Yediği yumruk ile yere düştü, ağızından kan fışkırdı bir an.
"LANET OLSUN, HAN JİSUNG SEN VE SİKİK KORUMAN YÜZÜNDEN-"Sözü kesildi, sebebi ise işittiği alaylı kahkahaydı.
"Yalan söylemek ayıp Lee Know..., Sevgilin- Ah pardon, orospun olduğunu unuttun galiba? Silah çektiğine göre..."
Kendisine sinirinden dolayı hızlı nefes alıp vererek bakan Lee Know'un, kaşları çatıldı.
Koştu ve köşedeki; uçlarına çiviler çakılmış, sopayı eline aldı. Sırtına indirmeye başladı sopayı."Patron yeter."
Geriye ittirilmesi ile önünde beliren üç kişiye baktı, durum komiğine gitti. Kıkırdama bıraktı;
"Şaşırtıyorsun Patronunu I.N, tarafın kim Senin?
Yanındaki ikili şey değil mi; Hwang... Felix ve Hwang Hyunjin? Daha doğrusu-""Bana bak Seni öyle bir sikerim, SEN KİMSİN DE KİMİN PATRONUNA DOKUNUYORSUN ŞEREFSİZ?"
Boğazına yapıştı, yüzüne yumruk indirdi. Dudağından akan kan ile kahkaha attı Lee Know.
"Hah Seni biliyorum işte, şimdi ayırt edebildim... Sen Hwang Felix'sin, iki söze hemen kuduran piç kurusu.""FELİX ÇEKİL!"
Sarışın olan çekti Onu, Hyunjin'in üzerine fırlatırcasına ittirdi.
"Seni, Patronunu kurtar diye buraya getirdim. Benim Patronuma saldır diye değil."
Hyunjin durdurmaya çalışıyordu eşini, yoksa çekeceği cezayı önce Patronu sonra kendisi çok iyi biliyordu.
"Sen mi beni sikeceksin ha? İkizleri olan bir uke?"
Kahkaha atmaya başladı Lee Know, Felix'in yüzüne baktı sırıtarak.
"Ya da boşver ya, seke oynarız bizde?
Bir sen, bir ben?"
Yerde sürtünüp, aletini hareket ettirdi kavrayarak Lee Know.
Bakışlarını Ona çevirdi Hyunjin, şuan Felix'i bırakıp kendisi öldürecek gibiydi Lee Know'u.
"Hadi sikişelim Felix..., Ah, hadi... Menillerim şimdiden akmaya başladı...!"
İnliyordu konuşurken, elini kumaş pantolonunun üzerinde -giriş, çıkış anlamında- hareket ettirmeye başladı.Tamamen Lee Know'a döndü Hyunjin,
Felix'i iyice geriye itekleyip koşarak yerde kendi kendine azan Adamın yakasına yapıştı.
"KİM İLE SİKİŞİYORSUN SEN HA? BİRDE BANA GEL SEN BAK BAKALIM KİM, KİM İLE SEME-UKE OYNUYOR SİKTİĞİMİNİN HERİFİ!"
Yakasını çekiştirirken, kahkaha atıyordu Lee Know. Çünkü Hyunjin'in Ona vuramayacağını biliyordu.
Etrafta sadece kavga sesleri vardı, Hyunjin ise önündeki Lee Know'un korumalarından ve kendi arkadaşları yüzünden istediği gibi halledemiyordu Onu.¬
¬
¬"Christopher, benim ile eski dostluğumuzdaki gibi ortak olacak mısın?"
"Olacağım.
Oğlumun, Changbin'in psikolojisinin ve Onun kızının intikamını alacağım."
Kendisine uzatılan eli tuttu ve gözlerine baktı.
"Alacağız."
Odaya koşarak küçük bir kız girdi 4-5'li yaşlarındaydı, hemen koşup Bangchan'a sarıldı.
"Bangchan Amca!"
Felix ve Hyunjin'in miniğiydi, küçük kızın ardından Onun ikizi girdi.
"Bende geldim! Patron Amca!"
Kollarını açtı Patron, minikleri kollarının arasına aldı gülümseyerek.
Miniklerin arkasındanda, Hyunjin ve Felix girmişti. Gülümseyerek baktılar.Minik oğlan geri çekildi sarıldıktan sonra, koşup Felix'in elini tuttu. Kendisine sarılmaya devam eden kızın, saçlarını okşadı.
"Eun-Suah... İlk göz ağrım..."
Aşırı benzetmişti bir saniyeliğine, Ona sarılıyormuş gibi düşündü. Eun-Suah Onun için ayrıydı, neredeyse Changbin ile aynı eşit değer gösterirdi.^ 'Ama bu Babaya vurdu!/ Bangchan Amca!/ Bebeği sevebilir miyim?!/ Yaşasın Bangchan Amca, Kral Patron!
/Bangchan Amca yaşlıymış Baba öyle söyledi!' ^"Ama benide seviyordun Bangchan Amca?"
Küçük kız kendisinden ayrıldı, üzerinden kalktı. Şaşkınca Ona baktı Patron, aşırı benzetiyordu şuan.
"Patron sakın."
Minik bedeni kucakladı Hyunjin, kızının kafasını omuzuna yasladı Patronuna bakarak.
"Benim kızımın 1 senesi var 6 yaşına girmesi için, sakın."
Endişeleniyordu küçüğü için, yaşananlar travma yaratmıştı herkeste."Ben geldim, bugün Eun-Suah da burada!"
Elini, sanki kızının elini bırakır gibi bırakmıştı Changbin gülümseyerek.
"Eun-Suah Abla! Baba bak Bangchan Amcaya sarıldı!"
Küçük kızın ikizide onaylayıp elleri ile alkış yaptı.
"Evet evet!"Felix korku ile gözlerini sonuna kadar açmıştı istemeden, çocuklar görebiliyor muydu? Hyunjin'e baktı, O da aynı şekilde kendisine bakıyordu. Bangchan da aynı şekildi, korku filminde gibi hissetmeye başlamıştı.
"Patron, kızıma neden sarılmıyorsun?""Changbin..."
"Al işte, Sen sarılmıyorsun bak O da bana sarılıyor."
Changbin ve çocukların gördüğü tek şey buydu, eğer Eun-Suah yaşıyor olsaydı şuan 11 yaşında olacaktı.El salladı kapıya Changbin, ardından gülümseyerek Felix'e ve Hyunjin'e döndü.
"Eun-Suah geleceği tahmin etmişti, bir ikizleriniz oldu."
Korku ile başını olumlu anlamda salladı Felix, sanki çocukları Eun-Suah'yı uzun zamandır tanıyor gibiydi. Changbin'in bu hâline alışkınlardı, her zaman 'Eun-Suah'yı getirdim' derdi. Fakat bugün, çocukları ilk defa görüyordu ve uzun zamandır tanıyor gibi hissediyorlardı."Hyunjin, yalvarırım eve gidelim."
Bozuntuya vermemeye çalışıyordu.
"Rm, anlaştık. Birlik olacağız fakat şuan yalnız kalmam lazım müsaade eder misin?"
Kendisini onaylayınca evden ayrıldı, Onun çıkması ile Sarışın girdi içeriye.
"Changbin, ben geldim.""HYUNJİN EVE GİDELİM!"
Şoktan çıkınca Patrona döndü Hyunjin, çocukları iyice sıkı bir şekilde tuttu.
"Patron yarın gelirim, iyi geceler."
Felix'in önden hızlı bir şekilde yürümesinden dolayı, koşar adımlarla peşine düştü.
Hyunjin ve Felix'in arkasından bakakaldı Jeongin, hayatı sorguladı.
"Ne oldu bunlara?""Sonra anlatırım."
Yutkundu Patron, Changbin'e baktı.
"Sarışınım." Gidip sarılmıştı ve boynuna derin bir öpücük bırakmıştı.
"Hoşgeldin.""Hoşbuldum."
Bakışlarını önüne çevirdi Patron.
Geri çekildi Changbin, dudağına öpücük bıraktı.||
Felix ruhunu teslim etti sanirim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Take A Shoot ✔ Jeongbin
FanficAyrı Mafyaların, keskin nişancıları olan; eski eşler Changbin ve Jeongin suikast sırasında karşılaşırlarsa ne olur? "Beni vuracağın, o lanet silahından çıkan kurşunu bile öperim." #CHANGİN #JEONGBİN #SKZ #BANGTAN #TXT