Tecrübelerimden söyleyebilirimki ejderha biniciler çok gıcık insanlar
Kazanmak yada kaybetmek senin yanında olduğum sürece umrumda olmayan şeyler seninle olduğum sürece kaybeden tarafın ben olması umrumda değil
Bu kitapta mafya erkek masum kız kliş...
Yazarı Jasmin Layana Ejderhalar Ve Yetenekler Kitabından
Bir ejderha ve binici bağ kurduğunda ölüm bile onları ayıramaz. Ejderha binicisini seçtikten sonra binicisini ile yaşar ve binicisi ile ölür.
Zane Enzo Dmitriy
Arenadan çıktım, Ejderhalar havadan binicilerini takip ediyordu. Sonra birini gördüm biniciye hiç benzemiyordu binici olmayan birinin burda işi neydi ki? Çantasını düzeltmek için o ışıkta saten gibi gözüken koyu bakır saçını kulağının arkasına sıkıştırdı, onu hemen tanıdım. O içinde kaybolduğum zümrüt yeşili gözleri ve uzun kirpikleri.. Sol gözünün altında siyah bir beni vardı hokka gibi bir burnu ve kan kırmızısı dudakları ve üstünde ki yeşil saten bir gömleği, altında ki siyah kalem etek, yüksek topukluları omzunda bir el çantası asılıydı diğer elinde ise ceketini taşıyordu adımları net ve keskindi onu gördüğüm zaman nefesim kesildi gibi yine nefesimi kesmişti.. Her zaman ki gibi göklerden gelmiş bir tanrıça gibi gözüküyordu, Tapılasıydı.
Ayaklarım beni ona doğru götürdü, hızlıca yana kayarak yönümü değiştirdim- çarpıştık "Dikkatli olsana" dedi, siniri bozulmuştu sinirli iken çok güzel gözüküyordu onu daha da sinir etmek için nerden geldiğini bilemediğim bir dürtü hissediyordum "önüne bak kızıl kafa" dedim soğuk bir sesle"kızıl kafa mı? Ha! Dediklerinize dikkat edin beyefendi." Dedi "etmezsem naparsın? Hanımefendi."
"Sizinle uğraşmayacağım bay Dmitriy." Dedi bilmiş bilmiş, Tanrım birinin soyadımı daha fazla kez söylemesini hiç bu kadar fazla istememiştim. "Soy adımı nerden biliyorsunuz hanımefendi?" Diye sordum gıcık bir sesle"Sadece tek soyadınızı bilmiyorum bay Zane Enzo Dmitriy" dedi gözlerini devirerek.. Diyeceklerim boğazıma dizildi, nefesim kesilmişti.. Adımı biliyordu kendimi sakinleştirmeye çalıştım ne kadar duygularım yüzüme yansıtmaya çalışsam da ve dedimki "kendi isminiz söylemek ister misiniz hanımefendi?" Derin bir nefes verdi burnundan, alaycı bir şekilde kendisinin tanıttı kaşlarını siniri bozulduğunu belli edecek şekilde kaldırdı "Tabii benim hatam, ben Serena Layana tanıştığımza sevindim bay Dmitriy" dedi, yüzüme sinir bozucu karizmatik bir sırıtış yerleştirdim "o zevk bana ait bayan Layana" dedim sinirlendiği için kaşlarının arasında oluşan minik kırışıklık çok tatlı gözüktü gözüme "Peki bayan Layana.. sizin gibi bir hanımefendi burada ne yapıyor?"
"Sizi hiç ilgilendirmez bay Dmitriy" dedi sesi isimlendiremediğim bir melodiye benziyordu,siniri bozulmuştu. ona daha da yakın olmak istiyordum kalbim yerinden çıkacak gibi bir hızla atıyordu, "Bence bayağı ilgilendirir bayan layana" kaşlarını çattı ve kollarını bağdaştırdı "öyle mi?" Diye sordu tek kaşını kaldırarak "öyle." Dedim tok bir sesle "ilgilendirir" boğazımı temizledim "peki sizin gibi bir güzellik burada ne yapıyor?" Sesimi yumuşatarak sorumu tekrarladım, asla yapmayacağım şeyleri yapıyordum, karşımda başka bir olsa sorumu tekrarlamak yerine kafasında bir mermi ile yerde bir seksen yatıyor olurdu. "Işimi. Bay Dmitriy belli ki sizin son zamanlarda yapacak işiniz yok" dedi
"Benim işim sizsiniz. Bayan Layana." Yüzü hafifçe kızardı "Bi alemsiniz bay Dmitry. Şakalarınız yeterli şimdi izninizle olmam gereken yerler var sizin aksinize" Arkasını döndü ve gitti kafasını çevirdiği zaman koyu bakır saçları rüzgarda dalgalandı siyah bir limuzine bindi ve gözden kayboldu kalbim sanki olimpiyatlarda ki bir koşu yarışına girmiş gibi yerinden çıkacak gibi atıyordu. Yanıma bir adamım geldi "Узнай о ней все, Альфонсо. онабудетмоей." 'Onun hakkında her şeyi öğren, Alfonso. obenim olacak.' cevabını beklemeden arkamı döndüm ve yürüyüp gittim. Normalde asla ama asla Serena'yı kendi yer altı işlerime karıştırmazdım ama onunla burada karşılaşmak ve konuşmak.. Yapmam dediğim şeyleri yaptırıyordu bana o gerçekten tanrıçamdı....
Anılar aklıma geliyordu Serena'yı ilk gördüğüm gün bir şirketin kutlama partisin de, erkekler tuvaletinde rastlamıştım daha çok o bana rastlamıştı beni görmemişti hiç konuşmamıştık.
İçeri girdi ve ellerine siyah eldivenler taktı ve küçük bir el çantasından susturuculu bir tabanca çıkarmıştı ardından yan kabinden bir kapının tekmelenerek açılmasının sesi bir adamın çığlığı ve susturuculu mermi sesi topuklu ayakkabıların kabinden çıkması ve ardından kapıyı kapatmasını sesi o anda kalbimin gümbür gümbür korku ve adrenalin ile attığını hatırlıyorum, kapının kenar aralığında baktım ve onu gördüm kalbimin daha önce hiç atmadığı kadar hızlı atmasını sağlayan kişiyi Serena Layana, silahını lavabonun kenarına koydu musluğu açtı ve ellerini dirseklerine kadar yıkamaya başladı siyah kolsuz saten bir elbise giyiyordu, elbisenin derin bir göğüs dekoltesi vardı boynunda ise inci bir kolye vardı, köprücük kemiklerini öne çıkarıyordu inci ve elmaslarla süslenmiş sarkıntılı bir çift küpe takıyordu, elbisesi yere uzanıyordu elbisesinin sol kısmında baldırına ulaşan derin bir yırtmaç vardı. Siyah mat yüksek topuklular giyiyordu ellerini yıkayıp kağıt havlu ile sildi küçük tabancasını da kağıt havluya sardı ve el çantasına koydu kırmızı ruhunu tazeledi ve çıkmadan önce dediği tek şey ise "cehennemde görüşürüz orospu çocuğu" idi
Ardından lavabodan çıktı kabinimin kapısını yavaşça açtım ve dışarı çıktım döndüm ve yan kabin kapısını kenarından tutarak araladım ve kafası tuvaletin yanında yerde yatan adamı gördüm safra kesemi ağzımda hissetim.. Adam yerde bir seksen yatıyordu..ölümüştü, omurgamda bir soğukluk hissettim zihnimi uyuşturacak kadar soğumuştu oda.. ölümün o kötü kokusu etrafı sarmıştı duvar ve kabinin duvarları kana bulanmıştı.. Adamın kafasında merminin açık yarası vardı gözleri boşluğa odaklanmıştı yüzümde bir gülümseme oluştuğunu hissetim kendi kendime mırıldandım "onun gibi bir tarafından öldürülmek... ne harika bir his olmalı" ona doğru gittim dizlerimi kırarak eğildim ve "Ne büyük bir onur bu yaşadığın...... Kıskandım." Ölü adamın gözlerini işaret ve orta parmağım ile kapatım.
Önüme çeken siyah BMW ile düşüncelerimden çıktım. Şoför kısmında sağ kolum oturuyordu, arkaya bindim ve kısa bir şekilde konuştum "Веди эту машину, мы едем в компанию" 'sür şu arabayı, şirkete gidiyoruz'
★
Cut!
Bölüm hakkındaki düşünceleri alayım.
Sizce Zane Serena'yı önceden tanıyor muydu? Yoksa blöf mü yapıyor?
Teorilerinizi merakla bekliyorum
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 5 oy sonra yeni bölüm gelecek 893 kelime
En sevdiğiniz yazarınızdan şimdilik bu kadar hangi evrende yada evrede olursanız olun sağlıcakla kalın goddess kaçar
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.