Baran'dan
"Beni seve bilir misin?" yüzüme öyle anlamayarak bakıyordu
"Bunu daha sabah erkenden beni sinir etme, öyle sakin insan değilim diyen biri mi söylüyor?" haklıydı o kadar haklıydı ki neden diğerlerinin yaptığı hata yüzünden ona öyle davranmıştım ki
"Dilan ben bilmiyorum , çok sinirliydim kardeşime , abine çok sinirliydim hırsı mı da senden çıkardım" yüzünde garip bir gülümseme oluştu , öyle bakma be kadın
"Bana çok iyi tanıdığım birini hatırlattı biliyor musun?"
"Kimi?"
"Babamı, oda birine sinirlenince hırsını benden çıkarır, bu yaşıma kadar hiç hata yapmadım hep iyi evlat olmaya çalıştım ama babam asla beni kabul etmedi, hep elimde fırsat olunca seni öldürücem derdi bana, sanki her gün ruhumu öldürmüyormuş gibi"
"Dilan beni daha tanımıyorsun nasıl biriyim bilmiyorsun, baban gibi değilim ama bundan emin ol" birşey demeden dışarıyı izlemeye başladı yine. Bende muzik açtım belki ona daha iyi gelir diye.
Onun sesini duymamla yine ona baktım, sesi çok güzeldi kendisi gibi
Sarıl bana
Tenim sende soğumadan
Sarıl bana
Yüreğim kurumadanSarıl bana
Gözlerim kapanmadan
Sarıl bana sarılda
Sarıl bana sarıldaCanı cana katsanda
Aşkın ile yaksandaVazgeçmedum sevmekten
Korkmam inan ölmektenVazgeçmedum sevmekten
Korkmam inan ölmektenCanı cana katsanda
Aşkın ile yaksandaVazgeçmedum sevmekten
Korkmam inan ölmekten..Konağa varınca arabayı durdurdum ve indim. Arka kapıyı açıp Dilanı kucağıma aldım yine
"Ben kendim yürüsem daha iyi olacak Kandemir evdekiler yalnış anlayacak yoksa"
"Dilan diğerlerini düşünmeyi bırakıp kendine mi odaklansın acaba"
"Kandemir olmaz böyle evli bile değiliz ve olsak dahi çok ayıp evde kimler vardır şimdi indir beni azacık mesafe hadi"
"Dilan sus güzelim" deyip kapıyı tıklattım. Kapıyı annem açınca şoka girmişti.
"Oğlum bu kız kim? Haftaya düğünün var senin bu kız kim getirdin yüzü gözü yara bere içinde" annemin yanından geçip içeri geçtim, oğlu evleniyor ama daha kızı kimse görmedi benim ailemi geçtim kızı burda kimse gördü mü oda belli değil.
"Anne müstakbel karım bu benim, Dilan"
"Nasıl yani, kızım sana nolmuş böyle"
Dilan'ı koltuğa bırakıp üzerimde olan ceketi çıkardım.
"Annem sorularını sonraya bırakıp odama çay ve kahvaltılık birşeyler getirmelerini söyler misin?" annem öylece yüzüme bakıp başıyla onayladı.
Dilan'a baktım yine belli ki belinde ve karnında ağrısı çoktu hep eli ordaydı. Yine yanına yaklaşıp kucağıma alacağım sırada elini önümde durdurdu.
"Kendim yürürüm Kandemir" yok güzelim ben senin tüm acılarının hafiflediğine emin olmadan kendin yürüyemeyeceksin maalesef.
Elini indirip yeniden kucağıma aldım, o kadar zayıftı ki birini taşıdığıma bile inanamıyordum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROJİNAMIN ( Doğan güneşim )
Teen FictionDilan Mustafaoğlu 19 yaşında berdel'e kurban giden bir kız... Kendi ailesi tarafından sevgisiz büyüyen kız bir ağa tarafından bebek gibi sevilirse hayatı nasıl olurdu acaba... Dilan Mustafaoğlu'nun hayatını hepimiz birlikte okuyalım o zaman. . . . ...