Vedalar ve cevapsız sorular

12 1 0
                                    



Selamlar, öncelikle kafa karışıklığı yaşanmaması adına hikayeye dair birkaç noktaya açıklık getirelim. Hikayemiz one shot bir kurgu. Normalde tek bölüm olması planlanırken, 2.bölümü yazarak geçmişten anılarına ufacık da olsa dokunmak istedim. Bu sebeple 2.bölüm yüzeysel ve kısa oldu. Oldu bittiye getirmedim bilerek ve isteyerek 2.bölümde olabildiğince az detay vermeye çalıştım çünkü hikayeyi dikkatli okursanız anlayacağınız üzere hayal gücünüze bırakmak istedim. Karakterlerin hislerini kendinizce yorumlayabilirsiniz.

Sorularınızı buraya bırakabilirsiniz⭐️

Hikayeyi Neslihan adındaki yakın arkadaşım için yazdım. Onu biraz fazla beklettim ama Sunrise'ın oluşma sebebi tamamen Neslihan'dı. Ona yaraşır bir hikaye olsun istedim ve genel olarak en sevdiği ünlü ile onu örnek alarak ilerledim. Başta yalnızca ona atacağım küçük bir hediyeydi ama çok sevince yayımlamak istedim. İstediğiniz kişilere uyarlayabilirsiniz zihninizde. Karakterlerin adı yok sonuçta:)

Örneğin ilk tanışmaları sevdiği ünlünün debut yaptığı gün 14 ağustostu. Bana kalsa doğum günü olsun isterdim ama Kore'de ayçiçekleri yazın ortasında temmuz ila ağustos arasında açıyordu. Bu yüzden son buluşmalarını Neslihan'ın  doğum günü olan 6 ocakta planladım.Ayrıca ilk buluşmalarında mekan Gyeonggi-do semtinde geçiyordu çünkü korede bulunan ayçiçekleri tarlalarından birisi buradaydı.
İlk tanıştıklarında birisi 21 diğeri 31 yaşındaydı.
On yıl sonra küçük olan 31 yaşındayken buluştular. Yani ilk aşkını tanıdığı yaşa geldi. Neslihan şu an 21 sevdiği kişi 31 yaşında:)

Nesli'nin saçları şu an turuncu. Hikayeyi daha okumadı ve saçlarını yeni turuncu yaptı. Sanırım hikayeyi okumadan bağlandık🌟

Karakterlerin içsel çatışmalarına çok yalın bir şekilde dahil olduk bence. Örneğin adamı hala görmeyi, ona sahip olmayı deli gibi isterken onu ilk gördüğünde hiçbir şey eskisi gibi hissettirmedi. 10 yıldır kafasının içinde hayal ettiği kişiyi ve ihtimalleri bekliyordu aslında.Onu kocaman bir hayal kırıklığı karşıladı. Aşık olduğu adam hayal ettiği adam değildi artık. Bu yüzden tabloya "sahip olmak" istedi, çünkü tablo hala anılarındaki gibi hissettirmişti. O dakikadan sonra vazgeçti aşkından. Bazen insanları kafamızın içinde olmadıkları birine dönüştürürüz ve kafamızda kurguladığımız halinin hayaliyle yaşarız ama o kişiyle gerçekten tanıştığımızda sandığımız gibi birisi olmadığını anlarız. Tam olarak anlatılmak istenen buydu aslında. Sanmak.

Adam ise hayatı boyunca kendini sanatla ifade etmeyi seçmiş birisiydi. Yalnız, sessiz ve aşkı hiç tatmamıştı. Onunla tanıştığında kendini işe yarar hissetmek için taşıdığı fırçalarından başka bir şeyi yoktu. Hayatına birini dahil etmesi gerçek anlamda ona iyi gelmedi çünkü onunla birlikte yaptığı resimlerden sonra kendini tek başına yetersiz hissetti. Hayatındaki tek başarısı, en büyük başarısızlığına dönüştü. Bazen bazı insanları sevmemiz demek bize iyi geleceği anlamına gelmez. İyi sandığımız durumlar bizi yokuş aşağı sürükleyebilir. Aşk herkese göre değildir. Aşkın suçlusu yoktur ama insan tüm başarısızlıkları için ilk önce kendini ve seçimlerini suçlar. Yine de ona adadığı tablo son ve en değerli eseri oldu, çünkü yalnız başına başardığı hiçbir şey turuncu bir çizik kadar gerçek hissettiremedi. Bu yüzden sanat artık onun için yalnızca 21 yaşındaki aşkıydı.Onu sevmişti, sadece onunlayken kendini sevmemişti.

Ben karakterlerimini ikisini de sevdim. Kim nerde hatalı siz yorumlarsınız ama ben hikayemin son derece gerçekçi olmasından çok memnunum.

Karakterlere isim vermedim, cinsiyet belirtmedim çünkü nasıl isterseniz öyle hayal etmenizi istedim. Bu bir bxb kurgu da olabilir taekook kurgusu da. Bxg hikaye de olabilir direkt kendinizini karakterlerin yerine koyduğunuz şahsi bir kurgu da. Seçim sizin.

Hoşçakalın.
Rex.

Sunrise | One Shot 🌻Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin