Derin bir nefes alıp ayaklarımı bir birine çektim ve kolarımı ayaklarıma bağladım hava çok soğuktu ama içerisi sıcaktı
pencereden dışarıyı izlemeye başladım yağmur deli gibi yağıyordu yine sonbaharın tam ortasındaydık normaldi aslında
Dışarya göz gezdiridim korumalar şemsiyeleriyle dolaşıyorlardı etrafta bende başımı koluma yaslamış yağmuru izliyordum
Kafam çok doluydu herşeyin ani olması kafamı çok karıştırmıştı evleniyordum yarın
Ama tek bir mutluluk duygusu taşımıyordum tek bir heycan yoktu içimde sadece kırgınlık vardı içimde
Yanlızlık çok boğucuydu aslında yanlız değildim kuzgun vardı ama ruhen yapa yanlızdım hep
Çaresizlik içide kalmış bir çocuktum ben kafese hapsedilmiş kuştan farkım yoktu
Ben dışarıyı izlerke kapının çalınma sesi yankılandı koca odada ne oraya döndüm nede cevap verdim
Sadece sesizleştim çünkü kafamdaki o sesler o düşünceler bana yetiyordu zaten birde başka cevap veremezdim
Kapı ikinci çalıştan sonra açılmıştı işte o zaman gelenin kuzgun olduğunu anlamıştı
Çünkü kimse kapımı ben ses çıkartmadan açamazdı ama kuzgun açabilirdi çünkü o herkes değildi
O kuzgundu...
Gözlerim usulca ona doğru döndü yüzündeki duygusuzluğu göre biliyordum sanki gözlerindeki fırtınalar çok karmaşıktı
Siyah gözlerinde birşeyler saklıydı iyi olmayan şeyler saklıydı sanki tehlikeliydi bu zifirlere bakmak
gözlerim elindeki kahveye takıldı
ve sonra geri yüzüne döndüm hemenyine takım elbisesi üzerindeydi demeki dışarı çıkıcaktı veya toplantısı vardı bilmiyorum
Bir kaç dakikanın ardından kapıyı arkasından kapatıp yanıma geldi ve elindeki kahveyi önüme bıraktı
Gözlerim her hareketini takip ediyordu usulca bıraktığı kahve bardağına baktım " iç " dedi
Sesindeki sertlik emir verir gibiydi kabacaydı ama herkese kulandığı kadar baskın değildi yinede buna takılmadım mizacı böyleydi
önüme indirdiği kupayı soğuk parmaklarım arasına aldım ve berjerde geriye yaslandım
Oda karşımdaki berjere oturdu ilk bir kaç dakika dışarı baktı sonrada bana döndü bakışları
Bende getirdiği kahveyi içmeye başladım güzeldi ne çok tatlı nede ağırdı tam kıvamındaydı
Onun zifiri siyah gözlerine bakmaktansa dışarıyı yağmuru izlemek daha mantıklı gelmişti
" davete kimi istersin "
Bana yöneltilen soruyla ona doğru bakmak zorunda kalmıştım davet doğru soru kimi davet etmem gerekiyordu
Benden nefret edip kirli olduğumu düşünen babamımı yoksa anne dediğim ama arkamdan iş çeviren kadınmı davet edecektim
Kardeşim desem zaten onlardan zor kaçmıştı birde kendimi ona hatırlatamazdım kimdi o zaman çağıracağım kişi veya kişiler
Sanırım sadece efeyi ve teyzemeleri çağırıcaktım çünkü onlar benim için asıl ailelerdi ama diğerleri sadece kan bağı olduğum bir kaç kişilerdi
Neyse en azından çağıracağım kişiler vardı değilmi yapa yanlız kalmaktan iyiydi değilmi kesinlikle iyiydi
Kurumuş dudaklarımı yaladım ve kahveden bir yudum daha aldım sıcaklığı içimi ısıtmıştı ateş bey ilk defa işe yaramıştı sanırım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günah bxb
Romance+18 sahneler barındırır Cinselik, zorbalama , cinayet , işkence vb. içerir iki erkek arasında geçmektedir Yaş farkı bulunmaktadır!!!!! Bu kitapta geçen devlet kurum kurum üyeleri ülke politikası ve ülke bağlantılarınin hepsi hayal ürünüdur devle...