Kendini Ülkücü sanan rus

two

Merhabalar umarım hikayemi beğenerek okursunuz.

Hikâyenin tanıtımında dediğim gibi kendini koyu ülkücü sanan biri diye. Aslında ülkesini sevip sayan bir insan ve burada sanan diyerek de demek istediğim öyle ön yargıcı biri değil insanları zorbalamıyor hata çoğu zaman onlara yardımcı olan biri de diye bilirim karakterim için.

Sadece kendini bilmez kişilere karşi bu tarafı açık oluyor ve çoğu zamanda okulda ki kavga ettiği kişiler yabancılar olduğu için okulda ona "ülkücü" denilmeye başlamış o da bunu kullanıp devam etmiş. Karşınızda on yargılı bir birey yok yani.

Lütfen bol bol yorum yapıp beğenin

İyi okumalar

Deniz'den

Şuan karşımda ki insanların hepsi bana bakıyordu. Lan karşınızda ayımı varda bakıyorsunuz,demek istesemde babamın azarlarını dinlemek istemiyordum. Göz devirip konuyu dinlemeye başladım. Karşımda ki kadın konuşmaya başlamıştı.

"İlk önce tanışalım isterseniz?" Demesi ile annem ve babam da onaylamıştı ki anladığıma göre ilk biz başlıyorduk.

"Ben sevim Akman bu da eşim çetin Akman son olarak da egemen deniz akman" karşımda ki kadın gülümserken yanında ki iri yarı adamlardan birinin mırıldanma sesi duymuştum ama Rusça konuştuğu için anlamamıştım ama yanlış anlamadıysam Akman demişti.

Что за Акман(ne Akman ama). Konuşan bu deve adamdan da gıcık almıştım. Yılan bilerek Rusça konuşuyordu benim anlamadığımı görünce pic pic sırıtıyordu.

"Benim adım da Rose gökçe Williams bu da eşim Valentino Williams. Çocuklarımız en büyük oğlum Boris, ikinci oğlum Alex, üçüncü Kaden, dördüncü cedric, beşinci Edwin. İkizler Gavin ve Galvin bu da en küçüğümüz Abel.

Kadın sayerken ben yorulmuştum. Şu bana sırıtan şahısın adı da Edwin mis mis. Bu Gavin ve Galvin ile aynı yaşta olduğumuza da pek emin değilim ama...

Benim düşüncelerimi annemin sesi bölmüştü. "Pekala konuya geçelim isterseniz gökçe hanım" karşımda ki gökçe hanım da anneme kafasını salamastı. "Çocuklar eğer karıştı ise ne yapmayı planlıyorsunuz? " Demişti annem.

Gökçe hanım tam konusacakken Boris olan ondan önce davranıp konuşmaya başladı " deniz'i yanımıza alacağız". Karşımda ki adama sinir ile bakarken bu sefer annem in sesi ile dumara uğramıştım. "Pekala deniz'i almak istiyorsunuz o zaman Galvin de bizim ile kalacak oluyor" ne diyorsun be kadın beni bu kadar çabuk mu siliyorsun şuan.

Ben şuan bomboş bir şekilde duruyordum. Annem gerçekten öz olup olmamayı daha çok umursuyormus.
Boris "Galvin de bizim ile kalacak kendisi gitmek istemediğini belirti" bu sefer babam dahil olmuştu "eh o zaman bizim de size öz olmasada verecek çocuğumuz yok demektir. Test pozitif çıkarsa ki şu benzerlikler ile zaten anlaşılıyor. Galvin sizin ile kalmaya devam edecek ise Deniz de bizim ile kalacak Boris bey".

Babama baktığımda o da kafasını bana çevirip kalk anlamında kafasını oynatmıştı. Tam kalkıyor Ken gerçek ikizim olduğunu düşündüğüm kişi kolumu tutup geri yerime oturtturdu ki bileğimi bırakmadan "Детка, ты больше никуда не пойдешь." "Bebeğim daha bir yere gidemezsin."

Anlamıyorum kardeşim sizi ya. Bileğimi ondan çekmeye çalıştıkça bırakmıyor du ama canımı da acıtmıyordu. Bu sefer babam ayaklanmış ve benim olduğum tarafa gelip kaldırmıştı. Karşımda ki aile ye bakıp "dediğim gibi test pozitif çıktığında bile herkes bu olay yaşanmamış gibi düşünsün çünkü Deniz'i vermeyi düşünmüyorum."

Karşıda ki şu adı neydi la Ali yok la Alex sinirle kalkmıştı ki yanında ki Boris oturturmustu. La bunlar anlıyor da konuşamıyorlar o zaman Türkçe.

Babamın dedikleri bitmiş olacak ki kapıya doğru gidiyorduk.
Babama gelecek olursak da neden yaptığını anlamak çok da zor değil.

Babamın dediklerine eski egemen deniz mutlu olurdu ama iste ben eski ben değilim. Beni sevdiğimden söylememişti bunları karşı aile nin Galvin i vermeyeceğini anlayınca beni vermeyeceğini söylemişti. Eh anlıyorum artık ne düşündüğünüzü babacım.

Annemin de arkamızdan gelmesi ile arabaya binip eve gitmek için yola koyulmuştuk

Williams ailesi

-rusca konuşuyorlar-

"Alex geç otur yerine onlar vermeyeceğini sansınlar test günü halledeceğim ben" demişti boris

"Nasıl halletmeyi planlıyorsun abi?"Kaden'in abisine kaşını kaldırarak sorduğu soru ile Boris derin bir nefes alıp "orasını boşver ben halledeceğim dediysem halledeceğim."

"Ay çok tatlı değil miydi? Aynı minik bebekler gibi" Abel abisini o kadar tatlı bulmuştu ki onu küçük kırılgan bebeklere benzetmişti.

"Aşırı küçük değil mi?" Abel den sonra soru soran Gavin olmuştu. Gerçek ikizinin kendinden çok küçük olması ona hem tuhaf hemde tatlı gelmiştir.

Bu seferde Valentino "bugünlük bu kadar yeter o zaman, herkesin zamana  özellikle de egemen ve Galvin'in biraz rahatlaması gerek. Şimdi hadi arabalara." Babalarını onaylayıp arabaya doğru ilerliyor di.

Arkada kalan Galvin ile Valentino, oğlunun yanına gidip elini onun omzuna atmıştı. "Babacığım unutma ki ben ,biz her zaman senin yanındayız ve seni gerçekten seviyoruz onun için yüzünde ki sahte gülümseme yerine gerçek gülümsemeni takın Galvin'im."

Galvin ise babasının sözlerinin verdiği rahatlık ile babasına gülümseyerek arabaya binmişti. İyi'ki onları tanımış iyi'ki ailesi olmuşlardı. Şimdi zamanı değil di deniz'i de ilk gördüğü andan belli sevmişti ve onu kötü şeylerden de koruyacaktı. O bebeğin korunmaya ihtiyacı vardı.

Akman

"Anne gerçekten bu kadar mı değerli değildim gözünüzde? Ya sen baba anlamayacağım mi sandın sırf o aile onu vermiyor diye sende beni seviyormuş gibi davrandın orada. Bilmiyor muyum o Galvin'i verselerdi beni direkt vereceğinizi.

Bu sözlerden sonra sevim hanım sessizce koltuğa çökmüştü. Çetin beyse o da durmadan yürüyüp duruyordu.

"Ve baba biliyor musun bugün bana attığın o tokatı da asla unutmayacağım. Ben odama çıkıyorum rahatsız etmeyin" diyip odasına çıkmaya başlamıştı.

Sevim hanım ise duydu sözler ile bir anda ayağı kalkıp kocası ile tartışmaya başlamıştı.

Bittiiiii

Geç attığımı biliyorum ve o kadar da uzun bir bölüm olmadı ama hiç yoktan iyidir idare edin.

Hepinizi çok seviyorum ve öpüyorum..

Görüşmek üzere💫💫