İyi okumalar,
yorum yapmayı unutmayın....
"Abi, hani üç hafta sonra okulun başlayacak ya."
Bartu, geniş hastane odasının ortasında Eda ile birlikte karşılıklı bağdaş kurmuş otururken, bir yandan küçük kızı dinleyip bir yandan da meşgul olduğu iş ile uğraşıyordu pür dikkat odaklanmış bir şekilde.
"Hıhım."
Parmaklarının arasında tuttuğu deniz kabuğunun kısa kısmını diğer elinde tuttuğu çakmak ile ısıtıyordu.
"Artık seni daha mı az göreceğim?" diye soran Eda'ya baktı, gözlerini ucu kararmış deniz kabuğundan çekerek.
"O nereden çıktı?"
Eda omuz silkti. "Yani, şu birkaç ayda seni çok az görmeye başladım. Hep Doğuhan abiyle takılıyorsun, eskiden her gün gelirdin."
Omuzları saniyesinde çöken Bartu, başını yana eğdi hafifçe. "Seni boşladığımı mı düşünüyorsun yoksa?"
"Yani..."
"Güzelim, ben gerçekten özür dilerim, tamam mı?" dediğinde, Eda göz kapakları yarıya inmiş kahverengi gözleriyle abisine bakmaya devam etti. "Bunu hiç düşünemedim, ama artık hep buradayım."
"Ben onun için demedim..."
"Dersimin olmadığı zamanlar senin yanına da gelirim." deyip gülümsedi içten bir şekilde. "Kendimi sana affettirebilirim umarım."
Eda, abisinin gülümsemesine karşılık verdiğinde başını yukarı aşağı sallayarak onayladı. "Cücü'yü de artık göremeyeceğim, doktor izin vermiyor."
Bartu, günden güne zayıflayan küçük kıza bakarak iç çekti. Gözaltları çökmüş, geçen zamanlara nazaran eski neşesi ve enerjisi kalmamıştı. Kötüyü düşünmemeye çalışıyordu fakat bu imkansızdı, düşünmemek için verdiği çaba boşunaydı. Gerçekleri görebiliyordu Bartu, doktorların söylediğinin aksine o iyiye gitmiyordu. Kafa derisindeki ameliyat izlerini gizlemeye bile çalışmıyordu artık.
"Ben de okula gitmek istiyorum."
Eda'nın dedikleriyle yutkunmadan edemedi. "Gideceksin güzelim."
Eda'nın yüz ifadesi düzleşti. "Gider miyim gerçekten?"
Bartu başını salladı. "Evet."
Aslında okul konusunu Eda'nın açmasına fazlasıyla şaşırmıştı fakat içinde oluşan kara bulutlar ile buna sevinemiyordu bile. Bir an önce konuyu dağıtması gerekiyordu yoksa Eda daha da üzülecek, kendisi de kuzeninin üzülmesine dayanamayıp gece boyunca kafasında kuracaktı. Bu saatten sonra Doğuhan ile olan zamanını minimuma düşürüp Eda ile daha fazla zaman geçirecekti ve Doğuhan'ın da onu anlayacağını düşündü. Eda'nın Bartu'ya ihtiyacı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kedimi Ver Bana [GAY]
Novela Juvenil[TAMAMLANDI] 053*: Senin kedin mi bu? Doğuhan: Evet, rica etsem atacağım konuma getirebilir misin? Ya da sen at ben geleyim. 053*: İşte o imkansız. Doğuhan: Ne demek imkansız? 053*: Artık benim kedim. Bb. Doğuhan: Ne?