Ceza

3 2 0
                                    

Koridordan gelen yüksek seslerle öğretmenler odasından çıktım. Koridorun sonu çok kalabalıktı. O kalabalığın ortasında onun olma düşüncesi etrafımı sarınca hızlı adımlarla kalabalığı yararak ortaya geldim.

Alev ve bir kız kavga ediyordu. Alev kızın üzerine çıkmış ve onu yumrukluyordu. Hızlı adımlarla yanına gittim ve onu belinden tutarak kendime çektim.

"Bırak!"

"Sakinleşmen lazım"

Yine bir dejavu yaşıyorduk. Bir zamanlar Aleyna'yı döverkende böyle bir an yaşanmıştı.

"Bırak" diyerek bacağını kasıklarıma geçirdi. Acıdan iki büklüm oldum. Bu kız ciddi anlamda bir cezayı hak ediyordu. Bahar ve Dora onu kolundan tutarak zorla durdurmuştu. Tam o sırada müdür geldi.

"Hemen odama"

Onun sesiyle Alev,ben, Bahar,Dora ve Alev'in dövdüğü kız onun odasına doğru ilerlemiştik.

Odanın önüne gelince kapıyı açtım ve hepsi içeriye girdikten sonra bende içeri girerek kapıyı kapattım. Müdürün masasının karşısında ki boş koltuklardan birine oturdum.

"Bu ne rezalet hemen bana bunun sebebini anlatın"

Alev konuşmaya başladı.

"Ben bu odaya kolay kolay gelmem bilirsiniz. Ama bu kız ağıza alınmayacak şeyler söyledi. Ki ben çok sabırlı bir insanımdır. Ama bu sözlere karşı tepkimi ortaya koymam lazımdı"

"Ha tepkinide kavga çıkararak ortaya koydun. Bu kız sana ne dedi ki?"

"Dünkü maçta ufak bir kaza geçirip Ateş hocanın üzerine düştüm. Bununla ilgili saçmaladı."

"Ama bu yaptığın cezasız kalmayacak. O kıza öğretmeni ve okul arkadaşı hakkında böyle konuştuğu için tutanak tutulacak. Sana gelirsek bence okul kütüphanesini temizlemeye başlayabilirsin"

"Tamam galiba artık çıkabilirim "

"Çıkın "

Onlar odadan çıkınca müdüre döndüm.

"O kızı okuldan attırın"

Hipnoz olmuş gibi beni başıyla onayladı. Odadan çıktım.

İnsanları hipnoz etmeyi yada onlara dediklerimi yaptırmayı pek sevmesem de. Bazen bunlara ihtiyacım oluyordu.

Ben sınıfa girince öğrenciler ayağa kalktı.

"Oturun"

Onlar oturunca sınıfa göz gezdirdim. Alev yoktu. Galiba kütüphanedeydi.

"Bu ders Cemal Süreyya'nın hayatını işleyeceğiz"

Ben dersi anlatmaya başlayınca sınıf beni dikkatle dinledi. Ya da ben onların beni dinlemesini sağladım. O sınıfta olmayınca aslında burada olmanın bir anlamı yoktu.

Dersin bittiğine dair zil sesi çalınca rahat bir nefes aldım. Çocuklar çantalarını toplayıp çıkmaya başladılar.

Masanın üzerindeki Özdemir Asaf'ın Dokuza Kadar On isimli şiir kitabını alarak yukarıya çıktım. Merdivenlerin karşısında kütüphane vardı. Kapısını açtım ve içeriye girdim.

Boş kütüphane de onun sesi yankı yapıyordu.

"Altın gümüş pırlanta Zümrüt sedef yakutla kim mutlu olmuş dünyada"

Kapıyı kapattım ve rafların arasına girdim. Kitapları diziyordu. Şarkıyı devam ettirdim.

"Tatlı günler acı günler bir yastıkta hep beraber"

Beni görünce irkildi.

"Hocam sizin ne işiniz var burada?"

Elimdeki kitabı salladım.

"Kitap bırakmaya geldim"

Beni başıyla onayladı. Kitabı şiirler bölümüne yerleştirdim.

"Hocam"

"Efendim"

Ona doğru döndüm ve gözlerine baktım.

"Dün bana neden öyle dediniz?"

"Senden rahatsız olmam"

"Bunun iyi birşey olduğunu sanmıyorum"

"Aslında dünyanın en güzel şeyi"

"Umarım bana karşı birşeyler hissetmiyorsunuzdur"

Güldüm.

"Bu soruyu sormak için çok geç kaldın"

"Benimle oynamayın. Benimle oynamak ateşle oynamaya benzer. Sonunda siz yanarsınız"

"Sen neden yanmazsın?"

"Çünkü ben ateşin ta kendisiyim"

Güldüm.

"Kim bilir. Belkide ben öyleyimdir"

"Kim bilir"

Onun arka rafına ilerledim ve kitapları tek tek çıkarmaya başladım. Kafasını rafın arasından uzatarak bana baktı.

"Ne yapıyorsun?"

"Sana yardım ediyorum. Tek başına yapmaya kalkarsan bu iş üç günde ancak biter "

Beni başıyla onayladı ve işine devam etti.

Onda birşey vardı. Sanki herşey onun kontrolünde gibi hissediyordum. Eğer bir kez daha bana karşı oyun oynamaya kalkarsa onu nasıl affederim bilmiyordum. Umarım bana karşı tekrar hata yapmak gibi bir duruma düşmemiştir....


Evetttttt bir bölümün daha sonuna geldikkkkkk bu bölümde size bir söz bırakmak istiyorum bu sözü test çözerken gördüm

Diyordu ki "İmkansızla imkan dahilinde olanın arasındaki fark insanın kararlılık derecesidir"

Bu söz baya iyiiii

Bu bölümün kitabı bölümde de geçtiği gibi Özdemir Asaf'ın Dokuza Kadar On isimli kitabı

Bu şiir kitabı baya iyii

Hatta orada baya iyi bir söz var

Diyor ki "Yalnızlık paylaşılmaz paylaşılsa yalnızlık olmaz"

Ne çok şey anlatıyor deilmi

Haftaya yine beraberiz biliyorum bu hafta bölümler geç geldi ama malum sınav senesi ama emin olun ki bölümler doksan tatilde daha fazla gelecek tabii o zamana kadar Zaman Ateşi bitmezsee

Beni özleyin çünkü ben sizi özleyeceğim

Mutlu olalım Yıldız Tozlarımmm...⭐🖤🖤

Zaman Ateşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin