"Önce Altay'ı daha sonra onun o cesaretini sikeceğim! Bulun bana kardeşimi!"
Volkan'ın gür sesi bir kez daha mahallede yankılanmıştı. Emre, yanında resmen sinirden köpüren adamı sakinleştirmeye çalışırken Barış ve Ferdi ise karşılarındaki adamın bu haline sessiz kalmışlardı.
Ses çıkarırlarsa, Volkan'ın elinden kurtulamayacaklarını biliyordu.
Bir süre oluşan sessizlikten sonra, ilk ayaklanan Barış olmuştu. Emre'nin yanında korkuyla sinmiş olan İsmail'in bileğinden naifçe tutmuş, onu bu gergin ortamdan uzaklaştırmak istemişti.
Bileğinden tuttuğu bedenin titrediğini hissediyordu. İsmail'in korkmasından dolayı vücudu iyice gerilirken kimsenin olmadığı, iki bina arasında bulunan çimenlik alana gelmişlerdi.
Yavaşça oturtmuştu İsmail'i yere. Elleriyle saçlarını hafif hafif okşarken dişlerini sıkıyor, onun sakinleşmesini umuyordu.
Bildiği tek bir şey vardı, Volkan'dan önce Altay'ı kendisi öldürecekti.
"Altay'ı geberteceğim."
İsmail, kaşlarını çatıp Barış'a bakmıştı. Sevgilisinin kasılan bedeniyle derin bir nefes verdi.
"Neden?"
"Volkan abi her bağırdığında korkuyorsun, onun yaptığı yüzünden sen yine korktun. Kuzenim olması mal olduğu ve dayak yemesi gerçeğini değiştirmiyor."
Barış'ın bir solukta söyledikleriyle ilk başta kahkaha atan İsmail'di. Sevgilisinin yanaklarını sıkıp onunda gülmesini sağladığında kıvırcık saçlarını karıştırdı.
"Altay'a hepimiz birer dayak atacağız Barış. Şimdi onu bırakta, bu uzun boylu bizim sarışın çıtırı nereye kaçırmış olabilir onu düşün..."
Barış, hafizasındaki yerleri bir bir sorgulamaya başlamıştı zihninde. Zihni bu durumdan dolayı iyice kafa karışıklığına sebebiyet verirken derin bir nefes verdi.
"Bilmiyorum. Bu enayi, Kerem'i her yere kaçırmış olabilir. Bu İstanbul dışı bile..."
"İstanbul dışına çıkarmaz. Götü yemez."
Yerde oturan iki sevgili, arkalarındaki sesle sıçradıklarında sesin sahibine dönmüşlerdi. Ferdi ise büyük bir gerginlikle kendini çimene atmış, Arda ise usul usul İsmail'in yanına oturmuştu.
"Nereye götürdü bu amına koyduğum o zaman."
"Bilmiyorum. Bildiğim tek şey, biz Altay'ı bulamazsak Volkan abi ilk bizim içimizden geçecek."
Barış ve Ferdi, kısa bir tartışma içerisine girdiklerinde Arda yanındaki İsmail'e dönmüştü. Yutkunarak korku dolu gözlerle abi dediği adama bakıyordu.
"Volkan abi Ferdi'yi neden döverki..."
"Onların öyle dediğine bakma Arda'm."
"Volkan abinin nasıl çıldırdığını gördük ama. Altay abinin yaptığı bu salaklık yüzünden kendi sevgilimin acı çekmesine göz yummak istemiyorum. Ayrıca abim dediğim çocuğuda geri istiyorum."
Arda, elleriyle yanaklarını kavradı. İçindeki sıkıntı git gide büyürken gözlerini gökyüzüne dikti.
"Kerem abi ile daha düzgün bir şekilde konuşabilirdi. Böyle yapmasına gerek yoktu."
"Kerem'in inadını biliyorsun."
"Biliyorum... Yunus abiyi gördün mü peki abi?"
Arda'nın dediğiyle kaşları tekrardan çatuldı İsmail'in. Cebindeki telefonunu çıkarıp Yunus'un numarasını tuşlamış, cevapsız kalmasıyla endişelenmişti.