10. Bölüm | Kavga.

1.1K 52 15
                                    

Uyandığımda başım çatlıyordu ve belimde bir kol hissettim. Olsa olsa aramızda en çocuk olanımız Elif olabilir diye düşündüm ancak bu kol Elif'in kolu olamayacak kadar kıllı ve ağırdı.

Hemen yataktan doğruldum ve yanımdakine baktım. Yanımdakini görünce çığlık attım ve komidinden satır çıkarttım.

"Lan! Ne işin var lan senin benim yatağımda. Sen ne cesaretle benimle aynı yatakta yatabiliyorsun? Sana kim veriyor bu öz güveni? İki iyi davrandık diye yatağıma girebiliceğinimi sandın? Çık git odamdan vallahi doğrarım seni! Çık git!"

Ellerini kulaklarından çekerken
"Çok konuşuyorsun." dedi.

"Biliyorum! Çıksana odamdan!"

"Tamam gidiyorum. Ama sakinleş. Konuşalım bu konuyu. Yanlış anladın." dedi ve odamdan çıktı.

Ben hala şaşkınlıktan azım açık dururken kapı tekrar açıldı ve Elif içeri girdi.

"Ne cırlıyorsun kızım! Aaa! Elindeki ne lan!" dediğinde elime baktım.

Elimde bir kasap satırı vardı. İlk defa kaldığım bir yerde tedbirsiz kalmamı beklememelilerdi. Hırsız veya sapık falan girerse tedbiri almak gerekirdi. Ben onlar gibi rahat rahat uyuyamazdım.

"Olurda odaya hırsız falan girerse tedbir olsun diye. Napıyoruz bugün?"

"Aşağıdaki sahilde her yaz düzenlenen bir parti varmış. Oraya gitmeyi düşünüyorduk. Uyar mı?"

"Partilerden nefret etmeye başladım." dedim bıkkın bir şekilde. Sanki yıllardır partilere katılıyorum. İlk defa Deniz'in partisine gitmiştim.

"Naz yapma. Hadi kahvaltıya." dedi ve çıktı.

Banyoya girip yüzümü yıkadım ve üstümü değiştirmeye üşenip pijamalarımla kahvaltıya indim. Bay Sapık ortalıkta yoktu.

"Günaydın."

"Günaydın Serdar." dedim ve ağzıma zeytin attım.

"Bay Sapık teşrif etmemişler."

"Bay Sapık?" dedi Miray gözlerini kısarak.

"Sanırım ben oluyorum." diye kapının önünden bir ses geldi. Ta kendisiydi.

"Nasılda biliyor kendini."

Gözlerini devirip masaya oturdu ve tabağına kahvaltılıklardan almaya başladı. Hayır yani dün gece ne olmuşta benim yanımda yatmış? Birşey olmuş olsa bile beni yatağıma yatırıp neden gitmemiş? Demek ki ne zamandır aklında beni savunmasız hale getirip pijamalarımı giydirip yanımda yatmak... Bir dakika... Benim pijamalarımı bana kim giydirdi? Allah kahretsin! Onu öldürücem!

Gözlerimi tabağımdan ayırıp ona diktim ve onunda bana baktığını gördüm. Hem de pişkin pişkin sırıtıyordu. Hayır, neden İstanbul'daki uslu çocuk olmuyordu? İstanbul'dayken de çok uslu sayılmazdı ama burda yaptığı edepsizlikleri orada yapma fırsatını yakalayamamıştı. Bu da onu uslu biri yapıyordu. Sandalyemden kalkıp onun olduğu tarafa ilerlerken masadakiler bize bakıyordu.

"Sen gelsene benle." dedim ellerimi belime koyup.

Muzipçe güldü ve bana doğru döndü.

"Neden?"

Güldüm ve ona doğru eğildim. Aramızda çok olmasa da az bir mesafe vardı. Masadaki herkes yanlış anlamış olacaklar ki merakla bize bakıyorlardı.

"Eğer hemen kalkıp benimle gelmezsen sabah gördüğün satırla kafanı yarıcam."

"Satır mı?" diye sordu şaşkınlıkla Serdar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 29, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZENGİN PİÇİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin