Uyuya kalmıştım uyandığımda bir odadaydım yatağımın karşınsında bir yatak daha vardı ve karşımda bir kız vardı açık kumral sacları ve mavi gözleri vardı çok güzel bir kızdı yatağa oturmuş bir şeyler okuyordu beni görünce gülümsedi bende gülümsedim ve odayı incelemeye başladım.
''ben anna yeni oda arkadaşınım'' dedi kız
-''ben alex burası neresi nerdeyim ben ?''dedim
- ''burası vampir okulu gerisini sana jace tanıtır ikimiz bu odada kalıcaz eşyalarını yerleştirelimi''
- ''olur'' eşyalarımı yerleştirdik kapı açıldı iceri o evdeki adam girdi bana gülümsedi sonra anna'ya baktı ''galiba benim bir işim size iyi eğlenceler'' diyip dışarı çıktı. Odada sadece ikimiz kalmaıştık''ben jace'' dedi. ''Ben de alex zaten biliyorsundur''
''Evet ,okulu gezmek istermisin'' dedi ''olur'' diyerek cevap verdim ve dışarı çıktık.
Okul'un tarihi bir havası vardı ama teknolojiden geri kalmayan bir tarihti. En sonunda bir odaya geldik ''burası müdürün odası'' cevap vermedim sadece iceri girdik 50 yaşlarda bir adam belkide daha büyüktü oda tarihi dekorlarla süslenmişti odanın yan tarafın 6 soy ağaçı duruyordu soy isimleri sırasıyla williams,browm,rodriguez,brooks,haward ve peterson'dı adam brown isminin önünde duruyordu
Yan tarafta siyah giyinmis adamlar duruyordu jace gibi silahlar taşıyorlardı onlara baktımı aldırmadılar ''bay williams prenses alexandra brown geldi'' ona soran gözlerle baktım omuz silkti adam bize döndü ''merhaba alexandra brown oturabilirsin'' kusursuz bir ingiliz aksanıyla konuşuyordu masasının karşısındaki sandelye oturdum ''beni buraya beni neden getirdiniz beni nerden buldunuz'' dedim sinirli bir tavırla ''burası ait olduğun yer dış dünya tehlikeli burda korumalarla daha güvende olacaksınız prenses'' dedi yüzü ifadesizdi '' buraya gelmeden öncede güvendeydim'' sesim yüksek cıkıyordu ama bağırmıyordum '' o zaman bir insandınız ama artık 6 asil aileden birisiniz brown soyismini taşıyorsunuz prenses ve burda daha güvende olcaksın prenses alexandra'' bana prenses demesine öfkeleniyordum prensesi andırdığım söylenemezdi üzerimde bir tişort ve altımda bir kot vardı ''beni istemediğim bir yerde tutamazsınız'' öfkelenmistim bagrıyordum ''bu güne kadar alex davıs olarak büyüdüm ve bundan sonrada böyle olacak'' biri kolumdan tuttu jace'di gitme ''gitme vakti geldi'' diye mırıldandı karşı cıkmadım burdan cıkmak istiyordum kapıdan cıktımızda konusmadık nereye gittimizi bilmiyordum sonunda bir odaya girdik her yerde tuhaf cesetler vardı yarısı kurt adam dı ''bunlarda ne'' dedim ''düşmanlarımız'' dedi jace bir köse dikatimi cekti insalardı ''insanlar mı gercekten mi dondurulmuş gıda olarak mı getirdiniz yoksa'' dedim alayci bir tavırla ''onlar vampir avcıları'' dedi
''Burdan cıkabilirmiyiz artık'' kurt adamlar ben nasıl bir dünyanın icindeydim daha dün bunlar sadece efsaneydi şimdi vampirlerin arasında yaşıyordum dahada kötüsü ben onlardan biriydim.
Boş bos yürüyorduk nereye gittimizi bilmiyordum kafam karışıktı acaba annem yaşıyormuydu babam neden bunları bana anlatmamıştı ''nereye gidiyoruz'' diye sordum jace ''bilmiyorum'' dedi heryeri gezmiştik spor salonlarını sınıfları yemekhaneyi yorulmuştum ''artık gitmek istiyorum bugünlük bu kadar yeter teşekür ederim'' dedim ''tmm yarın görüşürüz kaybolmassın herhalde'' gülümsüyordu güldüm ''yarın görüşürüz '' yarın görüşecekmiydik herneyse günes doğmak üzereydi herkes odalarına cıkmıştı kızlar yurdunu biliyordu odam 4. Kattı sanırım odaların üstünde numaralar yazıyordu kaçıncı odaydı bu kapılar kartlarla acılıyordu bende kart yoktu duvara yaslanıp düşündüm bütün kapılarö calamazdım zihnimde sayılar belirdi 312 veya 318 di 312 nın önüde durdum derin bir nefes alıp kapıyı caldım kapıyı bir kız actı dalgalı kahverengi sacları vardı beni görünce somurtu ''ne var'' okul hayatımda havalı kızlarla uğraşmak zorunda kalmamıştım okulun ilk günü onlarla tanışırdım ama şimdi hicbirini tanımıyordum. ''B-ben sanırım yanlış odaya geldim üzgünüm'' kız kapıyı yüzüme kapattı bende 318 nolu odaya gittim şansıma karşıma anna cıktı ''seni merak etmistim nerdeydin'' dedi meraklı gözlerle beni süzüyordu ''okulu gezdik cok yorgunum yarın konuşsak olurmu'' dedim başını salladı kısa süre icinde uykuya dalmıstım