Kafe çok yoğunlaşmıştı. Ve bu Jisung'u her ne kadar yorsa da işini seviyordu. Sadece çok odaklanamıyordu. O da Minho yüzündendi.
Minho sanki gözlerini Jisung'tan çekerse ölecekmiş gibi bakıyor,hem onu süzüp sırıtıyor, hemde ne kadar tatlı olduğunu düşünüyordu.
Jisung, Minho'nun siparişini getiriyordu. Minho ise hâlâ onu izliyordu.
"Buyrun siparişiniz efendim."
Minho duyduğu hitapla sırıttı.
"Başka yerde de efendin olabilirim.""Bunu çok isterdim efendim ama çıkmadığım biri ile yapmam."
Minho tek kaşını kaldırıp baktı. Bu hali Jisung'a çok seksi gelmişti.
"Sevgili değil miyiz?"
"Ben bir teklif almadım?"
Minho küçüğünün cevabı ile sırıttı.
"Onu da yaparız bebeğim. Yeter ki iste."Jisung kulaklarına kadar kızarmıştı. Başını sallayıp, elini yüzünü yıkmaya gitti.
Jisung giderken, Minho Jisung'un dolgun kalçasına bakmaya başlamıştı. Sırıttı. O dolgun kalçaları sıkıp ezmek istedi. Ama kendini tutmak zorundaydı.
Daha sevgili bile değillerdi. O kadar Jisung'u düşünmeye dalmıştı ki, gelen arkadaşlarını görmedi.
"Napıyon lan amcik."
Chan'ın dediği şey ile sinirlendi. Sadece Jisung ile vakit geçirmek istiyordu."Siz benim huzurumu bozmak için mi varsınız!"
🐶ÖPTÜM MUAHH💋