Tuvalette öylece yere çökmüş duruyordum ağlamak istemiyordum hiç bir erkek için ağlamak istemiyordum şuan ağlamıyordumda sadece birazcık gözlerim dolmuştu
Ağlamamak için çok çabalıyorum
Evet şuan bu yaptığım çok saçma çocuk sevgilim değil onuda geçtim arkadaşım bile değil
Hiçbir şeyim değil
Sevgilisi olabilir kız arkadaşıda olabilir evet evet olabilir buna engel olamamki
Ama yinede onu başka bir kızla görünce kalbim sızlıyor
Bir ay bir zaman sonra bir buçuk ay olacak onu görüp ona kapılmamın üzerinden koskoca bir buçuk ay geçecek
Onun benden haberi dahi olmadığı benimse her dakikasını bildiğim bir buçuk ay
O kız, aleyna gelip onu öperek masaya oturduğunda neye uğradığımı şaşırmıştım o anki şok ve hüsranlıkla mide bulantısı bahanesi ile kendimi lavaboya atmıştım şimdi ise kapıya yaslanmış öylece duruyordum ama yalnız değildim kapının arkasında benim gibi yere çökmüş kapıya yaslanmış ve sessizce beni bekleyen çisem vardı görmesemde hissediyordum
Dolu gözlerimi silerek kendimi toparladım ve kabinden dışarı çıktım tahmin ettiğim gibi çisem tam düşündüğüm yerdeydi gülümsedim
" güzelim iyimisin " elimle yüzüme su çarptım ve aynadan ona baktım
" kötü olmak için fazla güzel ve pozitifim " dediğimde ise derin bir nefes alarak gülümsedi
Şu hayatta hiçbir zaman bir erkek için kendimden vazgeçmedim geçmemde bu gamzelim bile olsa
" sakın moralini bozma aleyna nasıl biri biliyoruz yapışmıştır çocuğa gedizin öpücükten rahatsız olduğu bariz ortadaydı "
" bakalım ney neymiş zamanla öğreniriz "
" aynen öyle şimdi son dersimize girip şu günü noktalıyoruz yürü bebekk! "
Gözlerim dolu dolu girdiğim lavabodan gülerek çıktım işte ben buydum Sırma Altunay buydu
Sınıfa girdiğimde derince ofladım hepsi birbirinden farklı tür bu hayvanlarla ne işim var benim ya
Alperi omzundan dürttüm
" şu elini siktirtme bana oktay " arkasına bile dönmeden küfür etmesiyle sinirle daha sert ittirdim
" ama yeter ha senin ananı babanı sülale- " arkasına dönmesi ile susması bir oldu
" eeeee devamı " salak çocuk
" sırma senmiydin Alla hallah bende oktay sandıydım it bana sataşıp duruyorduda "
" yerimde ne işin var alper "
" berkle sohbet ediyorduk dalmışım "
" senin yerin neresi alper " geliyorlar bana
" şurası " eliyle hemen berkin yanındaki boş sandalyeyi gösterince salağa bakıyormuş gibi baksam az kalırdı
" SALAK ÇOCUK o zaman niye yerinde konuşmuyorsun! "
" ya şimdi orada tadı olmuyor buradan tam karşılıklı konuşabiliyoruz bilirsin göz teması iletişimin en önemli aracı " öylece ona baktım " biliyorsun demi hani dokuzda işlemiştik ya "
Sabır
" alper! defol yerine git!! " diye bağırmamla kalkıp kendi yerine atlaması bir oldu
" tamam ya ne kızıyorsun "
" sabır " çekerek yerime oturdum çoktan yerine kurulmuş çisemde gülüyordu tabii onada eğlence çıkmıştı
" pişt sırmaşık iyimisin neden bulanıyor miden " arkama dönüp pis berke baktım
