Sarmaşık gibi ağların tuzağına sarılmış bir hayat!
Hayatını gölgelerde yaşayan; gölgeler ve siber dünyayı lanet olan ve lanetinden kurtulmadan, kurtulmak istemeden sonuna kadar gitmek için her şeyini ortaya koyan bir adam; Ömer Karanlı!
Özgürlüğe ha...
Çok heyecan🤍 ilk kez mafya yazacam dedim yazayım bakalım ne çıkacak şimdilik güzel şeyler çıkıyor sizinle paylaşmak için çok heyecanlıyım.
Umarım severek okuyacağınız bir kitap olur☘️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sarmaşık gibi ağların tuzağına sarılmış bir hayat! Hayatını gölgelerde yaşayan; gölgeler ve siber dünyayı lanet olan ve lanetinden kurtulmadan, kurtulmak istemeden sonuna kadar gitmek için her şeyini ortaya koyan bir adam; Ömer Karanlı!
Özgürlüğe hasret bir dünya!
O dünya için hayatını hiçe sayan aktivist genç bir kız; Devrim Kılıçarslan. Adı gibi dünyası için devrim yapmaya çalışan, gençliğinin de güvencesiyle her yere adını kazıyan bir kadın! ...
"Adaletin olmadığı bir evrende adaleti savunmak zor olacak senin için Devrim." Genç kızı kısılmış kara gözleri ile arkadaşına baktı. Kimyasını bozdukları bir dünya için uğraşıyordu.
"Devrim olmadan adalet olmaz!" Diye karşılık verdiğinde genç kız arkadaşının sözlerine güldü.
"O güvendiğin devrim bir gün başına dolandığında adalet için geç kalınmamış olmasını umuyorum senin adına Devrim." Duraksayarak Devrimin tepkisine bakıp devam etti. "Çünkü adaletin olduğu hiçbir yerde aslında adalet yoktur."
Devrim sessizce durup beklemek istemese de bekledi. Ve gerçeği söylemek gerekirse arkadaşına katılmıyordu, katılmayacaktı ama devamını merak etti ve dinledi.
"Çünkü adalet bu dünya için geçerli değildir ama sen yine de savaş. Bir gün, belki bu dünya senin hatırına da dönerse o zaman adalet sağlanır." Dedi.
"Belki bir gün..." genç kız içinden mırıldandı. Kabul etmek istemese mırıldanmadan duramamıştı zihni o üç kelimeyi.
Belki bir gün..
Bir gün başaracağına inanıyordu bir gün bu adaletsizlik bitecekti.
Hafif bir tebessümle karşılık vererek ayaklandı Devrim. Asral başını kaldırdığında nereye dercesine bir bakış attı.
"Bugün kongre var ona gideceğim."
"Bir gün ailen her şeyi öğrenecek ve o gün her şey için çok geç kalacaksın Devrim. Ve bir gün başına öyle bir iş açacaksın ki-" Başını olumsuzca iki yana salladı istisnasız her gün arkadaşına söylediği şeylerdi bunlar fakat Devrim hep kafasının dikine gidiyordu.
"Eh öğrendiklerinde en kötü ihtimal beni Diyarbakır'a götürüp evlendirirler biriyle." Şaka arasında verdiği cevap arkadaşının yüzünü düşürdü.
Asral fazlasıyla Devrime düşkündü ve bu hayatta mutlu olmasını istediği nadir insanlardan biriydi.
Devrim kızın ifadesini görünce kısa çaplı bir kahkaha attı. "Tamam be şaka yaptım evlendirmezler ama İstanbul hayatım son bulur." Doğruluk payı yüksekti ailesi öğrendiğinde onu bir an bile İstanbul'da bırakmazdı bu yüzden adımlarını atarken daha dikkatliydi. Konunun uzayacağını bildiği için koltuğa bıraktığı çantası aldığı gibi koşarak evden çıktı..
Büyük bir kongre merkezi, tıklım tıklım doluydu. En ön sırada ülkenin tanıdık simaları bulunurken arkalara doğru giden sıra da ülkenin halkı yerini almıştı. Büyük sahnenin hemen dibinde bulunan gazeteciler ellerinde ki kamera ve mikrofonu sahne de tüm heybeti ile boy gösteren adama doğru yönlendirmişlerdi.
"Bu gün sizleri buraya kadar yoran düzeni bozmuş olan..."
Sessiz kalabalığın içersinden gür bir ses yankılandı.
"Ülke de bir düzen var mıydı?"
Gelen soruyla herkes başını kalabalığa çevirdi Ama kimse sesin kime ait olduğunu çözemedi.
Sahne de ki adam yüzünde serseri bir tebessüm ile araladı dudaklarını. Göremediği kalabalıktan yüzünü seçemediği kıza hitaben konuştu.
"Olması için buradayız."
O gün bir devrimin miladıydı.
-
Başarılı bir şirket ülkenin önde gelen isimlerinden biri olan iş adamı Ömer Karanlı a aitti.
Bir sabah bu şirketin bilgileri hacklenir ve bilgiler sıfırlanırsa ne olur?
Ülkenin haber kanalların da bas bas bağıran bir haber...
"ÜNLÜ İŞ ADAMI ÖMER KARANLI A AİT OLAN ŞİRKETİN BİLGİLERİ HACKLENDİĞİ VE BİLGİLERİN SİLİNDİĞİ HABERİ ÜZERİNE BÜTÜN DİKKATLER KARANLI,NIN ÜZERİNE ÇEKİLDİ."
Karşısındaki ekranı kırmamak için bir hayli direndi genç adam.
"Nasıl olur lan bu?" Sinirle burnundan soluyan adam yıllardır yanında olan adamına korkutucu gözlerle baktı. "Siz ne yapıyordunuz lan o sıra da!"
"Patron-" Elini havaya kaldırdığında Asaf sustu. Bir Allahtan bir de bu adamın bakışlarından korkuyordu.
"Bütün kanallar beni konuşuyor!" An itibari ile maalesef ki bütün kanallarda aynı haber vardı. Sinirden yüzü kıpkırmızı olan adam dişleri arasında tısladı.
"Bunu yapanı bul ve bana getir Asaf!"
Bir savaşa ufak bir kıvılcım yeterdi.
Kılıçarslan ile Karanlının savaşı için kıvılcım çoktan yanmıştı.
