Bölüm 11

44 12 12
                                    


Son on günüm, iş tempomun yoğunluğundan dolayı oldukça karmaşık ve yorucu geçmişti. Duruşmalar ve bitmek bilmeyen dosyalarla uğraşmak tüm zamanımı almıştı, bu yüzden Seungmin'le buluşacak fırsat bulamamıştım. Yine de gün boyunca birbirimize attığımız mesajlar ve gece yatmadan önce yaptığımız telefon konuşmaları aramızdaki bağı koruyordu. Geceleri onun huzur dolu sesini duyarak uykuya dalmak, bunca yoğunluğun ortasında bana sükunet vermiş, uyku kalitemi gözle görülür biçimde artırmıştı. Ancak bu beni artık kesmiyordu; onun kollarımın arasında uyuduğunu görmeye, varlığını yanımda hissetmeye her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyordum.

Son günlerde, bir yandan işlerimle boğuşurken bir yandan da Seungmin'e nasıl açılacağım üzerine derin düşüncelerle vakit geçiriyordum. Minho ile yaptığımız konuşmanın ardından, içimdeki tüm tereddütlerin birer birer kaybolduğunu hissediyordum. Sanki aramızdaki tek engel ortadan kalkmış gibiydi ve artık sadece ona duygularımı itiraf etmem gerekiyordu.

Felix'le birkaç kez konuştuk ve her seferinde bana aynı şeyi söylüyordu: "Artık Seungmin'e açılmanın zamanı geldi." Onların bu konuda aralarında bir şey konuşup konuşmadıklarını sorduğumda ise bana doğrudan bir cevap vermiyor, sadece zamanın geldiğini hatırlatıyordu. Bu tavrı beni biraz endişelendiriyor ama aynı zamanda cesaretlendiriyordu.

Bugün ise önemli bir adım atmaya karar verdim. Seungmin'i evime davet ettim. Birlikte güzel bir akşam yemeği yiyecek ve daha önce konuştuğumuz gibi resim çizecektik. Renklerin ve fırça darbelerinin arasında kaybolurken, ona olan hislerimi itiraf etmek için doğru anı beklemeyi planlıyordum. Cesaretimi toplarsam, bu akşam ona çıkma teklif edecektim. Yüreğimde büyüyen bu heyecan, önümüzdeki saatlerin ne kadar özel olacağını şimdiden fısıldıyordu.

Kapıyı her ne kadar onun geleceğini bilerek açsam da, içimdeki heyecanı bastıramıyordum. Evi tekrar gözden geçirmiş, her detayı kusursuz hale getirmek için uğraşmıştım. Her köşe, her eşya, hatta yastıkların dizimi bile mükemmel görünmeliydi. Gözümün önünden kaçırmak istemediğim her detay, onun gelişini daha özel kılmak içindi.

Kapının zili çaldığında kalbim hızla atmaya başladı. Aynaya son bir kez bakarak saçlarımı düzelttim ve derin bir nefes alarak kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda karşımdaki manzara nefes kesiciydi. Seungmin, o tanıdık zarafetiyle karşımda duruyordu. Rahat kıyafetlerinin içinde, yüzünde içten bir gülümseme ile bana bakarken, onu kollarımın arasına alıp sıcak bir kucaklamayla içeri çektim. Teni, her zamanki gibi sıcak ve yumuşaktı.

Yanağına hafifçe bir öpücük kondurdum. "Hoş geldin," dedim, sesimde hafif bir titreme. O ise her zamanki güven dolu tavrıyla bana sıkıca sarıldı ve "Hoş buldum hyung," dedi. Sesi, içimde huzur dolu bir melodi gibiydi.

Ayakkabılarını çıkardığında, elimi beline sararak ona daha da yakınlaştım. "Aç mısın?" diye sordum, gözlerinde merakla dolu bir ifadeyle bana baktı. Yüzünde hafif bir oyunbaz gülümsemeyle, "Hem de çokkk," diyerek tatlı bir nazla söylendi. O sevimli ifadesine dayanamayıp yumuşacık yanağına bir öpücük daha kondurdum. "Gel bakalım, seni harika yemekler bekliyor," dedim ve onu mutfağa doğru yönlendirdim.

Hemen ocağa ilerleyip yemeklerin altını ısınmaları için açtım. Bu sırada Seungmin, derin bir nefes alarak "Çok güzel kokuyor," dedi. Gülümseyerek onun bu iltifatını onayladım ve nazikçe sandalyeye doğru yönlendirdim. "Otur bakalım. Şef Hyunjin hizmetinizde," diyerek şaka yapınca, onun tatlı kıkırdamaları eşliğinde yemekleri özenle tabaklara yerleştirmeye başladım.

Yemekleri servis ettikten sonra ben de Seungmin'in karşısına oturdum. O, büyük bir iştahla masaya bakarken gözleri parladı ve "Hepsi harika görünüyor," dedi. Gülümseyerek, "Afiyet olsun canım. Güzelce ye," dedim ve tabağımdan ilk kaşığı aldım. Seungmin yemeğine büyük bir keyif ve iştahla başladığında, onu izlerken içimde bir gurur ve mutluluk dalgası yükseldi. Onun bu hali, emeğimin karşılığını aldığımı hissettirdi ve ben de aynı keyifle yemeğime devam ettim.

Silent Memories - HyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin