Asansör

9.9K 35 0
                                    

Dün Sarp'ın getirdiği yemekten yiyerek yatmıştım. Zira sabahına işe gitmem gerekiyordu ve ben dün haşatım çıkana kadar temizlik yapmıştım. Gerçekten yemeği o yaptıysa eli çok lezzetli olmalıydı. Beni tıkabasa doyurmuştu.

Sabah olduğunda erkenden kalkarak hazırlanmaya başlamıştım. İş başı yapmam gerekiyordu ve patronumuz gecikmemize çok kızardı.

Hemen cilt bakımımı yaparak dünden hazır kıyafetlerimi giymiştim. Ben patron sekreteriydim ve patronumuzun dress code u biraz farklıydı. Öyle ki dizimin altında biten hiçbir şeye tahammülü olmuyor, etek dışında pantolon giydiğimi görürse sinirleniyordu. Hatta o ay hoşuna gidecek kıyafetlerin sıklığını arttırırsam ay sonu maaşıma yansıyordu ve paranın kıymetli olduğu şu dönemde benimde işime geliyordu.

Patronun en sevdiği çalışan bendim. Kıçımı zar zor kapatan etekler, göğüs dekolteli bluzlar, elbiseler ve daha niceleriyle dolabımın bana kattığı en güzel şeydi bu iş. Hem açık giyinmeyi sevmemle de çok zorlanmıyordum.

Bugün siyah bir etek giymiştim. Tam kalça hizamda biten eteğin içine tanga giydiğimde benden iyisi yoktu. Böylece hareket ederken arkadan beni izleyen erkeklerin varlığını bilmek beni azdırıyor, onlara da görsel şölen sunuyordu. Çift taraflı zevk alıyorduk bu işten. Üstüme ise memelerimi alttan gösterecek kadar kısa bir crop giymiştim. Tam patronumun istediği işçi profiliydim işte.

Fazla oyalanmadan makyajımı da yaparak evden çıktım.

Aşağı inmek için asansör beklerken üst kattan gelen asansör önce Sarp'ın bulunduğu katta durdu. Sarp'ın binme ihtimali beni heyecanlandırırken bu yersiz heyecan için kendime kızdım. Daha sonra asansör bulunduğum katta durdu ve gerçekten Sarp'ın da içinde olmasıyla istemsiz sıcakladım.

"Günaydın." dedi beni fark ettiğinde. Aynı şekilde karşılık verdim ama onun gözleri çoktan dün de incelediği hatlarıma kaymıştı. Fahişelere taş çıkaracak halimle acaba benim hakkımda ne düşünüyordu?

"İşe mi gidiyorsun?" diye sordum. Aramızdaki sessizliği bozmak için sormuştum. Yoksa ne iş yaptığıyla pek ilgilenmiyordum. Zira şu an için aklımdaki tek şey Sarp'ın yalnızca kalçalarımı arkadan görmediğiydi ve ona nasıl frikik vermem gerektiğini düşünüyordum.

"Evet. Sen?" Cevap vermeden elimdeki anahtarı yere düşürdüm(!). Küçük bir şaşkınlık nidasıyla almak için eğildiğimde eteğimden açılan kalçalarımı daha net göstermek için ondan tarafa döndürdüm ve biraz oyalandıktan sonra kalktım. Eminim tangamın her bir detayını -örtmediklerini dahil- görmüştü.

Pantolonundaki kabarıklık hoşuma giderken Sarp'ı bu hale getirmekten nedensizce bir zevk aldım. Daha sonra asansör ineceğimiz kata geldi ve önden ben çıktım. Kıvırta kıvırta yürüyerek sınırlarımı zorlarken dışarı çıkmamızla yeniden arkamı dönmeyerek arabama doğru ilerledim.

***

İş yerine geldiğimde ikinci bir asansör karşılaşması daha yaşamıştık. Patronumla aynı anda bindiğimizde onun beni inceleyen aç bakışları kapılar kapandığı an eyleme dönüştü ve kalçalarımdan tutarak beni kendi bedenine yapıştırdığı gibi dudaklarıma saldırdı. Benim karşılık vermeme izin vermeden dudaklarımı dişleyerek ağzının içinde çiğniyor, dilimi ağzıyla yakalayarak sakso çeker gibi emiyordu. Elleri de o sırada göğüslerimin yarısına dek çıkmış tişörtümü yukarı toplayarak memelerimi tamamen çıplak bırakıyor ve iki eliyle acımasızca sıkıyor veya ucunu parmaklarının arasında sıkıştırıyordu. Bana ise aldığım zevkle inlemek kalıyordu.

İnleme seslerimiz eminim asansörün dışından da duyuluyordu. Bunda garipsenecek bir şey yoktu çünkü patronumuzun azgın bir teke olduğunu ve köşelerde güzel çıtırları sıkıştırdığını bilmeyen yoktu. Genelde bu kişi bendim ve herkes aramızdaki bu ilişkiyi bilirdi.

Az sonra asansör bir katta durdu. O sırada patronumuz Rasim dudaklarıma eziyet etmeyi bırakarak memelerime saldırmıştı. Parmakları daha da aşağılarda amımı okşarken tangam dizlerime dek inmişti. Biz bu haldeyken asansör bekleyenler içeri girmekle girmemek arasında kalmıştı. Rasim onların kararsızlığını görüp kısa bir an benden ayrıldı ve gülerek onlara döndü.

"Ne bekliyorsunuz, girsenize." Bu emirle hepsi içeri doluştuğunda bize bakmamaya çalışıyorlardı.

Ben ise onların bu çabasına asla saygı duymadan az evvelden beridir sadece inlesem de şimdi kirli konuşarak herkesi daha da utandırarak rahatsız ediyordum.

"Ahh çok iyisin aşkım. İçime sok parmaklarını. Ohh hadi daha hızlı. Odada sik beni. Parçala, dağıt, genişlet şu daracık amcığımı." Kafasını kendime daha çok bastırıyordum. Şimdi parmağını amıma soktuğundan çıkan vıcık vıcık seslerle ve bizi dinleyen bu insanlarla aldığım zevk katlanarak artıyordu.

Nihayet ineceğimiz katta durduğumuzda toparlandım. Memelerimi tekrar tişörtüme sokarak tangamı giydim. Eteğimi de düzelterek önden sallana sallana çıktım ve arkamdan gelen Rasimle herkes aynı anda çıktı.

"Off şu göte bak be! Odaya gel de yarım kalan işimize devam edelim bebeğim." Yarım kalmışlığın rahatsız edici hissi olsa da Rasim tarafından sikilmek istemediğimden yanıma kadar gelip kalçamdan tutan adamı kendimden uzaklaştırdım.

"Çok işim var, şimdi olmaz."

İstemediğimi anladı ve beni bugünlük azad etti. Eminim sikini diğer kızların yanında indireceğinden beni bu kadar çabuk bırakmıştı.

 Eminim sikini diğer kızların yanında indireceğinden beni bu kadar çabuk bırakmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dövmesiz düşünün!!!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dövmesiz düşünün!!!

Haz +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin