Wicked Game

"Yalan"

Yaşlı adam, Marina'nın yaralarıyla ilgilenmesine rağmen durumu git gide kötüleşiyordu, bir an önce hastaneye gitmesi gerekiyordu. Jungkook bir saniye olsun onun başından ayrılmamıştı.

"Gençler misafiriniz var."

jungkook ve choi birbirine bakıp yaşlı adama döndüler, aldıkları ağır feromon kokusuyla gelen kişinin jae olduğunu anlamışlardı, choi ayağa kalkıp jae'yi kapıda karşıladı.

"Hoş geldiniz efendim."

Jae gülerek Choi'nin koluna vurdu, choi korktuğunu belli etmemek için gülmeye başladı.

"Hoş buldum hoş buldum da taslak evlat yapmış yine yapacağını."

Choi mahçup bir şekilde gülmeyi kesip jungkook'a baktı, jungkook göz devirerek oflanmaya bir yandan da fısır fısır laf saymaya başladı.

"taslak evlatmış kendisi tamamlanmış sanki."

Jae gülmeyi kesip jungkook'un üzerine yürüdü, jungkook öksürerek marina'yı işaret etti.

"Karım hasta üstüme gelme peder."

jae ciddi bir ifadeyle oğluna bakarken jungkook oldukça vıcık davranıyordu.

"beyler bizi biraz yalnız bırakır mısınız."

Choi yanındaki yaşlı adama bakıp kafa salladı, adam onu görmezden gelip jae'nin koluna dokundu.

"Beyim sizin üzerinizde büyü var, gideceğiniz yol uzun kaderiniz ağır."

Choi bir adama bir jungkook'a baktı, jungkook kaşlarıyla işaret verip adamı çıkartmasını istedi, choi kafa sallayarak adamın koluna dokundu, Jae adama göz ucuyla bakıp oğluna kenetledi gözlerini.

"Çıkalım biz."

jae sinirli bir şekilde kolunu çekip eliyle sildi, yaşlı adam istenmediğini anlayıp choiden önce odadan çıktı, choi eğilip selam verdikten sonra odadan çıktı.

tüm deliler bana vergili sanki amına koduğumun dünyasında."

jungkook gülerek babasının koluna vurdu, jae elinin tersiyle jungkook'a tokat atıp koltuğa yan bir şekilde düşürdü.

"Gülme orus- sana küfür de edemiyorum annene sövsem seker benim götüme girer  gavat olurum, sülalene sövsem sülalen benim akrabalarımdan oluşuyor ne değişik birşeysin lan sen."

Jungkook öksürerek düştüğü yerden kalktı, yanağını elinin tersiyle okşayıp babasına baktı.

"Bana niye vuruyorsun suçum ne benim?"

jae göz ucuyla oğluna bakıp, marina'nın yattığı koltuğun yanına çöktü, bir eliyle
onun elini tutup diğer eliyle saçlarını okşadı, yüzü morluklarla ve yaralarla doluydu, saçları dağınık gözleri kızarıktı.
Jae saçlarını okşayarak geriye atmaya başladı, gözü marina'nın boynundaki işarete kaydı, saçlarındaki eliyle başını hafifçe yan tarafa doğru çevirdi, boyun kısmı ısırıklarla doluydu, yavaşça boyun kısmına yaklaşıp onu kokladı, aldığı kokuyla beraber kaşlarını çatarak oğluna döndü.

"Senin feromonların üzerine sinmiş, alkol de kokuyor."

jungkook gözlerini kaçırıyordu etrafına bakınarak babasıyla göz teması kurmamak için çabalıyordu.

"Marina sarhoşken onunla zorla birlikte olmadın dimi?!"

Jae oturduğu yerden kalkıp jungkook'un üzerine yürüdü, jungkook ürkerek babasına baktı, jae oğlunun bu hallerinden dolayı iyice sinirleniyordu.