6. Bölüm

258 33 8
                                    

"Buraya gel"

Bakışlarımı etrafta gezdirdim herhalde bana demiyorlardı
Tekrar önüme döndüm

"Sana dedim yeni çocuk"

Tekrar etrafa baktım ve Saruhan ile göz göze geldik
Eliyle yanına gitmemi işaret edince kaşlarım çatıldı
Bir süre benden tepki alamayınca sinirle soluyup

"Gelsene ne bakıyorsun"

Ya sabır dileyerek önüne geldim
Beni baştan aşağıya süzüp sonunda ellerime baktı

"Benden yüz bulamayınca gardiyana mı mavi boncuk dağıtmaya başladın"

Sinirli bir soluk bırakıp

"Seni ilgilendirmez"

Siniri sesine yansımıştı

"Benimle düzgün konuş çocuk" beni mi korkutacaktı hiç güleceğim yoktu
Gülmedim de zaten

"Beni neden çağırdın"

"Bundan sonra o gardiyan dan telefon istemeyeceksin"

Kaşlarım sinirden birbirine değecek diye korkuyordum o kadar sinirlenmiştim ki

"Bunu hangi hakla söylüyorsun"

"Burada ki herkes bana itaat eder sende edeceksin"

"Ben burda ki herkes değilim"

Saruhan efendi oturduğu sandalyeden kalkınca boyunun ne kadar uzun olduğunu fark ettim
Bana doğru bir kaç adım attı

"Fazla cesaret iyi değil"

"Beni kendi halime bırak kimsenin işine karışmıyorum kimsenin de işime karışmasını istemiyorum"

"Burda ki herkese her şeye karışırım"

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım
Gözlerimi açıp yüzüne baktım

"Başka bir şey yoksa gidiyorum"

Arkamı dönüp giderken kolumu sertçe kavrayıp savrulmama neden oldu sinirle soluyup yüzüme baktı

"Ben git demeden gidemezsin"

"Ben senin kölen miyim lan"

Bir süre yüzümü sinirle inceleyip

"Öylesin" dedi

Kolumu kurtarmaya çalışıp

"Değilim" dedim

"Bundan sonra öylesin sıkıyorsa karşı gelirsin"

"Bırak kolumu"

Koluma bakıp elini çekti

"Bir daha kimseden telefon istemeyeceksin anladın mı beni"

"Neden sen mi vereceksin telefon"

Bir süre sessiz kaldı

"Bende öyle düşünmüştüm o yüzden bana emir vermeyi bırak"

Bu sefer dönüp giderken bana hiç bir şey söylememiş gitmeme izin vermişti
Sinirle soluyup koğuşuma girdim
Bugün masayı toplayıp bulaşıkları yıkama sırası bendeydi

2 gün sonra telefon günü

Heyecanla kapının açılmasını bekledim
Kapı açılınca çıkmak için sıramı bekledim
Ben kapıdan çıkarken gardiyan beni durdurdu

"Sen direk avluya çık telefon görüşmesi sana  yasak"

Çatık kaşlarla

"Neden"

"Saruhan beyin emri"

Sinirle soluyup gardiyanı geçtim avluya çıkar çıkmaz ilk işim Saruhan efendiyi bulmak oldu
Sandalyeye keyiflice oturmuş etrafı seyrediyordu

"Sen ne yaptığını zannediyorsun"

Saruhan hiç acele etmeden bakışlarını yüzüme çevirdi

"Bana itaat edeceksin"

"Gardiyana ne söyledin bilmiyorum ama ona vazgeçtiğini söyle telefonu kullanmam gerek"

Biraz düşünür gibi yaptı

"Olmaz"

Sesli nefes alıp vermeye başladım

"Sen benden ne istiyorsun ne yaptım sana" diye kükredim

Ben ona ne yapmış olabilirim

"Eğlencelisin"

Ben mi eğlenceliydim

"Zamanımı boşa harcıyorsun konuş şu gardiyanla"

"İkinci bir emrime kadar sana telefon yasak"

Yakasına yapışmak istesem de cesaret edemedim hızla arkamı dönüp bana telefon sağlayan gardiyana doğru yürümeye başladım
Önüne gelince yan bir sırıtışla bana baktı

"Telefon mu lazım güzelim"

Başımı yukarı aşağı sallayıp onu onayladım

"O zaman senden bir istekte bulunacağım"

Umarım zor bir şey değildir

"Ne"

"Hm bu işlerde yeni olduğun belli o yüzden bir öpücükle başlayabilirsin"

Bakışları mı yere çevirip düşünmeye başladım bir öpücükle ne kaybederdim ki
Tam ağzımı açacağım sırada kolumun kavranmasıyla geriye doğru sendeledim
Yine ayı kırması koluma yapışmıştı

"Bir daha benim olana bu tür teklifle gelirsen o telefonu alır gö...tüne sokarım şimdi defol"

Şimdi hangi birine şaşırmam gerekiyordu
Ben gardiyan'ın bir şeyler söylemesini beklerken gardiyan korkuyla uzaklaştı
Saruhan beni sürüklemeye başlayınca resetlenme yaşayıp kolumu kurtarmaya çalıştım ama dediğim gibi ayının elinden kurtulmak ne mümkündü

Şeytan'a Mahkum +18  (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin