-4-

95 20 18
                                    


Barış'tan

Basketbol... hayatım boyunca oynamayı çok sevdiğim ama işitme duyum azaldığından beri oynamaktan çekindiğim o spor.

Lisede basketbol oynamaya ne zaman çalışsam korkarak oynardım. Şimdi ise daha özgüvenli oynayabiliyorum.

Topu alıp koşarak potaya gidiyordum. Birinin yaptığı blok kulağıma çarptığında işitme cihazım yere düşmüştü.

Herkes endişe ile bana bakarken etraftakilerin fısıldaştığını görebiliyordum.

Cihazı alıp kulağıma tekrar taktığımda bana bakıyorlardı. Sorun olmadığını söyleyip gülümsedim ve tekrar oyuna döndük.

Ama tekrar potaya gitmek istediğimde o kadar kolay geçmiştim ki herkesi bilerek yaptıklarını anlamak zor değildi.

Bana acıyorlardı...

İsmail'den

"Ahh karnım acıktı yine"

Yemek yemeyi seviyordum, gerçekten bir oturuşta bütün bir kuzuyu yiyebilirdim. Ama yememem daha iyiydi tabii.

Kerem ve Altay bana göz devirerek baktığında güldüm. Ben hep açtım.

Önümden geçen Barış ile kocaman gülümseyip ona seslendim.

"Barış! Heyy!"

Ama duymuyor gibiydi. Beni görmemiş miydi ?

Arkasından koşarak ona yetiştim. Koluna dokunduğumda biraz ürkse de bana dönüp gülümsedi.

"Bana mı seslendin ? Üzgünüm duymadım."

Kafamı sallayıp güldüm

"Çok da bağırmamıştım zaten, önemli değil."

Güldü, gerçekten sıcacık bir gülüşü vardı. Onu üzen herkesten nefret ediyordum.

"Ee bugün neden hiç yazmadın ? Artık arkadaşım olmak istemiyor musun yoksa Barış efendi ?"

Hızla panikledi ve ellerini salladı, komikti

"Hayır öyle değil. Yanımda yemek getirmedim bugün, o yüzden benle takılmak istemeyeceğini düşündüm."

Ahh bu çocuk tam bir aptaldı, dayak istiyordu.

"Saçmalama, hadi gel bir şeyler yiyelim sonra basketbol oynamaya gideceğiz."

"Basketbol mu ?" Diye tereddüt ettiğinde çoktan onu sürüklemeye başlamıştım bile...

Barış'tan

Yemekten sonra spor salonuna geri gelmiştik. Yine buradaydım, korkuyordum. O da bana acır mıydı ?

Topu alıp bana doğru koşmuştu, onunla aynı anda potaya yükseldiğimizde sert bir blokla onu durdurmuştum. Ama ikimiz de yeri boylamıştık

İsmail bana bakıp güldüğünde ona gülümsedim. Arkadaşları Altay ve Kerem iyi olup olmadığımızı sorarken, biz hala birbirimize gülümsüyorduk.

"Barış efendi, biraz daha sert oynayacağım görürsün sen!"

Şakayla karışık kızdığında anlamıştım. O bana acımıyordu, o benim gerçekten arkadaşımdı....

Sen Benim Şarkılarımsın | BAISMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin