~JISUNG~
"Hey uyanın millet!"
Sabahtan beri Hyunjin'in bağırmaları kulağımda çınlıyordu ve lanet olsun ki başım feci bir şekilde ağrıyordu. Sanırım dün içkiyi fazla kaçırmıştım ve hiç kalkmak istemiyordum. Ayrıca bulunduğum konumdan da oldukça memnundum.
"Jisung derhal o koca götünü kaldır,geç kalacağız!"
Tanrım sen bana sabır ver! Hayır azıcık el insaf yani en azından bağırmasa.
"Hey minik sincap, hadi kalk artık"
Hyunjin bir sus art- MİNİK SİNCAP MI? Bu kesinlikle Hyunjin değildi!
Hemen gözlerimi açtım, nerede ve ne halde olduğumu sorguladım. Kafamı yaslandığım yerden kaldırdığım sırada koltuk olduğunu düşündüğüm yerden aşağıya düştüm. Ciddi anlamda ağlamak istiyordum, başım zaten çatlamak üzereydi.
"Jisungiee~ iyi misin?"
Dedi Hyunjin gülerek. Şuan yorgun olmasam ağzının ortasına bir tane yapıştırırdım. Hala uykum olduğu için mızmızlanarakta olsa dudaklarımı arakladım ve uyuşuk bir sesle;
"Sanırım kalçam kırıldı"
Dediğimdeyse ikiside güldü. Ha ha ve ha! Çok komikti al birini vur ötekine. En sonunda zar zor da olsa kalkıp lavaboya gittim. Resmen çarpılmış gibi görünüyordum.
Eğer bu halimle gece Hyunjinin karşısına çıksaydım kesin altına sıçardı. Bunu bir ara kesinlikle yapmalıydım. Yüzümü yıkadım ve saçımı taradım. Ama Minho'nun omzunda uyukaldığımı hatırlayınca yanaklarım kızarmıştı.
NE DİYE AKLIMA GELMEK ZORUNDAYDI Kİ? Daha fazla utanmamak kendi
kendime ona kızmak için bahane aradım. Geceden beri bu şekilde uyuduysam kesin omzu çürümüştür. Evet evet kesin! Oh canıma da değsin hak ediyor da zaten.Dün gece olan olay yüzünden kıyafetimin anası ağlamıştı. Bu yüzden de Hyunjin'in yedek okul formasını giyecektim, yani ondan bir pantolon da çalsam fena olmazdı.
Minho ne yapmıştı onu bilmiyordum tabi. Aynadan kendime baktım. Dudağımda ki yara o kadar da belli olmuyordu. Bu yüzümde küçük bir tebessüme neden oldu.Güldüğüm sırada yanaklarım şişmişti. Bununla birlikte sinirim bozuldu ve kaşlarım çatıldı. Acaba Minho bana bu yüzden mi sincap diyordu?
İyide sincaba benzemiyordum ki ,sadece yanaklarım biraz tombuldu o kadar!Al işte yine aklıma gelmişti. Gerçi dünkü olaydan sonra da hiç çıkmamıştı da zaten. Gıcık kedi anlatsa ne olurdu sanki? Ya o anlatırdı ya da ben öğrenmenin bir yolunu bulurdum. İçimden Minho'ya söverken Hyunjin bağırdı;
"Tuvalete mi düştün jis çık artık geç kalacağız!"
"Sanki her zaman vaktinde gidiyormuş gibi konuşmayı kes Hyunjin!"
Deyip lavabodan çıktım. Hyunjin ise elini çenesi koyup;
"O da doğru tabii" dedi. Bazen beyninin olduğundan şüphe ediyordum. Ona göz devirdim, hyunjin kadar iyi deviremesemde tabi. Üstlerini giyinmiş ikiside beni bekliyorlardı. Tam çantamı alacaktım k- LAN ÇANTAM NEREDE?!
"Minik sincap sanırım okula çantasız gideceğiz" dedi ve güldü.
Bu benim için hiç iyi olmadı, hem de hiç. Evdeki yaratık paramı aldıktan sonra kütüphaneye gidip çalışmaya başlamıştım. Ama artık okul açıldığı için öğrencileri çalıştırmıyorlardı. Bu yüzden cüzdanımda bir miktar para vardı. Evde de alır diye bırakamıyordum. Hay merakıma yenik düşen kafama sıçayım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1934 Sokak •Minsung
Fanfiction-DÜZENLENİYOR!- Zaten yeterince zor bir hayatı olan jisung sınıfa yeni gelen ikilinin illegal işlerine şahit olur... İki kimsesiz birbirlerinin kimseleri olabilir miydi? ___________ -Yan ship içerir! -Tecavüz,küfür vb. rahatsız edici içerikler barın...