı...15 dk sonra Demir'in telefonu çalmaya başladı.Açtıktan sonra bir kaç kısa kelimeyle cevapladı ve kapadı.
"Benim önemli bir işim çıktı, annem sorarsa söylersin."
dediğinde ne işi olduğunu merak etsem de yeni tanıştığımızdan beni ilgilendirmez diye düşündüm ve sadece "Peki" diyebildim.Ve işte ilk bölüm.Evet biraz sıkıcıydı bu bölüm ama henüz ilk bölüm olduğu için böyle,.Bu arada bölümleri bir arkadaşımla beraber yazıyoruz.Ve bu ilk kitabımız bu yüzden hatalar olabilir.Şimdiden özür dileriz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Kardeşler...
Literatura FemininaBu hikayeyi neden yazdigimi bilmiyorum . Hayal gücü diyelim .. :)