ABİLERİM BXB

34

Yazardan

Kazayı görenler hemen yardıma koşmuşlardı bir kişi ambulansı ararken diger kişi ise umutun kırık ama hala çalışan  telefonunu alıp rehberinden fırat beyi aramıştı fırat bey ise o sırada ailesiyle oturmuş umutun gelmesini bekliyordu o sırada telefonu çalmıştı umut olduğunu görünce büyükçe gülümsedi ve ona merakla bakan çocuklarına ve karısına umutun aradığını söyledi ve telefonu açtı

Fırat: efendim Umutum

X: fırat bey siz umutun babasısınız sanırım umut kaza yapmış yanında iki kişi daha var xxx hastanesine götürüyorlar şuanda

dedi fırat ise duyduğu şeyle donup kalmıştı telefonu ferhat aldığında ise ferhat telaşla sena ve mineyi evde bırakıp anne babasını ve diğer kardeşlerini alıp hastaneye gitmeye başladı melis hanım ise çok kötüydü canından bir parçasının durumu kim bilir ne haldeydi ateş ise hem arkadaşı hem kardeşi hemde sevdiği için aglıyordu hastaneye geldiklerinde hemen amelliyat oldukları katı bulup oraya gittiler ferhat hemen boraları arayıp haber vermişti boralarda geldiğinde herkes beklemeye başlamıştı kaç saat geçti bilinmez ama sametin ameliyatından çıkan doktor yanlarına gelmişti

Samet keskinin yakınları siz misiniz

Ateş: evet biziz nasıl durumu

sametin durumu şuan iyi zor bir ameliyatı ama atlatık birazdan normal odaya alacagız

Ayaz: peki digerleri Umut karaaslan ve karan taşkın

onların nasıl olduklarını onların doktorları söyleyecek tekrar geçmiş olsun

Diyip gitmişti birkaç dakika sonrada karanın ameliyatı bitmişti

karan taşkın yakını kim

Ateş: biziz nasıl durumu

karanın vucudunda çok fazla ezilme var kolunda ise kırık var herhangi bir hafıza kaybı yok ameliyatı başarılı geçti ve birazdan normal odaya alınacak geçmiş olsun

ddi ve gitti ateş biraz rahatlamıştı ama içerde hala can parçası vardı yaklaşık bir saat daha geçti bora sinirle

Bora: lan bu ameliyat neden bu kadar uzun sürdü digerleri bir saat önce çıktı lan olum orası soğuktur umut üşümüştür orda çıkarsınlar artık

Bora tam lafını bitirmişken umutun ameliyatından doktoru çıktı

Umut karaaslan yakını

Fırat: biziz durumu ne oğlumun

umutun durumu iyi bacagında kırık var ve vucudunda çokca ezilme ama herhangi bir sorun çıkmaması için bu gece yoğun bakımda kalıcak yarın normal odaya alıcaz herhangi bir hafıza kaybi yok

dedi ve gitti herkesin içi rahatlamıştı ferhat annesini babasını ve ayazı zorla eve göndermişti boranın annesi ve babası ne kadar kalmak istesede onlarıda ikna etmiş ve eve göndermişti tek ikna edemediği bora ve ateşti onlara ne kadar git demişsede gitmemişlerdi o gece orada kalmışlardı sabah uyandıklarında ise doktor sametin yanına girebileceklerini söylemişti 3 de odaya girdiklerinde samet onlara döndü

Ferhat: samet nasılsın kardeşim geçmiş olsun korkuttun bizi

Samet: ben iyiyim de umutla karan nasıl benim yüzümden bu haldeler

Ateş: umut ve karan iyi sadece kırıkları ve vucutlarında ezilmeler var

sametle biraz daha konuştuktan sonra karanın yanınada girmeye izin almışlardı ama ferhat borayla girmeyip sadece ateşin girmesini sağlamış ve ateşe onlar adına geçmiş olsun demesini söylemişti ateş ise odaya girdiğinde ona bakan sevdiğiyle göz göze gelmişti belki hastanedeydiler ama daha fazla dayanamayıp söyleyecekti

Ateş: baş belam geçmiş olsun ağrın varmı abimlerde geçmiş olsun diyor

Karan: saol yakışıklı ağrım çok az var ama iyiyi samet abi nasıl umut nasıl

Ateş: ikiside iyiler

karanla biraz daha konuştuktan sonra ateş artık dayanamadı ve konuya girdi

Ateş: karan sana birşey söyliyecegim

Karan: tabi dinliyorum

Ateş: bak güzelim ben senden bayadır hoşlanıyorum hatta sana aşığım şuan zamanı değil ama benimle çıkarmısın

Karan bir süre dondu kaldı ama sonra

Karan: evet seninle çıkarım evettt

dedi ateş bunu duyunca karanı incitmeden karana sarıldı bir süre sonra ise odadan çıktı bora ve ferhatın yanına gidip karanla sevgili olduklarını söyledi bora ve ferhat tebrik edip bu seferde umutun yanına yani yoğun bakımın önüne gelmiştiler doktordan izin alıp yoğun bakıma girdiler

Ferhat: umutum güzelim hadi abicim biz geldik uyan hadi annemler seni bekliyor hadi bebeğim

tam o sırada birşey oldu umuttun kalbi durmuştu