İşte başlıyor..

7 0 0
                                    

10 dk dır oturduğu kafede sadece bir çay içmiş ve elinde ki telefonda birşeyler kurcalıyordu.

Zamanın o an hiç önemi yoktu. Aslında telefonda ne yaptığının farkında bile değildi, sadece ne zaman ve nasıl yapacağını düşünüp duruyordu. Ve bunlarında bir önemi yoktu hiç geri dönüş veya kurtuluşu olmadığını bilerek her zaman ki soğuk kanlılığı ile kasaya yöneldi. Yüzünde ki o kararlı bakışların altında büyük bir belirsizlikle yüzleşirken, kasiyerin "hangi masa" sesiyle kendine geldi.

Parayı uzatmış ancak masa numarasını söylememişti elinde ki 20 lirayı öylece bıraktı kasaya ve kafeden çıktı. Kendini toparlaması lazımdı bunun için en güzel şeyin uyumak olduğunu biliyordu ama uykusu da yoktu. Yolda öylece yürüyordu "döner ekmek 5 lira" seslerini bastırmaya çalışan "tantuni ayran 6 lira" sesleri ve yanından hızlıca geçerken yolun bozuk olan kısımlarında sekerek geçen tekerlek sesleri onu daha da içine yöneltiyordu. Kafasını dağıtması gerektiği konusunda iyice kendine hak vermeye başlamıştı.

Önüne doğru baktığında boş zamanlarında gittiği spor salonunu görmüştü. Uzun soluklu bir sporun onu kendine getireceği kanısına vardı ve eve doğru adım atmaya  başladı. Eve geldiğinde kimse yoktu bu içini rahatlatmıştı.

Odasında duran eşofman havlu ve temiz çamaşır dolu çantasını aldı ve yavaşça kapıya yöneldi. O an masasının üstünde duran kâğıtlara takıldı gözleri bunlar önce ki gün bıraktığı ise yaramayan şeylerdi ama birisi karıştırmış ve içinden birkaç sayfayı almıştı bunu fark ettiği anda kâğıtları eline aldı ve üzerlerinde ki krokileri gözden geçirdi.

Evet yanlış görmemişti tasarımların da eksik vardı. En önemli olan sınır hattı lazer sistemi ve lazer füze kalkanı projelerinin tasarımları  çalınmıştı. Oysa ki evde dağınık olan bir yer yoktu hatta sadece bu kâğıtlar dağınıktı. Acaba geldiğimi fark edip evden çıktılar mı diye düşünmeye başlamıştı bi an eli silahına gitti ve evi gezmeye başladı.

Salon boştu mutfakta öyle ama yatak odasının kapısı kapalıydı. Kapıya sağ tarafından yaklaştı ve elinde ki silahı kapıya doğru tutup sol eli ile kapının kolunu yavaşça çevirdi. Kapı açıktı bu onu rahatlatmıştı ama içerde kimse yoktu. Herhangi bir pencere açık değildi. Ve kapıda da bir zorlanma yoktu bunun nasıl olabileceği hakkında bir fikri yoktu.

Fikirlerinin en iyisi Büşra'yı aramaktı onun bu konu hakkında bir fikri olabilirdi. Telefonu çalışma masasının üstünde bırakmıştı. Gidip alırken tekrardan krokileri gözden geçirdi ve çantasıyla dışarıya çıktı.

SonsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin