20.Bölüm

78 3 0
                                    

İyi okumalar.

***

Aradan geçen 2 haftanın ardından gerçekten peşimizi bıraktığını düşündüğümüz cinler sayesinde gülüp eğleniyorduk. Sınıfa yeni gelen kızın Buğra'ya anlattığı hikayeyi dinlerken gözlerimi devirmiştim.

"Gülşah biz senin kızı nasıl eziklediğini merak etmiyoruz. Sessiz ol, ders çalışıyor insanlar." Diyerek soğuk sesle konuştuğumda Buğra kaşlarını çatıp bana dönmüştü.

"Kaba davranmasana Aslı. Kız arkadaş olmaya çalışıyor." Diyen Buğra'ya ciddi anlamda sert bir bakış gönderdiğimde Caner'in onu dürtmesi sonucu sert soluğunu bırakıp kalkmıştı.

"Nereye oğlum?" Diyen Caner'e cevap vermeden sınıftan çıkmıştı. Bunun triplerini çekemezdim hiç.

"Bu kadar soğuk olarak onu tavlamaya çalışırsan hiçbir şey yapamazsın biliyorsun değil mi? Senin gibi kızlar sevilmeyi haketmiyor zaten." Diyerek kalkmış ve Buğra'nın peşinden gitmişti.

"Gerçek pick me yemin ederim! Yolarım bak ben bunu!" Diyen Bahar'a çevirdim bakışlarımı. Caner elimi tutup sıkmış ve yaklaşıp fısıldamıştı.

"Merak etme, Buğra salak olsa da bunu söyleyeceğim ona. O zaman kızdan uzak duracaktır." Dediğinde oflamış arkama yaslanıp kollarımı bağlamıştım.

"Umrumda değil Caner. Ne halt ediyorsa etsin. Kendi sorunu." Diyerek söylendiğimde Caner saçlarımı dağıtıp kaçmıştı. O sırada içeriye giren Efe el sallayıp yanımıza gelmişti. Bahar beni dürterek lavaboya gittiğini söyleyip kaçtığında gözlerimi kısıp sinirle bakmıştım ona.

Efe'nin benden hoşlandığını söylüyor, saçmalayıp duruyordu ama öyle bir şey yoktu. Biz sadece bu 2 haftada yakınlaşmıştık. Tamamen arkadaşça davranıyordu.

"Naber?" Diyerek az önce Buğra'nın oturduğu yere oturup kollarını masaya yaslayıp çenesini de ellerine yaslayıp bana gülümseyerek bakmıştı.

"İdare eder." Dediğimde gülüp yaklaşmıştı. "Gülşah konusu değil mi? Az önce Buğra'ya gülerek bir şeyler anlatıyordu koridorda. Ama Buğra kızgın ve düşünceli duruyordu. Yine kavga mı ettiniz?" Dediğinde gözlerimi kapıdan giren Buğra'ya çevirdim anlık olarak. Kaşları çatık, buraya gelmemek için zor duruyor gibi görünüyordu.

"Buğra umrumda değil Efe. Ne yaparsa yapsın, o benim sadece arkadaşım. Yanlış anlıyorsun." Dediğimde sessiz söylediğim için Buğra duymamıştı. Kapının önünde duruyor, peşindeki kuyruk da ona hala bir şeyler anlatıyordu. Şu kızı yolmak istiyordum, gerçek anlamda.

"Buğra'dan hoşlanıyorsun." Dediğinde kaşlarımı çatıp ona çevirdim aniden bakışlarımı. Hiç de bile!

"Yok öyle bir şey! Saçmalama!" Dediğimde gülüp yüzüme yaklaşarak ellerimi çözüp tutmuştu.

"O zaman benimle sevgili ol." Dediğinde dudaklarım aralanmıştı şaşkınlıkla. Tamamen saçmalıyordu, başka bir şey diyemiyordum şu an.

"Efe, bak gerçekten zaten canım burnumda. Hiç şaka kaldıracak durumda değilim!" Diye çıkıştığımda gülüşü solmuş ve başını eğip yutkunmuş, alt dudağını dişleyip bırakmış ve boğazını temizledikten sonra yapmacık bir gülüşle tekrar bana bakmıştı.

"Ya anlasana, sahte sevgililikten bahsediyorum. O zaman onun da sana olan duygularının farkına varmasını sağlarız. Çünkü o da seni seviyor." Dediğinde derin bir nefes alıp vermiştim. Başımı camdan dışarıya çevirdiğimde Efe bana yaklaşıp dikkatimi üzerine çekmişti.

"Sadece, düşün. Bak." Diyerek Buğra ve Gülşah'ı gösterdiğinde kaşlarımı çatmıştım. Şaka gibiydi her şey! Öpüşüyorlardı! Sınıfta sadece birkaç kişi olduğumuz için bunu dert etmemişti belli ki ikisi de.

Gözlerim sinirden dolarken Efe'ye bakmıştım ani gelen bir öfke hissiyle. Çok sinir bozucu bir hisse esir olmuştum şu an. Dayanamıyordum ve ağlayacak gibi hissediyordum. Bu kadar sinirlenme sebebimi anlamasam da yutkunup Efe'yi onaylanmıştım dolu gözlerimle.

"Sahte sevgililik ama, unutma." Dediğimde sesim titremişti. Sinirden titremişti, gözlerim de sinirden dolmuştu zaten.

"Endişelenme. Bitirmek istediğinde bitiririz. Sadece sana yardım etmek istiyorum." Demiş ve elimi tutmuştu. Buğra gelip elimi ayırıp beni kaldırmaya çalışmıştı.

"Bırak! Ne yapıyorsun?!" Diye kızgınlığımı hiçbir şekilde gizlememiştim. Efe'ye yumruk attığı an kalkıp sinirli bakışlarımı Buğra'ya yöneltmiş ve onu sinirlendireceğini umarak söylemiştim.

"Sevgilimden uzak dur, bir daha uyarmak istemiyorum." Demiş ve Efe'nin elini tutup çekerek sınıftan çıkmıştık.

***

Yorumlarınızı bekliyorum.

Odamdaki Gölge Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin