Tutku'nun Alevi +18

31

Evet arkadaşlar bildiğiniz üzere Wattpad e erişim engeli geldi ve ben hesabıma giriş yapmadım. Hikayeyi bırakma kararı aldım ve yaklaşık 4 aydır Wattpad e hiçbir şekilde girmedim. Ama şimdi hikayeye devam etme kararı aldım ve yeni bölümle sizlerleyim :)

Evet dile kolay 7 yıl olmuştu artık 25 yaşında ama hayatı 18 inde değişen bir genç kız olmuştum. 3 yıldır kerem ile Londra'da yaşıyor hayata devam ediyorduk. Bu süreçte öğrendiğim birşey varsa oda adaptasyondu. İnsanların zamanla alışamayacağı bir durum yoktu.

Elimde ki kahve kupasını ayaklanıp mutfağa götürdükten sonra dışarı çıkıp hava alma düşüncesiyle uzun uzun yürüdüm. Cebimden çıkardığım ağzıma koyduğum sigara ile çakmak arayışına girdim cebimde bulamadığım çakmakla üstüne birde telefonumu çıkarınca boyu iki katım olan adamın biri omzuma çarpınca telefonum yere düşmüştü.

"Hey, önüne baksana!"

"Pardon hanımefendi acelem vardı"

Demesiyle beraber yerden aldığım telefon ile kapüşonunu indirmiş adamın suretine baktığımda şok geçirdim deyim yerindeyse. Ağzımdaki sigarayı farketmiş olacakki cebinden çıkardığı çakmağı elime bıraktı ve tekrar özür diledikten sonra soğuk şekilde yoluna devam etti. Ağzımdan düşen sigarayla birlikte bakışlarımı avucuma bırakılan çakmağa çevirdim. Bu imkansız diye geçirdim içimden. Kader bunca yıl sonra bizi karşılaştırmıştı, Ve o çok değişmişti.

Hızlı adımlarla eve varıp keremi aramaya başladım. Telefonu bir kaç kez çaldıktan sonra açtı ve heyecanla konuşmaya başladım.

"Kerem o, onu gördüm"

"Efsun noldu kimi gördün,?"

"Hazar"

"Nerde gördün onu?"

"Eve yakın bir yerde, yürümeye çıkmıştım beni gördü ama tanımadı."

"Tanımaz tabi, herneyse akşam için hazırlanmaya başla ben gelince düğüne geçeriz."

"Tamam, görüşürüz"

Akşam katılacağımız düğün aklımdan tamamen çıkmıştı, Kerem'in Londra'dan tanıştığı arkadaşı bugün dünya evine giriyordu. Hemen odama çıkıp dün hazırladığım sırt dekolteli uzun elbiseyi giymeden önce duş almak için banyoya ilerledim. Gözümü her kapattığımda gözümün önüne gelen suret hep aynı kişiye aitti, Hazar.

Hızlıca aldığım duş sonrası makyajımı yapmaya başladım. Sonbahar serin geçiyordu buralarda. Kim bilir memlekette nasıldı diye geçirdim içimden. Yaptığım sade tonlarda abartısız makyajım ile siyah sırt dekolteli elbiseyi geçirdim üzerime. Topladığım saçlarımla beraber elim telefona gitti ve saate baktım. Saat akşam 9 olmuş Kerem hala ortada yoktu. Arama ekranına girip Kerem'i aramaya başlayınca ilk çalışta telefonu açmış ve nerdeyse burda olduğunu söylemişti. Kapattığım telefon sonrası bir ayna fotoğrafı çekmiş boydan çektiğim fotoğrafı Instagrama atmıştım bile. Açılan kapı sesi ile aşağı indiğimde Kerem eve girmiş giyinip geleceğini söylemiş ve odasına gitmişti.

Yaklaşık yarım saat sonra duş almış ve üstünde ki takım elbise ile şık bir kerem inmişti aşağı.

"Çok bekletmedim umarım prenses"

"Eh biraz, hadi çıkmıyor muyuz?"

"Çıkalım"

Dışarı çıkmış ve Kerem'in açtığı kapım ile arabasına binmiş yola koyulmuştuk. Yaklaşık on beş dakikalık mesafeden sonra gideceğimiz yere varmış aracı park ettikten sonra içeri girmiştik. Girdiğimiz salon en az 500 kişilik kapasitesi olmasına rağmen en fazla 100-150 civarı kişi vardı. Ve tabi alkollü içecekler. İçip daha şimdiden kafayı bulan sallana sallana yürüyenler bile vardı. Kerem damadı ve gelini tebrik ettikten sonra bende tebrik ettim. Gelin oldukça güzel hanım hanımcık bir kızdı. Balık model gelinliği ve ortaya çıkardığı fiziği ile tüm gözleri üzerine toplamıştı. Ben ise uzun zamandır topuklu giymediğim için bu gece oldukça zorlanacak olduğumu geçirdim içimden. Eskisi gibi çok açık çok dar giyinmiyor aksine bol pantolonlar bol sweetler tercih ediyordum ve sigaraya başlamıştım. Önceden hep sosyal olan ben şimdi ise tam tersi asosyal biriydim. Masalardan birine ilerledik ve Kerem tanıdığı insanlarla sohbet etmeye başlayınca bende burda okulda tanıdığım bir kaç kızla sohbet etmeye başlamıştım.