2.Bölüm

882 67 144
                                    

keyifli okumalar ✨

|Satır aralarına yorumlarınızı bırakmayı unutmayın|

°°°

Barış Alperin anlatımıyla;

Hepimiz tribünlere doğru bakarken Berkan birden şokla "Allah" diye bağırdı. Liya, kucağında Karan'la bize el sallarken Berkan koşarak sahanın kenarına gitmişti.

Ben de yüzümde bir tebessümle yavaş yavaş onun peşinden sahanın kenarına doğru ilerledim. Berkan eliyle işaret ederek "çabuk aşağı gel" diye bağırıyordu.

Liya, Karan'ı yanağından öpüp yavaşça kucağından indirdi ve merdivenleri inerek bize doğru koşar adımlarla gelmeye başladı.

Gerçek olduğuna inanmadığımdan gözlerimi ovuşturarak gülümsedim. Okul için temelli gideceğini söylediğinde üzülmüştük, ama kararına saygı gösterip ona destek olmuştuk. Çok iyi bir kalp cerrahı olup dönmesini istiyorduk...

Liya aşağı indiğinde demirlerden sarkarak elini Berkan'a uzattı. Berkan, elini tutup öperek "Kızım, nereden çıktın sen ya? Bu gerçek mi?" dedi.

Liya, yüzünde sıcak bir gülümsemeyle, "Size sürpriz yapmak istedim. Daha bomba haberlerim var ama maçı kazandıktan sonra kutlamada anlatırım. Bu maçı alıyorsunuz, göreceğim golleri" dedi. Önce Berkan'a, sonra bana bakıp göz kırptı.

O sırada onu baştan aşağı süzme fırsatım oldu. Onu en son görmemizin üzerinden beş ay falan geçmişti ve inanılmaz güzelleşmişti.

Kaan abi yanımıza gelip gülerek Liya'ya baktı. "Fıstık, hoş geldin" dedi.

Liya el sallayarak "Hoş bulduk,kaptanım" dedi, cıvıl cıvıldı.

Berkan, yerle Liyanın olduğu yükseklik farkını kontrol edip "Aşağı gelsene, ben seni alırım. Sarılmam lazım" dedi.

O sırada Kerem ve Yunus koşarak yanımıza geliyordu. Yaklaştıklarında yine birbirleriyle didişiyorlardı.

Berkan elini uzatmış, Liya'yı sahaya indirmeye çalışırken Yunus, "Amk, bir saattir Liya burada diyorum, inadından kafasını kaldırıp bakmadığı için inanmıyordu bana da hallettim" dedi.

Kerem, şok içinde, "Şaka mı bu?" dedi.

Gülerek kafamı sallayıp "yapmış yine yapacağını" dedim

Liya, Berkan'ın yardımıyla aşağı atladığında Berkan ona sıkıca sarılmıştı. Sarılma süresi uzadığında Kerem, Berkan'ı zar zor ayırarak "Yeter ya, biz de biz de" dedi.

Liya, Kerem Yunus ve Kaan abiye sıkıca sarıldı. Sıra bana geldiğinde gülerek kollarını kocaman açtı. Ben de tebessüm edip ona sıkıca sarıldım.

Daha sonra birine sarıldığımda tutup yukarı kaldırmak bende huy olduğundan Liya'yı da hafifçe yukarı kaldırdım. Ayakları yerden kesildiğinde ellerini omzuma dolayıp "Düşersem döverim seni Barış" dedi.

Sırıtarak, "Şu kollara baksana, ne düşmesi?" dedim.

Liya, gülerek, "Hâlâ aynısın ya, hâlâ havandan geçilmiyor" dedi.

Değer Mi? | barış alper yılmaz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin