Uzak.

17 1 7
                                    

"Sarper, sakin ol."

"Hayır!" dedi yine o umursamaz tavrıyla. Hayatımızı tehlikeye attığını bilmiyordu sanki. "Olmayacağım."

"Öleceğiz, yavaşla."

"Ölmeyeceğiz. Ölmek neymiş sana söyleyeyim," dedi ve arabanın hızını daha da arttırdı. "Bütün bu olanları uzaktan izlemek ölmek gibiydi. Söyleyememek ölmek gibiydi."

"Neyden bahsediyorsun sen?! Durdur şu salak arabayı."

"Bundan bahsediyorum," dedi ve elini elime koydu. Gözlerimiz kilitlendikten sonra tekrar önüne bakmaya gerek bile duymadı. Son hızda gidiyorduk. "Ben ölüyüm, Çisil, neden bana katılmıyorsun?"

Ve çarptı.

Kulaklıklarımdan gelen müziği duyarak uyandım. Gözlerimi ovuşturdum ve camdan dışarı baktım, gün doğmuştu. Nerede olduğumu hatırlamak için etrafa bakındım, uçaktaydım. Yanımdaki 2 koltuk boştu, fakat diğer sıraların çoğu doluydu.

Gördüğüm rüya silinip gitmeden önce biraz daha düşündüm. Böyle bir anımız olduğunu hatırlamıyordum. Lanet Sarper rüyalarıma da karışmaya başlamıştı demek.

Telefonumu kontrol ettim, annem ne yaptığımı soruyordu, Yalın buluşmak için mesaj atmıştı. Sarper'den ya da Temmuz'dan hiç ses yoktu.

Yalın'ın çevrimiçi olduğunu görünce cevap yazmaya karar verdim.

Çisil: Kanka, ben bir arkadaşımda kalmaya geldim ya. Ayıp olur şimdi.

Yalın: Ne arkadaşı be? Bizden başka arkadaşın yoktur ki senin.

Çisil: Başlama lan sen de. Var işte arkadaşlarım, sanki sizin benden başka arkadaşınız yok.

Yalın: Ben de? Sarper bir şey mi dedi?

Çisil: Öff. Boşver çok da önemli değil. Atıştık biraz.

Yalın: Ne kadar 'biraz'?

Lanet olsun, beni iyi tanıyordu.

Çisil: Bir daha asla konuşmayacağız kadar 'biraz'.

Yalın: Sarper'i dövüp geliyorum.

Uçağın iniş anonsunu duyduğumda içimi bir heyecan sardı. Sarper falan, hiçbiri umrumda değildi. Hayatımdaki en büyük adımı atıyordum ve en büyük sırrı taşıyordum. Bu anı mahvedemezdi.

Havaalanından bavulumu da aldıktan sonra dışarı çıktım. Saat farkı kafamı karıştırıyordu. Türkiye, 8 saat ilerideydi. Hesaplamakla uğraşmamak için telefonuma 2. Saat dilimini ekledim. Böylece herhangi birini aramak istediğimde uygun saati bilecektim.

Taksiye atladım ve apartmanın adresini söyledim. Bavulumu arkaya yerleştirmiş, oturmuştum ki telefonum çaldı.

Sarper arıyordu. Gördüğüm korkunç rüya aklıma geldi, beklemeden kapattım.

Yaklaşık 5 kere daha aradıktan sonra, apartmanın önüne gelmiştik. Parayı da ödeyip telefonu açtım.

"Ne var? Meşgulüm."

"Anladık onu zaten," dedi bıkkın bir sesle.

"Ukalalık yapacaksan kapatıyorum?" Etrafa bakındım, kahve içmek için küçük bir kafe buldum. Bavulumu sürükleyerek yürümeye başladım.

Kuralları KoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin