Bölüm 12

38 10 0
                                    


Yaklaşık bir aydır Seungmin ile sevgiliydik ve bu süre zarfında kendimi adeta bulutların üzerinde hissediyordum. Her günümüz, neredeyse her anımız bir aradaydı. Aklımızın bir köşesinde sürekli birbirimiz vardı, düşüncelerimiz hep kesişiyordu. Seungmin sık sık bana gelir, birlikte yemek yapar, sonra da sarmaş dolaş uzanarak günü sadece ikimize ait bir cennete çevirirdik. Zaman sanki durur, dünya sadece bizim etrafımızda dönerdi.

Fakat Seungmin, sevgili olduktan birkaç gün sonra abisine bu konuyu henüz açmadığı için bir sabah panikle beni aramıştı. Telefonda titreyen sesiyle, "Abime nasıl söyleyeceğim? Daha onunla konuşmadan sevgili olduk bile!" diyerek endişeyle sitem etmeye başlamıştı. Onun bu tatlı telaşını, yüzümde kocaman bir gülümsemeyle dinledim. Panik halini yatıştırmak için nazikçe, "Merak etme güzelim, sevgilin senin için abinle konuştu bile," dedim. Ancak bu sözler onu rahatlatmak yerine daha da panikletmişti. Gözümde canlanan o endişeli yüz ifadesiyle ardı ardına sorular sormaya başladı: "Ne demek konuştun Hyunjin? Ne dedi, nasıl tepki verdi?"

Konuşmamızın sonunda, onun içinde düğümlenen duyguları çözmeye yardımcı olabildiğimi hissediyordum. Sesinin tonundan bile hafif bir rahatlama seziliyordu. Telefonu kapatmamızla birlikte Seungmin, abisinin odasına doğru koşmuş, bir nebze de olsa kendisinde biriken duyguları Minho'ya açmıştı. Minho'nun dingin ve anlayış dolu tavırlarıyla geçen sohbetin ardından Seungmin nihayet derin bir nefes alabilmişti. İçindeki sıkıntılar eriyip gitmiş, yüzünde o sıcacık gülümsemesiyle bana geri dönmüştü. Sevgilim sonunda tamamen huzura kavuşmuştu.

Grubun diğer üyelerinde de keyifler yerindeydi. Felix ve Changbin'in ilişkisi, yaz rüzgarlarında süzülen bir gemi gibi sakince ve güzelce ilerliyordu. İkilinin arasındaki uyum, adeta birbirlerine yazılmış bir şiir gibiydi. Onların mutlu hallerini gördükçe içimde sıcacık bir sevinç dalgası yayılıyordu. Öte yandan, Chan ve Minho da da son zamanlarda dikkat çekici bir hareketlenme başlamıştı. Chan'ın, uzun süredir Felix'in üniversiteden arkadaşı Jeongin'e karşı içten içe beslediği duygular su yüzüne çıkmaya başlamıştı. Felix'in dediğine göre, Jeongin de ona kayıtsız değildi; fakat Chan, bir türlü cesaretini toplayıp ilk adımı atamıyordu. Bu yüzden aralarındaki tanımsız ilişki, derin bir denizin kıyısında çalkalanan dalgalar gibi bir süredir sessizce devam ediyordu.

Birde Minho ve Jisung'un arasında yavaşça filizlenen ince bir çekim vardı, Felix ise her zamanki gibi olayların göbeğinde durup bu tatlı durumu gizliden gizliye takip ediyordu.

Bir gece dışarı çıktığımızda, gecenin serin havası tenimize hafifçe dokunurken, ilk kez Jisung ile tanışmıştık. Jisung Jeongin'in ev arkadaşıydı. Minho'nun gözlerinde, sohbetin derinliklerine daldıkça değişen o ifadeyi fark etmemek imkânsızdı. Felix ise fırsatı kaçırmayarak Seungmin'e mesaj atıp "Abine göz kulak ol, işler karışıyor ;)" diyerek her zamanki Felix'liğini konuşturmuştu.

İkilinin gece sonunda numaralarını değiş tokuş etmeleri ve ardından yalnız buluşmalar düzenlemeye başlamaları, ilişkilerinin bir sonraki aşamaya geçeceğinin açık işaretiydi. Aralarındaki bağın, aceleye getirilmeyen, dikkatlice inşa edilen bir köprü olduğunu düşünüyordum. Belki de bu yüzden birbirlerini daha yakından tanımak için zaman ayırıyorlardı.

Gözlerim yavaşça odanın içine odaklanırken, düşüncelerimden sıyrıldım. Yatağımın sıcaklığından çıkmak istemesem de, sevgilime günaydın mesajı atma isteği içimi ısıttı. Telefonumu elime aldım, ekranın yumuşak ışığı yüzüme vurdu ve parmaklarım klavyeye dokundu.


Hyunjin:

Güzellik

Silent Memories - HyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin