NEFES'İN anlatımından
Uyandığımda duşa girdim. Sonra sarı yawrum Güneş'in odasına girdim yatakta telefonuyla uğraşıp müzik dinliyodu. Yanına gidip oturdum.
"Nabün yawrum."
"Heç sen."
"Heç. Hayırdır bu saatte?"
"Uyuyamadım."
"Pökö."
Diyip telefonda ne yaptığına baktım. Façayı kapatabilecek şeyler bakıyodu. Yine sinirlenmiştim.
"Napıyosun sen Güneş!"
"Napıyorum."
Elinden telefonu alıp bağırmaya hatta anırmaya başladım.
"Yeter artık. Unut şunu deliricem ya. Bak kimse o izlere karışamaz tamam mı? Anla."
Ağlamaya başladı.
"Bak yawrum. Yapıcak bişi yok. Oldu bikere. Bence çok şeqil duruyo ayrıca.
"Haklısın. Bunları önemsememeliyim artık."
"Heh. İşte benim yawrum ya." Diyip sarıldım. Sonra kalkıp mutfağa indik. Beraber kahvaltı hazırladık. Sonra Rüzgarın odasına geçtim. Murat amca çoktan çıkmıştı zaten.
"Rüzgaaaaar. Rüzgaaar. Lan öküzcüüüm. Yaaa yawrum." Uyanmıyodu. Bende yatağa çıkıp zıplamaya başladım. Birden ayağımı çeken bir adet rüzgar ve rüzgarın üstüne düşen bir adet ben. Bakın arkadaşlar bu bir dramdır.
"Lan hayvan. Lan öküz. Bırahsanaağğğ."
"Özür dile."
"Nö."
"Dile."
"Nö."
"Peki öp bikere kalkcam."
"Nö."
"Şansını zorlama bence" diyip piç smile yaptı. Wowowow arkadaşlar rüzgar haklı. Ben ondan korkuyoruğğm. Çaktırmayın.
"Pökö taam." Diyip öptüm yanağından. Kalktı elimi uzattım tutup benide kaldırdı. Ve mutfağa indik.
"Nerde kaldınız be ya."
"Rüzgar öküzü -burda Rüzgar'ın attığı bakış yüzünden- Rüzgar abi yüzünden hepsi."
"He. Neyse. Hadi krepler soğuyo."
"Owww Güneş başkan krep yapmış. Yumulun."
Yedikten sonra ben odaya kaçtım. Sofrayı kaldırmamak için jdjdjdjd.
GÜNEŞ'in anlatımından
Nefes kaçtığı için sofra bana kaldı. Lanet olsun bu hayat lanet olsun bu sevgi ben seni çok sevmiştim nefes bana nedan böyle yaptın. Neyse. Sofrayı kaldırdıktan sonra bende odaya çıkıp giyindim. Çünküüü rüzgar arkadaşımız bizi yine tayfaya götürüyo. Aslında hepsi kafa çocuklar ama orda Ediz var. Ediz öküzü var. O yüzden pek istemiyorum. Ama bilerek şort giyicem. Ona inat. Aşşağı indiğimde Nefes oturuyodu. Ki Rüzgar'ın telefonu çaldı. Nefes telefonu alıp uçtu. Evet uçtu.
NEFES'in anlatımından
"Rüzgağağar kızıl hatunun arıyoğğ."
"Sen aç yawrum duştayım"
"Alooğ"
"Aşkım"
"Aşkın yoh. Nefes var."
"La nefes aşkım nerde."
"Aşkın duşta."
"Hıı tamam söyle ona çabuk hazırlansın."
"Rüzgağar sefgilin çabuk hazırlansın diyo.
"Taam söledim hadi gelicez birazdan görüşürüz." Diyip suratına kapattım çünkü ben bir bitchızım sjjsjd.
Sonunda Rüzgar'da geldiğinde arabaya bindik. Telefonuma mesaj geldi.
Gönderen: Meriç
Nerdesiniz Nefes
MERİÇ'in anlatımından
Nefes'e karşı ne hissediyorum bilmiyorum ama onun yanında olmak istiyorum. Onu korumak istiyorum. Üzülmesini istemiyorum. Sadece iyi olmasını istiyorum. Aşk mı? Yok canım o kadar da deildir heralde. Herneyse.
Gönderen: Nefesim.
Yoldayız yawrum.
Gönderilen: Nefesim.
Tamam yawrum djdjd.
GÜNEŞ'in anlatımından
Geldiğimizde arabadan indim ve kafeye girdik. Ediz öküzü yine bacaklarıma baktı. Ne bakıyon lan pis sapık demek istesemde sustum. Ve grupla selamlaştım. Nefes Meriç'in yanında ki Rüzgar'da kızılın yanındaki koltuğa oturduğu için bana bi tek Ediz öküzünün yanı kaldı. Mal gibi görünmemek için oturdum.
"Naber millet." Dedi grubun şebeği Demir.
"İyidir şebek. Sen?"
"İyi şapşal yawru."
"Eee millet napıcaz bu ikilinin konuşmasınımı dinlicez."dedi öküz. Gözlerimi devirdim.
"Bence sinemaya gidelim" dedi kızıl.
"Olabülü"
"Olabülü ne ya"
"Lan Nefes iyice kendine benzettin beni"
"Snjdsh -gerçekte böyle gülmedim tabikide. Tabikide rüzgar yawrum."
"Hadi kalkın gidelim."
"Nefes sen Meriçle git." Sabahın intikamı djhdd.
"Iıı. Şey. Yok canım Rüzgarla geçeriz."
"Nö. Hadi hadi."
Tam giderken arkasını dönüp sövmeseydi iyiydi. Rüzgar'ın arabasına bindim ve kulaklıklarımı taktım. Ta ki arabanın kapısı açılıp içeri Öküz girene kadar. Ya bu niye geldi şimdi!
"Rüzgar."
"Arabasız gelmiş de ondan bizimle gelicek."
"Aman iyi."
"Çok meraklı deiliz. Kayda oturıyum artık."
Kaydım. Ve kulaklıklarımı tekrar taktım. Bi süre sonra kulaklığımın teki çıktı. Ve Ediz öküzü kendi kulağına taktı.
"Napıyosun sen"
"Hiç müzik dinliyorum"
"Kimden izin aldın peki bay öküz"
"İzin almama gerek yok"
"Allah allah. Kusura bakma kulaklığımı kimseyle paylaşmam." Diyip almaya çalıştım ama izin vermedi.
"Ya biraz sussana."
"Hay allahım ya"
Uzakta durduğu için yaklaşmak zorundaydım bide. Lanet olsun. Yaklaştım. Zaten biraz sonra geldik. Önce o indi sonra ben. Herkes geldiğinde sinemaya girdik. Hangi flime gireceğimize bakmaya başladık.
"Bence korkuya girelim. Diğerleri sıkıcı olur."
"Rüzgar saçmalama ben korkarım."
"Zaten kork diye bu flim yanında rüzgar olucak kızıl sakin ol." Nefes haklıydı kızıl şanslıydı. Ama biz, tamamen sıçmıştık.
"E ne bekliyoruz girelim hadi."
"Hangisine"dedim biraz tırsak bi şekilde çünkü ben huyumu biliyorum sinemada birine sarılabilirim korkudan. Off neyse.
"Ben Siccin derim"
"Yoağmınaağğ"
"İtiraz yok. Hadi."
"Ne oldu güneş, korktun mu?"
"Sanane be."
Girdik hepimizin koltukları yanyanaydı. Ve mısır alma görevini bana devrettiler. Çıkıp aldım. Arkadan biri yaklaştı.
"Güneşşş bu gece öleceksin"
"Hıı çok komik seni gerizekalı tut bi şunu."
"Ben niye tutuyorum ya?"
"Ediz çok konuşma 2 tane elim var."
"İyi."
Aldıktan sonra odaya girdik. Sadece 2 tane ve yanyana koltuk vardı. Lanet olsun. Ya elini tutarsam. Yada sarılabilirim. Benim ne yapacağım belli olmazki. Hay böyle işin. Derken oturdum. Ediz'de yanıma. Flim başlamıştı. O kadar da korkunç deil be.
"Ağağağağağağ"diye cırlayan ve Edize sarılan benim arkadaşlar hayırlı olsun.
"Hop hop bu kadar meraklıysan akşama beklerim şimdi deil."
"Gerizekalısın Ediz. Korkuyorum olum napıyım."
"Korkmaya devam et."
Salak,salak, harbi salak.
"Haasiiikktiiir" buda Nefes. Nefes'de aynı şekilde birine sarılmadan izleyemez. Biz izlerken kolumu bırakmaz mesela. Lan oha. Şuan.Meriç.Nefes'e.Sarılıyo.
NEFES'in anlatımından
Wowowowow. Oha. Meriç bana sarıldı.
"Tamam sarı sakin ol. Flim sadece."
"Hıhı."
"Al işte kardeşine bak ablasını al."
"Birincisi sen kendi işine bak. Ayrıca o ablasına bak kardeşini al olucak he yani Güneş'i almak istiyosan söyle yani."
"Ne istiycem ben o yaralıyı."
"Artık yeter! Evet yaralarım var! Ama neden var hiç düşündün mü?! Ben babamı kaybettim babamı! Ağlama krizlerine girdim! Ve bunlar da o yüzden! Böyle olmasını istemezdim! İstemezdim."
Güneş ağlamaya başladı. Ben de hemen yanına gittim. Herkes bize bakıyodu ki bu umrumda deildi.
"Sen gerizekalısın Ediz. Git burdan. Git!"
"Bilmiyodum. Ayrıca banane."
"Çık git şurdan açtırma ağzımı Ediz."
"Ne diycen lan."
Rüzgar Ediz'e yumruk attı.
"Sen kimsinde Güneş'i ağlatıyosun lan piç! Meriç al götür bunu burdan."
Meriç Ediz'i alıp götürdü. Bende Güneş'i tuvalete götürdüm. Lanet olsun yine krize girdi. Bunu sana ödeticem Ediz. Derken bide yüzsüz yüzsüz geldi.
"Ben sana git demedimmi lan!"
"Yardım edebilirim."
"İstemiyorum senin yardımını siktir git burdan!"
"Iııı. Nefes yapabilir." Dedi Meriç.
İstemeye istemeye kalktım yanından. Ediz geçti ve sarıldı. Bişeyler söylemeye başladı ama duyamıyodum. Bi süre sonra Güneş sakinleşti. Ediz onu alıp arabaya bindirdi. Hala yanındaydı. Yüzünde pişmanlık vardı sanki. Ve bundan sonrası nasıl olacaktı bilmiyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Yeni Hayatımız~
ChickLitBazen herşey yeniden başlar, bazen daha kötü bazen de daha iyi olur. Hiç beklemediğimiz bir anda hiç beklemediğimiz şeyler olur. Bazen yeni aşklar, bazen yeni arkadaşlar, yeni şehirler. Kısacası yeni bir 'hayat' Güneş ve Nefes'in New York macerasınd...