Happy New Year [TaeKook]

-Ep: 2-

Naber fıstıklarım?

Kraliçeniz sahalara geri döndü. PoL bitince tüm odağımı verdim bu fice.

Şimdi, oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.

Keyifli okumalar dileği ile~~~
.
.
.

1 ay sonra.

Planladığım bu görev sadece benim intikamım değildi. Bu yüzden eskiden babamın ve benim arkadaşlarım olan kişileri toplayacaktım.

Hepsinden önce güçlü kasları ve zekiliği ile yanıma Kim Namjoon'u alacaktım.

Çalıştığı yer bir setti. Burda arabaları kontrol ediyor ve sorun varsa hepsini çözüyordu.

Namjoon çok değişik birisiydi. Sinirli bir yapısı vardı. Ama onu yumşatan bir sevgilisi de vardı. Namjoon eskiden orduda bomba imhaedici olarak görev yapardı. Yaşadığı talihsiz olay yüzünden sağ kulağının işitme duyusunu kaybetmişti. Ama yine de kaslı ve güçlü bir zeki Alfaydı.

Çok kas dedim. Adam kas yığını sonuçta.

Namjoon hakkında bir diğer önemli olan konu da, şuydu.

"Ya sen gerizekalı mısın Namjoon? Sen duymadın mı önce kırmızı araba, sonra da mavi araba kontrol edilecek?"

"Efendim, ben de öyle yaptım. Önce mavi sonra kırmızı."

Yönetmen sinirle ona bağırırken Namjoon kaşlarını çatarak onu izliyordu.

"Ya seni nasıl büyüttüler acaba? Annen de senin gibi sağır mıydı ha?"

Ve evet..Namjoon annesine aşık birisiydi. Onun hakkında duyduğu en ufak şeye sinirleniyordu. Ona tapıyordu hatta.

"Efendim annem hakkında doğru konuşun!"

Ve olan olmuştu. Her zamanki gibi. Namjoon ortalığı dağıtırken, yönetmen ve yardımcılarını köpek gibi dövmüştü.

Gözleri beni gördüğünde kaşlarını çatmış, yakasını tuttuğu adamı yere bırakmıştı. Sanırım başlıyorduk...

.
.
.

"Tamam güzel plan Taehyung. Peki ne zaman gideceğiz?"

Elimdeki viski dolu bardağı içerken arkamı koltuğa yasladım.

"Sadece biz olmayacağız Namjoon. Bize başkaları da lazım."

"Kim?"

Birkaç saniye sonra düşen jetonla ellerini kaldırdı.

"Yo yo, o ikisi bizimle gelemez."

"Namjoon, bu onların da intikamı. O kasayı ve kilitleri sadece onlar açabilir. Babamın yanında çalıştılar ve çözemeyecekleri asla bir şey yok."

Namjoon derin bir nefes aldı. Saçlarını karıştırdıktan sonra başını salladı.

"Tamam..ne dersen tamam."

Elimi onun omuzuna koydum.

"Nişanlın da lazım bize."

"Seokjin? Neden? Taehyung onu bu işe karıştırmak istemiyorum."

"Namjoon, o olmazsa çözülmesi gereken şeyleri asla çözemeyiz."

Dediğim şeyle kaşlarını çatmıştı. Evet, anlamamıştı.

"Hadi gidelim. Yoongi ve Jimin'i bulmamız lazım."

.
.
.
.

"Arabada bekleyelim."