1, Enkaz

43 8 38
                                    

iyi okumalar🤩

Defne Kılıç
O sabah.. Her şeyin biteceğini bilmediğim sabah. Her zamanki gibi kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra, karnımı okşayıp ona da selam verdim. Odamı topladıktan sonra masanın üzerindeki bilgisayara uzandım. Genel maillerden farklı bir tane daha vardı.

Hayır hayır hayır.

Ben bunu iptal ettirmemiş miydim ya?

Ferdi ile ettiğimiz genel kavgaların biri, benim onun çocuğunu taşıdığımı öğrendiğim akşam. Bunu ilk onun öğrenmesi gerekir diye düşünmüştüm. Gerçi ondan başka kimsem yoktu. Aslında o beni hiç sevmemişti ama ben hep onun yanında kendimi güvende hissetmiştim.

Bu çocuk da, ona göre 'tek gecelik bir hata' ile olmuştu. Neden benden nefret ediyordu? Ona ne yapmıştım?

Flashback
"Ferdi, daha fazla içme sarhoş olacaksın." Aslında ses tınısından hafif sarhoş olduğu belli oluyordu.
"Yok. Olmaz bana bişey."
.
Olmuştu. Ferdi fazlasıyla sarhoştu. "Dur, sabah pişman olacaksın."
"Olmam."
"Olacaksın."
"Olmam. Tek seni istiyorum."
.
.
.
3 ay sonra.

Defne elindeki testi Ferdi'nin avuçlarına bıraktı.
"Ne bu Defne?"
"Ne gibi duruyor Ferdi?"
"Benden mi bu?"
"Sanki her gün farklı biriyle mi yatıyorum ben. Nasıl bi yakıştırma bu?"
"Bilemem artık.Neden engellemedin?"
"Engellemek için ne kadar uğraştım haberin var mı?"

"Git başımdan Defne."

"Ben sana 13 yılımı harcadım Erenay."

"Harcamasaydın Defne."

Flashback end

İşte o kavgayı ettiğimiz akşam İngiltere'ye bir başvuru yapmıştım. Arsenal'in fizyoterapistliği için.

Ve..

Başka kimse yokmuş gibi kabul etmişlerdi. Ama ben onu anlık bi' sinirle yazmıştım?

Yapacak bir şey yoktu. Enayi gibi gözüküyorum ordan sanırım ama, üstüme karnımı çıkarmayan bir kazak ve bol bir eşofman giyip, saçımı da toplayıp antrenmana gitmeye karar verdim.

Evet katıksız bir enayiydim.

Antrenmana gittiğimde mola vermişlerdi. Gözlerimle ortamı taradım. Ferdi su içiyordu. Hızlıca yanına yürüdüm.

"Yine ne var Defne, neden geldin?"

Ferdi her zamanki gibiydi. Hep böyleydi..

"Kızma, bi' dinle."

"Heh söyle ne işin düştü?"

"Ben gidiyorum kıvırcık. Kendine iyi bak."

"Nereye gidiyorsan git de beni rahat bırak Defne. Antrenmanım var."

"Yarın İngiltere'ye gideceğim. Çocuğun da orda büyüyecek. Yani biraz vicdanın sızlar. Gerçi sana hiç bir şey olmaz."

"Ne İngiltere'si?" şimdi mi dikkatinizi çektik paşam?

"Arsenal'in fizyoterapistliği için."

"Hayır gidemezsin? Yani en azından o doğana kadar. İstemesem bile o benim çocuğum. Onu hiç birimizin bilmediği bir yere gönderemem."

"Baş vurum kabul edilmiş. Gitmem lazım." Sesimi duygusuz çıkarmaya çalışıyordum ama olduğu kadar.

Sonra hiç beklemediğim bir şey yaptı. Beni kendine çekip kollarını belime sardı. "Gitme." O işler hep öyle çalışmaz. Ama ben buna dayanamam ki..

"Nasıl?"

"Ben hallederim. Sen ise sakın kıpırdama. Ona zarar gelsin istemiyorum."

"Tamam."

İlk bölüm bittii.
Ferdi Defne'nin çocukluk aşkı. Ve sarhoş olduğu zaman beklenmedik bir çocuk ortaya çıktı.

Ferdi ise Defne'yi sevmediğini sanıyor ancak durum öyle değil.

Bir gece de olanlar oluyor ve ikisinin de hayatı bu şekilde değişiyor.

Tutturucaz inşallah.

Yıldıza basmayı unutma
⭐⭐⭐

Kıvırcık, Ferdi KadıoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin