Günah bxb

15

" çok güzel..."

Hayranlıkla kurduğum bu cümle istemsizce çıkmıştı dilimden

Eski istanbulu izlemek gerçekten çok güzeldi tıpkı kitaplarda anlatılanlar gibiydi

Rüya gibiydi her şey okunanların ve yazılanları hepsi gerçekti

Eski tür evler insanların giyim tarzları kimsenin kimseye üsten bakmaması veya bunu bana yansıtmamaları çok güzeldi

Burda bu zamanada olmam ne kadar güzel olsada evimi özlüyor dum herşeyi özlüyordum

Hata ateşi bile özlüyordum bu kısmi ayrılık beni baya yormuştu hasret böyle birşeydi heralde

Eskiye hapsolmak özlemimi dahada körüklüyordu oysa o evden ben kaçmıştım ben gitmek istemiştim

Şimdi neydi bu özlem...

Sabah nigar sultanla bir konuşma daha yapmıştık ben o adamın yani süleymanın yerine geçmiştim

Burdaki geçmişimde oydu eğer kurtulmasam geleceğimde bu olucaktı

Pişmanlık çok kötü birşeydi ve ben çok pişmnadım...

Ben hayranlıkla eski istanbulu izlerken arkamadaki ahşap kapıdan cızırtı sesi yükseldi

Gelen sesle hemen o tarafa doğru dönemek zorunda kaldım korkuy la nigar sultanın uyarılarına rağmen buraya gelmiştim

Ve yakalanamıştım...

Nigar sultan buraya gelmeden önce kesin olarak bu balkona çıkmamam gerektiğini söylemişti

Ama onu dilememiştim çünkü bir daha bu fırsat elime geçmezdi güzel istanbulu böyle görmeyi hep hayal etmiştim

içeri aceleyle giren mahidevran hatun önce bana sonra balkona baktı " güzel oğlan senin burda ne işin var " dedi

Sesindeki aceleye bakılırsa ya beni yada başkasını arıyordu " manzara ya bakmak istedim birseymi oldu " dedim

Başını olumlu anlamda saldı hemen " deli oğlan ne zamandır seni arıyorum çabuk gel hünkârmıza yeğemini bugün sen götüruceksin " dedi elerini dizlerinin üzerine koydu soluklanmamak için

Ben hünkardan kaçarken bunlar beni ona götürüyordu " ama ben yapamama " dedim gerçekten yapamazdım bu işlerle ilgili bir bilgim yoktu

Elime yüzüme bulaştırırdım " gel hele ben gösteririm sana merak etme çok zor birşey değil nigar sultanın kesin emri " dedi

Nigar sultan hem beni kurtarmak isteyip hemde neden ateşe atıyor du bir türlü anlamış değildim kafam karışıyordu " gedelim o vakit " dedim

Gitmesem olmazdı bir sultan emir vermişti hayır diyemezdim heralde

Mahidevran tebessüm edip önden ilerlemeye başladı hızla sanırım bu koca sarayda bir aklımı karıştırmayan mahidevran hatun idi.

...

Şuan bunu yapmak çin işkencesi gibiydi karşımda yılarca hüküm sürecek ve çok güçlü bir hünkar vardı

Ve bende korka korka kızlarla beraber sofrayı sermeye yardım ediyordum

sanırım ateşin bir iyi yanıda bana gücünü ve sertliğini göstermemiş olmasıydı ondan belkide bundan dolayı çekinmiyordum

Ama bu adamdan çekiniyordum heleki beni izlemesini söylemiyor um bile o bile fazla korkutucuydu

Koyu mavi gözleri fırtınadaki bir gökyüzünün siyah ve mavi rengi gibiydi fazla ürperticiydi

Beni izlemesi beni fazla geriyordu o kadar güzel cariyeler varken neden beni böyle izliyordu anlayamamıştım