Hafta sonuna güzel bir bölümle başlayalım dedim. İyi okumalar...
⏳⏳⏳
Sabahın ilk ışıklarında Bahar gözlerini aldığı en güzel kokuyla açtı. Hoşuna giden bu koku çok yakındı. Yorganına daha çok sarılmak istedi. Gözleri hafif aralanmıştı ki yanıbaşında uyuyan genci gördü, henüz uyanmamıştı.
Huzurla daha da yanaştı bu sıcacık bedene. Yüzüne hiç bu kadar dikkatli bakmamıştı. Sakalları hafiften çıkmaya başlamıştı. Gür kaşları saçlarıyla aynı renkti. Gözleri açık olmasa da o gözlere bayılıyordu. Yüzünü gencin boynuna yaklaştırıp orda bekledi. Gencin eli Bahar'ın sırtındayken diğeri de kafasının altındaydı.
Eliyle gencin omzuna dokundu Bahar. Mutlu hissediyordu. Gideceği için üzgündü. Ama gitmeliydi. Aniden Bahar'ın telefonu çalmaya başladı. Keyifsizce sıcacık bedenden uzaklaştı. Ayağa kalkıp balkona çıktı.
Arayan kişiyi görünce içi sıcacık oldu. Yaman arıyordu. Telefonu açıp kulağına yaklaştırdı. Duyduğu ses ne Yaman'a ne de Eleyna'ya aitti.
"Bayar bayar" diye anlaması güç ama oldukça anlamlı bir bebek sesi geliyordu kulağına. Sustu, sesi dinledi. Ardından Eleyna'nın sesi geldi.
"Ben ilk önce anne demesini isterdim ama dedim ki bu bebeğin doğumu gerçekleştiyse Bahar sayesinde. Böyle sürpriz olsun. " Gözleri dolmaya başlamıştı Bahar'ın. Gerçekten de Bahar olmasa Demir ve Akif'in yapacaklarını tahmin bile edemiyordu.
"Eleyna," dedi Bahar duygulu bir şekilde. Adını bile özlemişti. " Çok teşekkür ederim, çok mutlu oldum da. Bu bebek yeni doğdu ne bu konuşma hızı." İki taraftan da gülme sesleri geliyordu şimdi.
Yarım saatin ardından telefonu kapattılar. Bahar tekrar odaya girdi. Genç hâlâ uyanmamıştı. Daha doğrusu Bahar öyle sanıyordu. Uyanmıştı, Bahar'ı telefonla konuşurken izlemişti. Geri dönerken de gözlerini yummuştu. Bahar yanından geçip diğer odaya gitmek yerine sessizce yanına kıvrılınca kalbinde daha önce hissetmediği duyguları hissetti.
Bahar'sa sığındığı bedeni sardı. Fırsattan istifade genç de kızın saçlarından çıkan buram buram Bahar'ın kokusunu içine çekti. Yeterli gelmiyordu, göğüs kafesinin içinde saklamak isterdi. Kalbinin yanıbaşında en derinlerinde.
Uzun bir süre gözleri kapalı birbirinin kokusuna odaklandılar. Sonra Bahar aniden yataktan kalkıp kapıya yöneldi. Genç gözlerini açtı. Yeni uyanmış gibi yaptı.
"Bahar?" dedi. "Nereye, ne oldu?" Bahar'ın yüzünde endişeli bir ifade vardı.
"Çişim geldi!!" diye bağırıp tuvalete koştu. Gençse sadece her zamanki Bahar diyip güldü. Bahar'ın gitmesiyle odadaki hoş koku azalmıştı. Aynı şeyi tuvalettrki Bahar da genç için düşünüyordu.
Kalkıp kahvaltı hazırlamaya başladı. O sırada Bahar da gelmişti. Üstündeki beyaz bol ve uzun erkek tişörtü çok yakışmıştı. Çuval giyse yakışır drdikleri bu olsa gerekti.
Uykulu gözlerle kahvaltı masasına yöneldi. Mutfakta kahvaltı hazırlayan gence odaklandı. Büyük bir ustalıkla yapıyordu işini. Zaten gastronomi mezunuydu.
Mezun demişken üniversite hayatımı neredryse unutmuştum. Gizem ve Toprak aklımdan çıkmıştı. Telefonumu açıp Gizem'e mesaj attım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİZOFRENİN KANLI ÇIĞLIKLARI
JugendliteraturBir kısmı gerçek hayattan alınmış ve bir kısmı da benim hayallerim, kalan kısmı sadece hayali...