Ayrılamayız.

62 2 12
                                    

Kafeden çıkmış eve yürüyordum, her zamanki gibi bir akşam değildi, hissedebiliyordum. Kulaklıklarımı takıp yolda hızlıca geçen arabaların sesini en aza indirgedim. Dün yine bir yaz yağmuru yağmış, yerlerde küçük havuzlar oluşmuştu. Eskiden, annem beni okuldan alınca, eve giderken bunlara basmadan yürümeye çalışır, oyun oynardım. Şimdi ise tek isteğim eve gidip başımı yastığa koyduğum anda uyumaktı.

Eve gelince salondan gelen dizi sesi, kulaklığımdan gelen müzik sesini ezdi. Odama gitmeden önce içeriye bir göründüm, ne kadar geldiğimi bilseler de 'Ben geldim!' diyerek onları haber ettim. Odama gittiğimde terden kokmuş kıyafetlerimi çıkarıp bir kenara attım ve direk duşa girdim. Yazın sıcak olması gerekiyordu, anıyordum, ama 40 derece de neydi?

Duştan çıkıp telefonu elime aldım, Sarper'den mesaj vardı.

Sarper: İşten çıktın di mi?

Çisil: Eed.

Sarper: Hee tm o zmn

Çisil: Bunun için mi mesaj attın?

Sarper: Hayır. Şey diyecektim...

Çisil: Ne?

Sarper: hazırlan 5 dakikaya oradayız.

Çisil: Şimdi bak ilk olarak, benim gibi birinden 5 dakikaya hazırlanmasını bekleyemezsin. İkinci olarak, ben yatıp uyuyacağım siz takılın.

Sarper: Seneye ayrılacağız sen hala siz takılın diyorsun. Allah'ın bencili.

Çisil: *dik dik bakan emoji* İyi be iyi. Ama hala 5 dakika konusunda ciddiyim.

Sarper: Tamam 10 dakikan var mahalleyi turlarım o sırada.

Böyle yapmasından nefret ediyordum. Geri zekalı işte, aynı üniversiteye girmek için çalışmaktansa, son 2 senedir 'ayrılacağız, ayrılacağız' demeyi tercih ediyordu. Ama ne yaparsınız, arkadaşlarınızı kendiniz seçemiyorsunuz. Bu Sarper için geçerli değil tabi, o ne istese o olur. Yanınıza gelip 'Bundan sonra en iyi best kankamsın' der ve seçme şansını yoktur.

Uykusuzluğumu ne kadar kapamaya çalışsam da başaramadım, bu yüzden her zamanki tarzımla gitmeye karar verdim. Nereye gideceğimizi de bilmiyordum, bari onu söyleseydi ya.

Salonda, aynı 20 dakika önce bıraktığım gibi oturmaya devam eden anne ve babamın ortalarına oturdum. Annem gözünü televizyondan ayırmadan, "Hayırdır?" dedi.

"Şimdi biz seneye ayrılacağız ya, bizimkiler de artık okul bitti yaz tatili geldi falan diye plan yapmışlar. Gideyim mi 1 saatliğine falan?" dedim Sarper'in taktiğini uygulayarak. Bende işe yaradıysa, onlarda neden olmasındı ki?

"Her akşam olmaz öyle," dedi babam gözlerini telefondan bize çevirerek. "Ayrılıyorsunuz diye düşüneceğinize azıcık ders çalışsanıza. Seneye sınav var, sınav!"

Ah baba, aynı düşüncedeyim ama ne yaparsın çekilmiyor o salaklar bu kafayla.

"Ya baba her akşam değil ki. Bak ne güzel her gün hem işe gidiyorum hem çalışıyorum. Ya zaten benim notlarım iyi ki, az daha zorlasam ODTÜ'ye girecek kızım." dedim de, bu biraz yalan olmuştu sanki.

"Göreceğiz bakalım." Babama bakmaya devam ettim.

"Bu bir evet mi?" dedim cevabı bilsem de.

Kuralları KoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin