"Ooo bakıyorum da toplamışsınız yine. aşk olsun beni niye çağırmıyorsunuz?"
hava karardığı için perdeleri çekmek için pencerenin önüne gelmiştim ancak emine teyzenin evinin önünde annemle beraber iki üç kadının sohbet ettiğini görünce pencereyi açıp onlara sataşmıştım. kadınlar bu samimi tavrıma gülerken emine teyze "sende gel bakalım dinle o zaman hikayelerimizi." demişti.
bir dakika işareti yaptım ve koltukta ki yeleğimi ve telefonumu alıp çıktım evden. babam şimdi kim bilir kaçıncı rüyasını görüyordu, abim ise işten eve gelmiş odasında dinleniyordu. eskiyen sporlarımı terlik niyetine arkasını kırıp giyerek aşağı indim ve dışarı, emine teyzelerin yanına çıktım.
ancak çıktığımda göz göze geldiğim aslı ile ilk bir an duraksadım. aslı annesi ile beraber ayakta durmuş emine teyzelerle konuşuyorlardı, bir yerden geldikleri belliydi. o an yerin dibine girdiğimi hissetmiştim çünkü altımda kırmızı hello kittyli bir pijama, onun üstünde de kısa kollu biraz dar bir tişört ve üstünde de bol gri hırkam vardı.
"devrim kızım da burdaymış. o zaman ben iki dakika ona vereyim poşetleri, aslı ile beraber getirsinler olur mu canım?"
anneme hitaben konuşan kadınla bu sefer daha çok utanmıştım. ikili bir şeyler konusunda anlaştığında annem beni zorla gözleriyle göndermeye ikna etmişti. el mecbur aslı'nın annesi önde ve biz ikimiz arkada yürümeye başlamıştık.
"ee" dedi aslı "nasılsın?"
"çok utanıyorum şu anda. dışarı çıktığım hale bak! onun dışında iyiyim, sen nasılsın?"
bir cümle de değişen ruh halime gülüp omuz silkti "tatlı görünüyorsun takma kafana. burada dilek diye bir kız var yöresel şalvarlarla dolaşıyor mahallede. onu görünce geçer utanman."
"oha" dedim şaşkınlıkla "bende giymek istiyorum."
gülüp "saçmalama" dedi sitemli bir şekilde. konuşa konuşa kapının önüne gelmiştik bile. annesi beklememizi söyleyip hemen içeri koşturduğunda ben etrafı süzüyordum. onların evinin girişi tam ara sokakta kalıyordu, ancak bodrum kapısı tam bizim sokağa bakıyordu.
"devrim"
bakışlarımı sokağın ilerisinde ki kediden çekip aslı'ya yönelttim. gözlerinde farklı bir ifade ile bana bakıyordu. "efendim?"
iç çekip bakışlarını kaçırdı "hâlâ ankara da okumak istiyor musun?"
kaşlarım çatılırken "evet de" demiştim "sen bunu nerden biliyorsun?"
omuz silkip "okulda duydum" demişti. sinirle gülüp tam önüne geçtim ve farkında olmadan evlerinin duvarı ile onun arasında kalmış oldum. ancak o an ki sinirle bunu fark edecek halde değildim.
"aslı ben ankara'da okumak istediğime bu sene karar verdim. okul biteli nerdeyse bir yıl oluyor. söylesene beni nerden tanıdığını?"
gözleri boynumda gezinirken gözlerime bir türlü bakmıyor ve cevap vermiyordu. o an ki sinirle çenesini tutup hafifçe kaldırdım ve göz göze gelmemizi sağladım. "buraya taşındığımdan beri bir şeyler saklıyorsun benden. öğrenmek benimde hakkım aslı, konunun başrolü benim çünkü."
çenesini tuttuğum elimi tutup indirdi yavaşça ancak bırakmadı elimi. parmakları parmaklarımla iç içe geçerken ben ona şaşkınlıkla bakıyordum. ancak o bunu umursamadan üstüme iki üç adım atarak sırtımı duvara yaslamama sebep oldu. şimdi göğsü göğsüme değecek kadar yakındı bedeni bedenime.
gözleri yüzümde gezinirken boşta kalan eli yüzüme gelen saçlarımı geriye yatırdı nazikçe. "şimdi olmaz" dedi, dudaklarıma değen nefesi nefesimi tutmama sebep olurken o aynı yavaşlıkla benden ayrılıp elini de elimden ayırdı.
bir şey dememe fırsat kalmadan annesi dışarı çıkmış ve ikimizin ellerine poşetleri tutuşturmuştu. daha fazla ona bakmadan elinde ki poşetleri aldım ve arkama bakmadan koşar adımlarla annemlerin yanına yürüdüm. annemin seslenmelerini önemsemeden hızla kapısı açık olan evimize girip poşetleri köşeye bırakıp kendimi hemen üst kata attım.
babam hâlâ uyurken ben evin en uzak köşesinde olan odama girdim ve kapımı kilitleyerek kendimi yatağıma attım. kaçıyordum, çünkü belirsizlikten nefret ederdim.
..
ayni ben
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yan komşu | gxg
ChickLitdevrim yeni taşındığı mahallesinde yan komşunun kızına aşık olur. [gxg]