Ben Mirza'ya hiddetle bağırdıktan sonra anında pişman olurken, o simsiyah gözleri, korkunç yüzü ile bana bakıyordu. Bana zarar vermeyeceğini söylemişti.
Vermezdi dimiiii?
VEREMEZDİ!!
Ben süt dökmüş kedi gibi ona bakmaya başlayınca o bir, iki adımda aramızdaki mesafeyi kapatarak dibime girdi. Mirza üstüme doğru eğilirken bense vücudumu yay gibi eğdim ve korkarak Mirza'ya bakmaya başladım. Gözlerim adeta 'Acı bana Mirza' diye bağırıyordu.
Mirza üstümde yükselerek acımasızca bana bakarken birden kahkaha atmaya başladı. Neydi şimdi bu? Bipolar mıydı bu adam!? "Ah İz, benden bu denli korktuğunu öğrenmem iyi oldu." Dedi. KİM KORKMUŞTU??!! BENMİİ??!! YOKK ARTIKK??!!
Ben ve Mirza'dan korkmak?? Asla korkmamıştım. Hem Mirza kimki ben ondan korkayım. Tabi canım.
"Ne! Benmi senden korktum? Yok öyle birşey." Dedim Mirza'ya kaşlarımı çatarak. Şahsen buna ben bile inanmamıştım. Mirza'nın gülüşü solarken gözlerindeki acımasızlık tekrar yerini aldı. Ben içimden tüm Kuranı okumaya çalışıp tövbe ederken, Mirza'nın kolumdan tuttuğu gibi beni banka fırlatması bir oldu. Ciddenmi ama! Hayvan mıydı bu adam?! Orangutan suratlı.
Ben canımın acısı ile ağızımdan küçük bir inleme kaçırırken sert olduğunu düşündüğüm bakışlar ile Mirza'ya bakmaya başladım. "Deli misin be!?"
Mirza beni duymazlıktan geledek yanıma oturdu. "Sana konuşmamız bitmedi demiştim İz." Dedi sert sesi ile. Umarım bu parktan ölmeden çıkabilirdim... Ben yine içimdeki bütün duaları sıralarken Mirza'nın sınırlarını zorlamadan konuşmaya başladım.
"Bak Mirza, bana karşı ne hissediyorsun bilmiyorum ama umrumda değil. Ben seni sevmiyorum. Sevmeyide düşünmüyorum şahsen. Bu yüzden lütfen peşimi bırak. Seni istemiyorum" dedim yine sinirlenmemesini dileyerek. Ben boş boş Mirza ya bakarken onun bakışları ise sinirli değildi fakat şüphe uyandırıyordu.
Birden gülmeye başlaması ile göz devirdim. Psikopat gibi her ota boka gülecek miydi?
"Pekala İz. Anlaşılan bu iş konuşarak çözülmeyecek. Zorlasa olsa beni seveceksin. Şimdi git, daha fazla korkmanı istemiyorum. Ama unutma gölgen gibi her daim arkandayım benden kurtulduğunu düşünme." Dedi. O kan dondurucu sesi ile konuşurken ben ise gitmeme izin verdiği için şükrediyorum. Ona hiçbirşey demeden banktan kalktım ve park kapısına yöneldim. Ona hiçbirşey dememiştim çünkü hazır fırsatını bulmuşken gitmeliydim.
Ben koşar adımlarla parktan çıkarken direkt kendimi ana yola attım. O pis sokaklardan yürümektense kalabalık yollar daha iyiydi. Hem çok insan olduğu için güvenilirdi. Ben parktan baya uzaklaşmış bir şekilde kaldırımda yürürken gözyaşlarıma engel olamadım. Korkuyordum, kendimi yalnız hissediyorum, o adamdan kurtulmak istiyrodum. Ama olmuyordu, yapamıyordum. Lanet olsunki gücüm hiçbirşeye yetmiyordu.
Etraftaki insanlar benim ağlayışıma bakarken ben onları takmayarak hızla sağımdami markete girdim. Gözyaşlarım silerek yavaş yavaş kendime gelirken Abur cubur reyonları arasında dolanmaya başladım. Elimdeki sepete her türden gıda ürünü koyarken nihayet kasaya gelebilmiştim.
Kendimi ne zaman kötü hissetsem bişeyler alırdım. Ve o günü kendime ayırırdım. Şimdi ise çok berbat haldeydim ve toparlanmam lazımdı.
Aldıklarımı kasadan geçirerek ödeyince tek tek poşete yerleştirdim ve marketten çıktım. Evime çok az bir yol kalmışken evimin bulunduğu sokağa girmemle izlenme hissi tekrar bedenimi sardı.
Hadi ama Mirza yaa! Cidden burdadamı?
Elimdeki poşetlerle etrafıma bakarken sırtımda hissettiğim baskı ile hızla arkamı döndüm. Mirza ile göz göze gelirken korkuyla yutkunarak bir, iki adım geriledim.
Mirza ise aramızdaki mesafeyi kapatarak nerdeyse içime girerken bedenlerimiz birbirine değiyordu. Bu temas beni nefeslerimi hızlandırırken o ise bunu umursamadan eğilip elimdeki poşetleri aldı. Tekrar dikleşip bana bakarken "Biliyor musun İz. Bu tür sağlıksız besinler yiyen insanların kanları daha lezzetli oluyor" dedi.
Gözlerim anında açılırken anın şaşkınlığı ile "Yamyam mısın birde!" Dedim yüksek sesle. İki, üç saniye sonra dediğim şeyin farkına varırken hızla elimle ağzımı kapatarak yutkundum.
Sıçmıştım.
Titreyen dudaklarım ile konuşmaya çalışırken aynı zamandada kızmaması için dua ediyordum. "Ş-şey yani ben.."
Ben konuyu sıçıp sıvarken Mirza gözlerini kısarak dikkatle bana baktı ve korkunç bakışları ile beni ezerek "Gerçekten çok korkuyorsun." Dedi ben anında özür dilerken o açıklamaya başladı. "İnsanları öldürmeyi çok severim fakat yemem, ama istersen seni yiyebilirim. Eminimki dış görünüşün kadar etinde güzeldir İz." Dedi
Ne diyeceğimi bilemez halde korkarak baktım Mirza'ya. Gerçekten bu sefer Yusuf yusuftum. Baya korkuyordum. Adam resmen beni yemekten bahsediyordu!!
Ben ona öylece korkuyla bakarken ne ara titrediğimin farkında bile değildim. Mirza elindeki poşetleri bırakıp hızla üzerime gelirken ben kaçmak için fırsat arıyordum. Fakat o hiç beklemediğim bir şekilde bana sarıldı. Evet sarıldı.
BÖLÜM SONUUU
Her seferinde kısa olmayacak diyip kısa yazıyorum. Paiajanwna kusura bakmayın lütfennn.
Bölüm hakkında düşünceleriniz nedirrr??
Sizi seviyorum görüşmek üzereee🫂💓
![](https://img.wattpad.com/cover/376470373-288-k87143.jpg)