Childe'ın boğazı ve gözleri ağlamaktan yanıyordu. "Artık gidebilir miyiz?" Bu mağara da onu daraltıyordu.
"Elbette." Zhongli Childe'ın yerden kalkmasına yardım etti. Geldikleri yönden aynı şekilde geri dönmeye başladılar. Ama bu sefer Zavid'i Childe yerine o taşıyordu.
Dışarı çıktıklarında daha hızlı gidebilmek için Zhongli ejderha formuna büründü. Ancak Childe pek iyi görünmüyordu. Cildinin rengi sanki geldiklerinden daha soluk görünüyordu. "Childe neyin var?"
Dönüş yolunda vücudunu bir anda sıcak basmıştı. Başı zaten buraya geldiğinde de dönüyordu. Ama şimdi dengesini sağlayamayacağı kadar kötüleşmişti. "Bilmiyorum." Zhongli'nin sesini net bir şekilde duyamıyordu. Sanki hala mağaranın içindelermiş gibi yankılıydı, hemen dibinde olmasına rağmen uzaktan geliyordu.
Zhongli destek olabilmek için ön bacağını Childe'a yasladı. Haberci de hemen ona yaslanmış, alnını sert pullara dayamıştı. Mağaradan çıkarken de nefes alış verişleri Zhongli'ye anormal gelmiş, şimdi ise daha da kötüleşmiş duruyordu ama bunu Childe'ın foul legacyi çok fazla kullanmasına bağlamıştı. Fakat görünen o ki yanılmıştı. Sevdiği gözünün önünde yığılmış, kafasını yere çarpmadan önce onu tutmuştu. "Ajax!"
Avcunun içinde öylece yatarken Zhongli, pençesiyle Childe'ın gömleğini dikkatlice yukarıya sıyırdı. Dikişlerinin etrafındaki bölgenin bir kısmı morarmıştı. "Neden bu kadar inatçısın?.." Defalarca sorduğu halde Childe ona kötü olduğunu ısrarla söylememişti.
"Xiao!"
"Evet. Rex-" Zhongli kendi ölümünü oynadığından beri Xiao onun ejderha formunu görmemişti. Görmeyi de beklemiyordu. "...Lapis."
Ejderha kuyruğunda uyuyan oğlunu Adeptusun kollarına bıraktı. "Zavid'i evime götür ve ben gelen kadar sakın yanından ayrılma. Senden başka kimse olmasın."
"Kimi?" Daha Xiao ne olduğunu anlayamadan Zhongli haberciyi de alıp uçup gitmişti. Elindeki ufaklığa bakarken uyanmaması için yalvarıyordu. Herkesin uyuduğu gecelerde karanlıkla mücadele etmek; hiç sorun değildi ama çocuk bakmaktan ne anlardı ki? "En azından ona, Childe'a, benzemiyorsun..."
●●●
"Sırrımı saklamayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim tabi ona yardım ettiğiniz için de."
"Hiç sorun değil." Baizhu sıcak çayı masaya bırakıp Zhongli'nin karşısına oturdu. "Eğer Archon'umuz kimliğini saklamak istiyorsa buna saygı duyarım."
"İyi bir kılığa girdiğini söyleyemeyeceğim." Changsheng, Baizhu'nun kolunda sürünerek masaya indi. "Çok dikkat çekiyorsun."
Baizhu susması için osmanthus kekinin yarısını Changsheng'e verdi. "Demek istediği insanlar ara ara Archon'umuzun aramazıda gezdiği hakkında konuşuyor. En popüler adaylar biri de sizsiniz. Dürüst olmak gerekirse de ben de onlara katılıyorum." Baizhu kağıda bir şeyler yazmaya başladı. "Liyue halkının her bir üyesi en az bir kere bana gelmiştir ama siz yüce Morax-
"Zhongli yeterli."
Ona karşı Baizhu da gülümsedi. "Ama siz bay Zhongli bırakın bana gelmeyi, bir kere bile sizi halsiz görmedim."
Zhongli çay bardağını eline aldı. "Sanırım rolüme daha çok çalışmalıyım."
"Kesinlikle çalışmalısın." Changsheng diğer keklere doğru yöneldi.
Baizhu ortağına onaylarcasına mırıldanıp önündeki kağıda döndüğünde Zhongli'nin bakışları baygın bir şekilde yatan Childe'a kaydı. "Tam olarak nesi var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günahsız Çocuk / ZhongChi
FanfictionChilde, Zhongli'ye karşı kazanamayacağını biliyordu. Ne dövüşte ne aşkta... ne de olsa kendisi bir ölümlü, hoşlandığı kişi ise Archon'du. Ama en önemlisi kendisine karşı kazanamazdı. Ek olarak Liyue'ye de saldırmıştı. Ama yine de onunla tek seferlik...