Büyülenmiş gibiydim. Denki beni bahçeye indirdiginde buranin bu kadar güzel olacağını hiç düşünmemiştim.
Etrafta daha önce hiç görmediğim ağaçlar ve onların bı kaçında sanırım bacaklilarin kuş dediği canlılar vardı çok güzel bı manzaraydi.
İzuku:
Vay canına çok güzellDenki:
Burayı beğenmene sevindimAğaçlara bakarken aklıma bişey geldi daha önce onlara hiç adımı soymemistim daha doğrusu soyleyememistim. Bence söylemekten bı zarar gelmezdi
İzuku:
İzuku... Adım. izuku midoriyaDenki:
Waaow çok güzel bı isim. Gerçekten adını sormayı unuttuguma inanamiyorum. Aslında soyadın pullarinin şeklinden belliydi (asil bı soydan geldiği için bu ayırt edici bı özellik) sadece ben orada yaşarken baban kraldi ve sen daha dogmamistin o yüzden adınızı bilmiyordum majesteleri izukuDedi kikirdayarak. Dediğine gulumserken merak etmiştim geçmişini madem bizim sularimizda yasiyordu buraya nasıl geldi..? Ben ona sormak üzereyken o çoktan uzaklara dalmıştı.
İzuku:
Hey denki!Denki:
Hmm efendim
İzuku:
Buraya nasıl geldin?Dedim merakla. Bıraz etrafı izleyip anlatmaya başladı
Denki:
Sanırım 4 yada 5 yaşındaydım. Sizin toprakların sularında yaşıyorduk babamla, annemse benim doğumumda ölmüştü...
Neyse işte bı gün babamla biri arasında bı husumet çıktı sanırım parayla ilgiliydi. Babam sakince konuşurken o adam babama yumruğu geçirdi anlarsın işte sonra kavga falan çıktı. Babamı son gördüğümde yerde yatıyor ve kacmami söylüyordu ben de dediği gibi yaptım. Daha çok küçüktüm onun bı daha goremeyecegimi bilmiyordum...
Sonra sığ sulara kadar yüzdüm. Çok yorulmuştum o yüzden nerede olduğumu anlamadan dev dalgalar beni karaya kadar sürükledi. Orada da bayılmışım
Aslında o gün biraz şanslıydım çünkü uyandığımda bu evdeydim, bakugounun babası beni bulmuş ve merman olduğumu bilmesine rağmen bunu herkesten gizlemişti bakugou ve kirishimadan bile...
İşte o zamandan bu zamana kadar burada yaşadım ve yaşamaya da devam edeceğim.Gözlerine baktım, hem hüzün hemde mutluluk vardı gözlerinde. Ailesini kaybetmiş ama başka bı tane bulmuştu. Onun için mutlu olmuştum
İzuku:
Bı de iyi tarafından bak, eğer buraya gelmeseydin bu harikulade majestelerini de goremicektinKendimi göstererek söyledim bunları. Onu birazda olsa neselendirmek içindi söylediklerim işe yaramış olmaliki önce kinayici bakışlarla beni süzüp sonrada gülmeye başladı.
Öyle böyle konuşarak bol gulmeli bı sohbet yapmıştık. Hava biraz serin oluncada içeri gectikDenki:
Hey majesteleri(!) yürümeyi öğrenmek ister misiniz?Dedi beni koca malikanenin koridorlarinda dolastirirken. Mantikliydi aslında burada bı süre kalicaksam uyum sağlamak gerekiyordu. Bende onay mayetinde kafa salladım
Denki:
Peki o zaman yarın seni almaya gelirim alıştırma yaparızDiyerek beni odama getirdi yatağa bıraktıktan sonra sandalyeyi dolabın yanına koydu.
Yanıma gelip bana sarıldıDenki:
Biliyorum senin için çok zor. İnanki anlıyorum ama buradaki insanlarda câni değil illaki evine donuceksin merak etme sadece biraz sabret.
Ayrıca bı isteğin veya acil bı durum olursa yatağın yanındaki düğmeye bas hemen gelirimİzuku:
Peki, görüşürüzDenki:
Görüşürüz majesteleri ;)Yavaşça odadan çıktı ve kapıyı kapattı.
O gittikten sonra yatakta boş boş uzandım. Hava da kararmaya başlamıştı ama hiç uykum yoktu.
Ben yapicak hicbiseyim olmadığı için uyumayı denerken kapıdan tıkırtılar geldi. Denki olsa ya kapiyi çalar yada diretk girerdi. Ama kapıdaki kişi sanki yakalanmamak için yavaşça açıyordu kapıyı
O odaya girmeden gözlerimi kapatıp uyuyormuş gibi yaptım ne kadar inandırıcı olursa artık.
Tahmin ettiğim gibi giren kişi uyanmami istemiyordu çünkü parmak ucunda yürüyorduKenardaki sandalyelerden birini alıp yatağın yanına ters bı şekilde koydu sonrada önünü sandalyenin sırt kısmında vererek oturdu
Gözlerimi çok kısık bı şekilde açtığım için hala kim olduğunu bilmiyordum ama içimden bı ses bunun kacchan olduğunu söylüyorduKacchan:
Özür... Dilerim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz Oğlanı {BKDK}
FanfictionOğlanımız izuku evinden, denizinden çok uzaklara insanlar diyarına getirilmiştir ve burada onu, ona çok yabancı yenilikler ve yeni tanıştığı yakışıklı bi bacaklı beklemektedir...