Oğuzhan ın anlatımıyla
Saat yedi olmuştu ve ben gözlerimi kızımın ağlamasıyla açmıştım bir ses daha vardı ama yeni uyandığımdan mütevellit algılayamıyordum
Arkadan alarmın sesi olduğunu anladığım sesle hemen uyandım ve alarmı kapattım yan tarafa baktım ki gece bir iki defa sesini duyduğum bebeğim uyanmıştı, hemen kucağıma aldım.
Karım zaten dünden beri onunla ilgileniyor du işe gitmeden önce biraz baksam fena olmazdı.
terlemişti ama garip bir şekilde kokmuyordu ilaçların yan etkisidir diye düşündüm ve odasına adınladım
"Bebeğim ağlama artık henimiş benim kızımın emziği, berdeymiş. Burdaymış aaa bak babacım çok güzel demi."
Susturamayınca mecbur eylemi uyandırmaya gittim "
"Ömrüm mila ağlıyor işe gitmem lazım, hayatım."
Uyanmayınca biraz sarstım özür dilerim aşkım
"Ödümü patlattın han, ne oldu"
"Şey aşkım alarmı açık unutmuşumda bebekte uyandı susturamadım emziğini emmedi ama ağzını gezdiriyor"
"Ver bana sen çık geç kalma."
"Tamam aşkım, dikkat edin bir şey olursa beni ara olur mu?"
"Hadi oğuz geç kalacaksın git artık"
Kafa sallayıp ceketimi ve kıyafetlerimi aldım yatak odasında üstümü değişiyordum karım ve kızımı izlerken. Ayrı bir güzellerdi böyle
Mila süt içiyor eylemse onu izliyordu biraz emip doyuyordu zaten ama sürekli açtı ya meme emiyor ya ağlıyor yada uyuyordu bu biraz sıkıcıydı ama olsun biraz büyüdükçe yeni şeyler keşfedecekti ve biz tüm bu zamanlarında onun yanında olup ona yol gösteren kişiler olacaktık.
Saat geç olunca önce kızımın bebek kokulu saçlarını öptüm -uzunken daha güzellerdi ama kısada ayrı bir tatlıydı- sorada karımın bal dudaklarını öpüp aşağı indim kahvaltı yapma alışkanlığım yoktu kahve içerdim ama kahve yapsaydım trafiğe kalırdım.
Anahtarı alıp evden çıktım yarım saat kırkbeş dakika sora büronun önündeydim.
Yoğun bir gün olacağını bildiğim için ayaklarım geri geri gidiyordu ama malesefki ister, istemez içeri girdim.
"Hoş geldiniz Oğuz bey. Bu gün sizinle görüşmek istediğini belirten bir beyefendi geldi özel olarak randevu talebinin olmadığını ama sizin onunla görüşmek isteyeceğinizi söyledi."
"İsim bırakmadı mı peki bu kişi?"
"Sarp Karan Şahkulubey efendim."
"Tamam sağol Derya işine dönebilirsin"
Eski bir dostum du sarp benim yetimhanede doğup büyümüştü onlar sonra bir daha bağları kopmamıştı. Yeraltının tanıdık simalarıydı onlar evet onlar Sarp Karan, Serkan Karal, Somer Karay. (Yeni kitap spoi)
Kardeşlerime yardım etmem gereken bir mesele varsa elbet ki ederdim. Kapıyı açtım ve içeri girdim.
"Hoş geldiniz beyler sizi buralarda görmek ne hoş."
"Kardeşim değişmemişsin. Eylem nasıl çocuk evlat edinmişsiniz, baba olmakta yakışır salihim'e"
"Sende değişmemişsin Karay bıraktığım gibisin hala kafa üzülüyorsun.-"
Demem le kafama bu şaplak yemem bir oldu.i
"Heyyy, eylem iyi bu arada , evlat edindik dünyalar güzeli bir kızımız var. Sizide bekleriz eve en yakın zamanda,"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ageplay(BxG+g)
AléatoireFARKLI BİR EVREN! "Hayatım anlıyorum ama bir bebekle ilgilenemeyecek kadar meşgul olduğumuzun farkında mısın" Eylem hep düşündü sorun kendinde diye kendini suçladı, beklide anne olmayı hak ermiyordu. Eşi ise onu anlayışla karşılamıyordu ne yapmalıyd...