Gece ve Güneş

3.Bölüm:Kül ve Duman

Oy verip yorum yapmayı unutmayın bebeklerim😽

Bu hikayede geçen
herşey kurgudan ibarettir!

Keyifli okumalar dilerim🎀

İnsanın acıları vardır. Onu yakan,kavuran bir kibrit ile kül eden.

Yaşanmışlar,pişmanlıklar, zayıf noktalar,travmalar saklanması gereken unsurlardır lakin sakalanamazsa ve yanlış kişilerin kulağında çınlarsa sizi zayıf düşürürler bu yüzden karşındaki kişiyi tanımadan ona bir kibrit bile veremezsin, ki bir kibrit yakar bir ormanı.

Geriye kalan ise sadece kül ve duman olur.

Ve insanın iki seçeneği vardır ya o ateşin içinde yanacak ya da o ateş kendisi olacak.

Ben ateşin ta kendisiyim. O ateşte yanmamak için savaştım ve şimdi yine savaşıyorum ve hayatım boyunca savaşıcam.

Peki ya geriye sadece kül ve duman kalırsa?

O Zaman geriye tek bir seçenek kalıyor. Tekrar canlanmak. Canlanması imkansız olan kül ve dumandan tekrar bir ateş çıkartıp bu sefer daha güçlü bir bedende,daha güçlü bir ruhta geri dönmek. İşte o zaman karşısında zayıf noktası olmayan birini yenemezsiniz.

Hayatım boyunca başımı asla eğmedim ve hala böyle devam ediyor karargahta herkese karşı çıktığım için insanlar bana herşeyi kolay kolay söyleyemiyor.

Ve şuanda ise aradan tam 2 sene sonradayım yıl 2026.

Büyük ihtimalle öldüğümü düşünüyorlar ama ben görevimi bitirmeden ölmem.

2 yıl boyunca takip edildiğimi bildiğim için ülke sınırı dışına hatta şehir dışına bile çıkmadım çoğu kişi bir zaman sonra ülke dışına çıkar buna izin var benim içinde izin var ama önem almak önemli.

Türklerin özenti teröristleri tam arkamda sağlamlaştırdığımız evlerdeydiler bir isim koymamıştık bu evlere sığınak gibiler sadece no,no ayırmıştık ve onlar buraya ova demeyi tercih etmişlerdi.

Özentiler demiştim.

Üstümde siyah önü fermuarlı bir body
Altımda siyah bir pantalon kargo gibi baya bir cepli nerdeyse dizime gelen siyah çizmeler ve sadece gözlerimin gözüktüğü siyah maske ile yaklaşık 5-10 dakikadır gökyüzünü seyrediyordum.

Gözlerim tam o sırada gök yüzünden ayrıldı ve fermuarlı bodynin arasından göğüslerimi buldu. Baktığım şey iki göğüsümün arasındaki o bıçaktı.

2 yıl önce:

Tam arabadan iniyordum ki Kutay bir anda kolumu tuttu ve bakışlarım ona döndü.

"Bir sorun mu var?" Dedim.
Biraz daha bakmaya devam edince yerime geri yerleştim. "Senin yaşayıp yaşamadığını nasıl anlıycaz?" Diye sordu.

"En kısa 6 ay da gelicem dedim ya." Diye yanıtladım. "Ya gelemezsen Gece? Ya önüne bir engel çıkarsa? Biz senin yaşayıp yaşamadığını nasıl anlıycaz o zaman?"

O an duraksadım. Bilemezlerdi. Belki 5 yıl gidemiycektim ve benim şehit haberim duyulacaktı ama aslında ben yaşıyor olucaktım işte bunun için birşey düşünmemiştim. Ama benim aksine Alacakurt düşünmüş gibiydi.

"Senin bir fikrin var mı?"
Kolumu bırakıp asker pantalonunun kenarından bir bıçak kılıfı çıkardı kılıfı açıp içindeki bıçağı gösterdi bana bıçağın
Üzerinde ay ve yıldız sembolü vardı.