Wonbin'in heyecanla beklediği an gelmişti. Konser bittiği anda Eunseok'un koluna girmiş onu sahile kadar yürütmüştü. Havanın kararmasıyla soğuyan hava yüzünden ikisi birbirlerine çok yakın bir şekilde sahildeki kayalıklara oturmuşlardı.
İkisi de bugünden sonra üşüteceklerinden emindi ama birbirlerinden ayrılmak istemiyorlardı. Wonbin, ona getirdiği hediyeyi ona verip ona bazı şeyleri anlatmak istiyordu.
Eunseok ise sadece saatlerce yanındaki güzel çocuğa bakmak istiyordu. Konuşmasalar da olurdu ona göre. Sadece bu anın bitmesini, onun yanından ayrılmayı istemiyordu.
Bir daha böyle güzel bir gün yaşanmamasından korkuyordu. Yanındakinin parlak gözlerini, yumuşacık saçlarını, tatlı sesini, güzel kokusunu aklına kazımak istiyordu. Gözlerini kapattığında bunları görmeye devam etmek istiyordu.
Eunseok, çok farklı hissediyordu."Eunseok"
"Ya Eunnn"
"Kedis"
Wonbin'in onu dürtmesi ile hayal dünyasından çıkmıştı Eunseok, pembeleşmiş yanaklarıyla.
"Özür dilerim aklım nereye gitti hiç sorma"
"sorun değil. Hadi gözlerini kapat artık, ben açmanı söyleyene kadar sakın açma."
"Hmm tavsanım bana sürpriz mi yapacakmış"
Wonbin, kocaman gülümseyip hafifçe Eunseok'un omzuna vurmuştu
"Ya sus. Hadiii kapat gözlerini"
Eunseok, küçük bir çocuk gibi gülerek elleriyle gözlerini kapatmıştı. Onun şirin görüntüsü karşısında çıldıracağını hisseden wonbin, hemen telefonunu çıkarıp bu tatlı görüntüyü ölümsüzleştirdi.
Eunseok için özenle yaptığı en sevdiği limonlu keki sonunda poşetten çıkarıp üstündeki süsleri düzelttikten sonra Eunseok'a gözlerini açmasını söyledi.
Gözlerini açtığında oturduğu yerde heyecanla zıplamaya başladı. Eunseok, mutluluktan kocaman genişleyen dudakları ve kısılan gözleriyle çok öpülesi görünüyordu Wonbine göre.
"İnanamıyorum, gerçekten benim için yaptın"
"Evet. Söylemiştim buluşunca taze yersin diye"
"Gerçekten çok teşekkür ederim Wonbin. Daha yemeden çok mutlu oldum. Zaten çok güzel görünüyorlar"
"Ne yaptım ki sanki. Teşekkür etmene hiç gerek yok kedis"
Her detayına kadar özenle yapıldığını fark eden Eunseok, sırıtmasına engel olamadı. Üstündeki meyvelerin, süslerin sıralaması asla bozulmamıştı.
Yemeye başladıklarında Wonbin artık konuşması gerektiğini hissetti.
"Rahatsız olmazsan ben biraz sana kendimi açmak istiyorum"
"Tabii ki olmam Wonbin. Senden asla rahatsız olmam"
"Kafemizin patronu dediğim Shotaro, benim abim sayılır. İki kişilik olan aileme onu da eklediğim gün bana çok destek olduğu gündü.
İki yıl önce bizi terk eden babamdan çok daha babalık yaptı bana. Her şeyim olan kardeşimi okutmamda yardım etti. Para kazanmam için bana bu işi verdi. Öğrenene kadar bana öğretti. Hatalarımı affetti, kızmadı bana hiçbir zaman.
Benim kardeşimden başka hiç kimsem kalmadığında varlığını hissettirdi. Kardeşimle ve benimle ilgilendi. Her akşam bize yemek getirdi. Çok acınası haldeydik ama hiçbir zaman bizden vazgeçmedi. Şuan birçok şeyi onun sayesinde başarıyorum. Arkadaş çevrem de onun sayesinde. Çünkü o kadar zorluğun arasında kendi arkadaşlarım bana yardım etmek yerine benden uzaklaşmayı seçmişlerdi.
Liseye devam edemediğim için benden utandılar sanırım, bilmiyorum. "Eunseok, ağlamamak için kendini çok zorlamıştı. Wonbin, bu kadar zorluğa rağmen böyle güçlü kalabiliyorsa onun önünde duydukları yüzünden ağlamayı hiç istemiyordu. Başaramadı Eunseok, yine.
Asıl ağlaması gereken Wonbinken şu an Eunseok elleriyle gözlerini kapatmış ağlıyordu.
Wonbin endişeyle ne yapacağını bilemedi
"Eunseok, ne oldu? sorun ne? bana bak lütfen"
"Bu kadar zor şey yaşamana rağmen çok güçlüsün, melek gibi harika bir insansın. Nasıl başarıyorsun bilmiyorum Wonbin. Seninle gurur duyorum. Keşke o zamanlarda yanında olabilseydim. Her şey üzerine yemin ederim seni asla yalnız bırakmazdım"
Son cümleler Wonbin'in gözlerini doldurmaya yeterli olmuştu. Dolu gözlerinin aksine gülümseyerek ellerini Eunseok'un gözlerinin üstündeki ellere yönlendirdi. Nazikçe Eunseok'un ellerini gözlerinden çekti ve ellerini aşağıda birleştirdi. Parmaklarını Eunseok'un parmaklarıyla iç içe geçirirken diğer elini Eunseok'un yanağına koydu.
Islanmış yanaklarını silip gülümsedi."Benden büyüksün ama bebek gibisin Eunseok. seninle ne yapacağım ben?"
Eunseok sonunda gülümsemişti.
"Gülmek sana çok yakışıyor Eunseok. Bir daha böyle şeyler için sakın ağlama. Hepsini atlattım merak etme. Çalıştığım işten çok memnunum, kardeşimin okumasından memnunum, güzel bir arkadaş grubum var ve seninle tanıştım. Benim güzel şansımsın"
Eunseok, duygularını gizlemede gerçekten çok kötüydü. Utandığı üç metre ileriden bile belli olacak haliyle ne yapacağını bilmiyordu. Birleşmiş ellerinin sıcaklığıyla, Wonbin'in nazikliğiyle büyülenmişti.
Wonbin, hiçbir cevap alamayınca konuyu kapatmak için Eunseok'un yüzüne yaklaşmıştı.
Dudaklarını her zamanki gibi pembe olan yanaklarla birleştirip küçük bir öpücük bırakmıştı güne.Eunseok, karnında hissettiği kasılmalarla, kalbinin dışarıdan duyulabilecek kadar hızlanan ritmi ile nefesinin kesildiğini hissetti.
Ondan bu kadar kolay etkilenmesi onu çok zor durumda bırakıyordu.
Panikle oturduğu yerden kalkıp Wonbine arkasını döndü"Çok geç oldu hadi artık dönelim"
"Gerçekten bu kadar kolay mı utanıyorsun?"
"Utanmadım"
Wonbin, Eunseok'un aynı anda çok çekici ve çok şirin olmasıyla gülmeye başladı
"Öyle olsun bakalım"
_______________________
EUNSEOK ASIRI APTAL DELIRCEM
cok tatlı😭😭😭😖😖😖prodbyjun bu bölümü sana hediye ediyorum askim!! 💖💖🫂🫂
Küçük ya da büyük, hiç fark etmez
hangi konuda zorluk yaşarsan çekinmeden bana gelebilirsin. Elimden bir şey gelmese bile seni neşelendirmeye çalışırım. Yaptıklarımla mutlu olmazsan da mutlu olmanı beklerim.
Birlikte yapabileceğimiz şeyler bulurum, birlikte vakit geçirir eğleniriz. 🫂❣️
Taslaklarımda bir sürü fic var ama bu fic bittiğinde içimde kocaman bir boşluk olacak.
Her zaman seni hatırlatacak bu fic, benim için en özel fic olacak!!🫶🏼🫶🏼
seni çoookkkk seviyorum askim umarım beğenmişsindir😭 Her türlü desteğin için sana çok teşekkür ederim. İyi ki varsın💕❤️🩹

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiss me | Eunbin
Fiksyen Peminathappycat: SELAM demek ayni anda kiss me dinlemisiz Eunseok x Wonbin texting agirlikli texting + duz yazi