5. Bölüm

230 28 9
                                    

Geceleri zor uyuyor sabahı sabah ediyordum içim hiç rahat değildi
Aklım kaç parçaya bölünmüştü bilmiyorum
20 yaşında neler yaşıyordum annem ölmüş, kız kardeşim ölüm döşeğindeydi
Hemde birini öldürmenin ağırlığı kalbimi sıkıştırıyordu

Ateşi bol olsun onun yüzünden hiç kafamı toparlayamamış aklımın büyük kısmı hep annemde ve kardeşim de kalmıştı
Bende işe yaramazın tekiydim

Annemi kurtaramamanın acısı beynimi yokluyor yüzünü unutamıyordum
Elimi yumruk yapıp

"Dünyaya geldiğim güne lanet olsun" diyerek ranzadan fırladım

İki elimi yumruk yaparak koğuşun demir kapısını yumruklamaya başladım
Etrafima toplanan insanları hissediyor ama ne konuştuklarını anlamıyordum

"Benim burdan çıkmam gerek"

Gözyaşları gözüme hücum edince bağırarak ağlamaya başladım

"Onların yerine ben ölmeliydim"

Bağırmaya devam ettim

"Boşuna erkek doğmamıştım onları korumam gerekirdi"

"Ben işe yaramam beni de öldürün yaşamak istemiyorum"

"Beynimi taşıyamıyor akıl sağlığı mı koruyamıyorum"

Canım yanıyor denk gelen her yere vuruyor ağlıyordum
Elim ayağım boşalınca kendimi boşluğa düşer gibi bıraktım
Artık ne ellerim ne ayaklarım tutuyordu
Kapı açılınca gardiyan bağırdı

"Neler oluyor burda"

Hasan abi

"Sinir krizi geçiriyor ona yardım edin"

Kafam daha fazlasını kaldırmıyor beynim aklıma dolan bilgi yoğunluğu ile sıkışıyor
Kafamı yere vurmak istesem de bir el başımı koruyor
Bayılmak istiyorum ama onu bile yapamıyordum

Çünkü bu sahneler benim için yeni değil defalarca yaşamış olduğum şeyi tekrar yaşıyordum
Beni revire götürüyorlar sonrası iyileştirme çabaları ama neyi?
Bende iyileşecek ne kaldı

2 gün sonra hapishane avlusu

Hasan abinin zoruyla dışarıya çıktım ellerimin üstü sargılıydı
Yine bulduğum yeşil otların üzerine oturdum
Gözlerimi kapatıp derin bir kaç nefes aldım
Gözlerimi açınca bakışlarımı etrafta gezdirdim

Hasan abinin bana gösterdiği gardiyanı görünce biraz bekleyip ayağa kalktım yavaş adımlarla yürüyüp ona bir kaç adım kala durdum

"Bana telefon lazım"

Gardiyan dönüp bana baktı

"Bunun için ceza alabilirsin sesini kıs"

"Umrumda değil bana telefon lazım"

"Gel"

Gardiyan yürümeye başlayınca bende onu takip ettim kimsenin olmadığı ıssız bir alana gelince durduk

"Telefon için neden bu kadar direniyorsun"

"Kardeşime ulaşmam lazım lütfen"

"Acil mi"

"Son derece"

Gardiyan beni şöyle bir süzdü

"Öyle olsun senin için yarın ayarlarım telefon bu seferlik benden olsun ama bir daha sefere karşılığını isterim"

Yan sırıtışı midemi bulandırsa da ifademi sabit tuttum

"Çok teşekkür ediyorum"

Arkamı döndüm beni izlediğini biliyordum ama üstüm başım ve ben berbat bir haldeydik
Yürürken gözlerim hiç göz kırpmadan beni izleyen Saruhan efendiye takıldı
Bakışları mı hemen kaçırıp koğuşa doğru yürümeye başladım ayakta duracak halim yoktu

Geceyi zor bitirmiş avlu saati gelince hızla avluya çıkmıştım
Gardiyanı görünce bakışlarım kenetlendi yanında yakışıklı bir mahkumla konuşuyor gülüşüyordu
Bakışlarını yukarı kaldırınca beni gördü

Yanında ki çocuğu yollayıp işaret ederek onu takip etme mi istedi
Hızla peşinden gittim
Beni koridorda ki gizli bir alana götürdü cebinden telefonu çıkarıp bana uzattı
Ona ellerimi gösterince

"Numarayı söyle güzellik"

Yüzümü buruşturma isteğini yok sayıp numarayı söyledim telefon çalmaya başladı ve Ozan açtı
Gardiyan telefonun hoparlörünü açıp sargılı avuç içime bıraktı

"Benim Ozan nasılsın"

"İyiyim dostum sen"

"İyiyim Selen nasıl"

"Hala uyanmadı ama doktorlar iyiye gittiğini söylüyor"

Rahatlamış bir nefes alıp

"Çok teşekkür ederim Ozan eğer ölmez sağ çıkarsam sana borcumu ödeyeceğim"

"Borcun yok dostum insanlık görevim"

İnsanlık? İnsanlık görevi?

"Teşekkür ederim görüşmek üzere"

"Görüşürüz"

Telefonu gardiyana doğru uzattım iki gün sonra telefon hakkım vardı o zaman yine Ozan'ı arayıp haber alırdım
Gardiyan'ın gözlerinin içine bakıp

"Teşekkür ederim"

"Önemli değil güzelim"

Yanından geçerken kolunu uzatıp beni durdurdu yüzüne bakınca

"Tekrar telefon ihtiyacın olursa burdayım"

Başımı yukarı aşağı sallayıp onu onayladım kolunu çekince koğuşuma döndüm

Başımı yukarı aşağı sallayıp onu onayladım kolunu çekince koğuşuma döndüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Berkay'ı bu şekilde hayal ediyorum

Berkay'ı bu şekilde hayal ediyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Buda Saruhan efendi olsun

Şeytan'a Mahkum +18  (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin