Ellerimdeki çantalarla zar zor yürürken evimizin geniş salonunun içinden gelen seslere yönelmek için çantaları yere bırakıp salona doğru ilerledim, ah şimdi yardımcılarımız olsaydı çantaları benim için odama taşırdı ama babam evde çalışan gerekli gereksiz-ki bence gereksiz kimse yoktu- herkesi kovmuştu nedenini sorduğumda ise maddi durumumuzun artık böyşe bir şeye yetmediğini açıkladı yani sanırım, pek anlamadım açıkçası niye yetmiyor ki krrdi kartıyşa ödesin maaşları bedavaya gelmiş olurdu.
Düşüncelerimle salonun kapısına vardığımda zaten evde sadece annemle babam olduğunu düşündüğümden kapıya ufak bir tekme atıp
" merhabalar ben uluslararası ekonomist Derin Akkaya" diyip etrafımda hafifçe döndükten sonra salonun annem ve babam hariç birkaç insan yarması erkek ile dolu olduğunu fark eder etmez utançtan yüzüm kıpkırmızı kesildi.
"Şey, yani hoşgeldiniz demek istedim." Diyip önümdeki adamlara baktım biri babamdan da yaşlı saçları beyazlamış yaşına rağmen gayet heybetli duran bir bey amca diğeri ise yanındaki adamdan da heybetli duram esmer hafif kirli sakallı iri yarı bir adam yan yana oturuyor diğer üç adaö şse yanlarında ayakta duruyordu.
"Sana açıkça söyledim Ahmet, Barış onu istiyor bende usulen gelip ömce sana sordum, he dersen hemen yarın gelip isteyeceğiz"
Ne istemesi ne Barışı diye düşünğrken gözüm önce dolmuş gözlerle bana bakan anneme sonra ise kesinlikle annemin üzüntüden çok çaresizlik barındıran gözlerle etrafa bakan babamı görünce kafam daha da karıştı.
"Ne istemesi ya? Ziynet teyzemi mi istiyorlarmış " diyip en muhtemel seçeneği yani benden bi on yaş kadsr büyük olan yaşlı adamıj yanında pturan adamla yaşı yakın olan teyzemi istediklerini düşünerek.
Kimse beni umursamadan herkes birbirine bakıyordu hey eşşek mi anırıyor burda beni biraz dinşeyin ayol diye bağırasım gelsede boynundaki belirgin damardan sabrının son demlerini kullandığı belli olan heybetli adam bu cümleyi dersem beni gerçektem eşek edebilirdi o yüzden sustum "Olmaz, kesinlikle olamaz, Berat Bey lütfen başka birşey isteyin bilmez misiniz bizim tek çocuğumuzdur Derin? Yıllarca dünyaya gelmesi için uğraştık" diyen babama daha da şaşkınlıkla baktım taö ağzımı açacaktım ki geldiğimden beri sesini duymadığım karizmatik adam konuşmaya başladı.
"Ahmet amca sen de benim kadar biliyorsun ki Derin burdaki hayatının on katı daha iyisini yaşayacak benimle, eğer kabul etmezsen ona şuanki hayatı bile sunamazsın" tane tane konuşup cümlesinin sonunda kapkara gözlerini gözlerime dikti.
Gözlerindeki haylaz bakışlar içimi titretirken ben yanlış görmüşiödir cenabı rabbil aleemin diyerekten kendimi sakimleştirip babama açıklama yapmasını ister gibi baktım.
Sonunda ağzını açıp konuşmaya başlayan babam döktüğü cümleler ile bacaklarımdaki bütün gücün çekildiğini hissetmemi sağladı.
"Derin kabul etmek zorunda değilsin, seni istiyorlar"
BİRİSİ ACİLEN İBANIMA YÜKLÜ MİKTAR PARA ATSIN
Ay ne diyorsun be Derin ama gerçi tomar tomar benjamin amcayı görmek iyi olurdu normal bir zamanda gözlerim dolar şeklini alırdı fakat şuanda eminimki öyşe değildi.
Daha birinci şoku atlatamamışken tok sesli lsrimatik adam babamın cümlesine ekleme yaptı
"Evet Derin kabul etmek zorunda değilsin, fakat edersen eğer babanın şirketi borçlarınının hepsini ödeyeceğim ve iş ortağım yapacağım sizin şirketi" diyen adama çevirdim irislerimi
YOU ARE READING
Bedel(bxb)
Teen FictionBabasının parasının sınırsız olduğunu düşünen, kredi kartının bedava alışveriş yapma aracı olduğunu düşünen Derin birgün eve heldiğinde hayatı kökünden değişir... ünlü mafya ağası Barış borç içinde yüzen Derinin babasına asla kabul olmayacak bir tek...
