KİRLİ GECE #Wattys2015

1-"Tanışma"

İçkimi bitirdikten sonra bardağı yavaşça barmenin önüne koydum ve bakışlarımı yaklaşık yarım saattir beni kesen ve en az 5 dakika önce gelip karşıma oturan çocuğa yönelttim.

Tek kaşımı kaldırıp soru sorarcasına baktığımda bir anda bakışları değişti.Tahrik olduğunu biliyordum.Zaten çoğu erkek benden tahrik oluyordu ve bunu saklama gereği duymadan sadece beni becermek için yanıma yaklaşıyorlardı.

Hepsi birer zavallıydı.

Çocuk,önce dudaklarını yalayıp tebessüm etti ve kafasını yana çevirip mavi gözleriyle bana bakmaya devam etti.Sonunda konuşmaya karar vermiş olucak ki "Bartuğ" diyerek elini uzattı.

"Gece" diye cevapladım ve uzattığı elini tuttum.

"Sürekli burada takılıyorsun galibe." diyerek soru sorduğunda cevap verme gereği duymadan başımı salladım.Ama sonra kararımı değiştirerek "Bu barın kızıyım ben." diye cevap verdi.

"Biliyorum," dediğinde şaşırmamış olmasına fazla takmadım.Çünkü buradaki herkes beni tanırdı.Sonuçta Çelik Baba'nın manevi kızıydım ve bu kesinlikle dokunulmazlığım olduğunun göstergesiydi.Eğer ben burada 'yardım edin' diye bağırsam karşımdaki kişinin sağ kalmayacağına emindim.Bunu benim için değil Baba'ya saygı duydukları için yaparlardı.

Çelik Baba bu barın ve neredeyse caddenin tümünün sahibiydi.Yer altı Dünyası denilince akla gelen ilk isim bile denebilir.Tam bir tehlike.Bu yüzden ben de tehlikenin kızı olarak biliniyorum.

Ben kim miyim? Gece Çelik.İstanbul'un gözdesi.Tüm erkeklerin altına almak istediği baş kişi.

Düşüncelerimden sıyrılıp karşımdaki çocuğa döndüm."Sanırım sana sürekli bakabilirim."dediğinde hiç şaşırmadan gözlerimi devirerek barmene dönüp bir içki daha doldurmasını işaret ettim.

Bir kere de beni şaşırtsalar olmuyordu sanki.Konuşmaya başlamamızın 5.dakikasına kalmadan asılmaya başlıyolardı ve gece sonunda beni yatağa atabiliceklerini düşünüyolardı.

Kendi düşüncelerime de göz devirdikten sonra barmenin önüme koyduğu içkiyi yavaşça yudumlamaya başladım. Ah! Ne kadar çok göz deviriyorum ben böyle?

"Eğer yanıma gelme amacın önce asılmak sonra da yatağa atmaksa , diyebileceğim tek bir şey var." Dedikten sonra önemli bir sır verirmiş gibiöne doğru eğildim ve 'yaklaş' işareti yaptım. O da benim gibi öne doğru eğilirken alnına hafifçe vurarak "İkile" dedim ve onun tepkisine bakmadan yarım kalan içkimi tek dikişte bitirdim.

Hala yanımdan ayrılmadığını görünce sinirle ona doğru döndüm ve artık konuşması gerektiğini belirten bir bakış atarak tekrar önüme döndüm.

"Aslında...Amacım seni yatağa atmak değil. Çünkü senin sürtük olmadığını düşünüyorum." Diye cümleye başladığında ilgimi çektiği için ona doğru döndüm.

"Senle takılmak istiyorum.Bilirsin işte beraber dilm izlemek , el ele tutuşarak dolaşmak, sarılmak, beraber uyumak."

Wow.İşte bunu beklemiyordum. Şaşkınlığımı elli etmeden "Yeni taktiğiniz bu mu? Beni tanımıyorsun bile." Diye onunla alay ettiğimde aldığım cevap kesinlikle bir 'oha' yı hak ediyordu.

"İsmin Asya Çelik.Ama sen Asya ismi için kendini fazla kirli hissetiğinden Gece'yi kullanıyorsun.18 yaşındasın.Liseyi zorla bitirdin ve pek de başarılı bir öğrenci olduğun söylenemez.Bu ortama girdiğinde 14 yaşındaydın. Seni tecavüz uğramış ve ölmek üzereyken Varol Baba buldu ve sen bu barın kızı oldun. Senin kılına zarar veren olursa eminim ki yaşatmazlar. Geldiğinde 1 sene boyunca konuşmadın. En yakın arkadaşın ne kadar nefret ettiğini söylesen de Selinay. Aslan burcusun. Yıllarca dövüş eğitimi aldın. Her an kavga etmeye hazırsın ve sen kavga ederken karşındaki kişinin pek şansı olduğu söylenemez. Kendi etrafında bir güvenlik kalkanı kurdun ve içine kimseyi almıyorsun.Daha devam etmeli miyim?"

Duble duble X2 XXXXL Wow. Ağzım açık bir şekilde ona bakarken ellerini düz sarı saçlarıma getirdi ve hafifçe okşadı.

Tiksinerek elini ittiğimde konuşmaya başlaması kesinlikle bir kahkayı hak ediyordu.

"Bırak o kalkanın içine gireyim. O gözlerini benden uzak tutma ne olur? Bırak seveyim seni. Senden bir şans istiyorum. Bana bir şans ver ve senin içindeki o meleği dışarı çıkarabileyim."

Ne diyordu bu adam? Ben içimdeki meleği yıllar önce öldürmüştüm.

"Uğraşman gerekecek Bartuğ." dedikten sonra bir kağıt uzattığında aldım ve bakma gereği duymadan siyah mini şortumun cebine atıp ayağa kalktım.

Arkamdan mesaj atarsam mutlu olacağını belirten birkaç şey söylediğinde elimle 'okey' işareti yapıp barın benim için ayrılan bölümüne geçtim.

Bugün de bitmişti işte. Ha ?