0.9

6 2 0
                                    

Bir kaç adım uzaklığım da ki kız çocuğuna baktım kaldım çok güzeldi su dalgası saçları ile öylece koltuğun üzerinde zıplıyordu

Biraz daha zıpladıktan sonra koltuktan inip sehpanın üzerindeki pastel boyaları alıp içinde o saklayamadığı o heyecan ile kutunun içinden çıkarıp odanın bembeyaz olan duvarına koştu

Elindeki mavi renk pastel boya ile duvarın beyazlığını maviye boyarken içimde o eskiden kalma korku beliriverdi hemen adım atıp elindeki boyayı alacağım an onun ben olmadığını fark ettim onu durduracak biri yoktu benim yaşadığım o kısıtlı hayatı yaşamak durumunda değildi

Duvarı iyiden iyiye maviye bularken bana dönüp koskocaman hayat dolu bir şekilde gülümsediğinde bende kendimi ona karşılık verirken buldum yüzündeki gülümseme eksilmezken bana adımladı aramızda bir adımlık mesafe kalmazken boşta olan elini bana uzattı

Bana uzatılan içi bembeyaz olan o ele baktım tertemizdi daha dünyanın kirine pisliğine bulanmamış bir el

Tereddütle de olsa elimi eline uzattığımda heyecanla elimi tutup az önce karaladığı i duvarın önüne götürdü ikimizde o gök mavisi karmaşık yapıyı izlerken elindeki boyayı bana uzattı gözüm elindeki boyaya giderken şaşkın bir şekilde konuştum

"Ben de mi bir şeyler çizeyim "

Dediğimde hızla beni onayladı yapabilir miydim bir anda gelip beni durdurabilir miydi

Zorda olsa elimi uzatıp boyayı aldığımda parmak uçlarımdan başlayıp kalbime doğru giden o sızıyı hissettim

"Hadi sende bir şeyler çiz"

Diye çocuksu bir heyecan ile konuştuğunda içimde o zamanki heyecanı hissettim elime can gelmiş gibi

Duvarı boyamak için boyayı sürtüğüm de bir anda her yer karanlık oldu o bembeyaz duvarlar simsiyah oldu her yer her yer simsiyah oldu

Kalbimin atışları hızlanırken ne olduğunu anlamaya çalıştım ama anlayamadım ne o küçük kız çocuğu vardı ne de başka bir şey

Kalbim avuçlar içinde sıkılır gibi canımı yakarken içimdeki o acıyı dışarıya akıtmak için avazım çıktığı kadar çığlık attım

Yataktan ter içinde nefes nefese kalkarken ilk işim duvarlara bakmak oldu siyah değildi dışarı rahatlamamı belli eden bir nefes verdiğimde tekrar yatamayacağımı biliyordum yataktan çıkıp terliklerimi giydiğimde terden boynuma yapışan saçlarımı çekip boynumu ovaladım tüm dengem alt üstü gerçekten

Susadığımı fark edip yatağımın yanındaki çekmecenin üzerindeki sürahiye döndüğümde suyumun bittiğini gördüğümde sıkıntıyla ofladım ayaklarımı yerde sürükleyerek odadan çıkıp mutfağa gittim tezgahın üzerindeki bardağı alıp çeşmeden doldurduğum suyu hızla kafama diktim çok susamıştım bunu şuan fark ediyordum

Suyu içtikten sonra hala rüyanın etksinden çıkmadığım için hızla odama gittim ve yorganımın altına girdim

Bilinç altımda gizli saklı kıyıda köşede ne varsa yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyordu ve şunu biliyordum bu dönem beni çok yoracaktı

Sağa sola derken eninde sonunda daha fazla dayanamayıp uyuya kalmıştım sabah gözlerimi açtığımda saatin baya bir ilerlediğini gözüme kalk artık der gibi çarpan güneşten anlıyordum karşıdaki saate baktığımda saatin 11 e geldiğini gördüğümde bir günün daha bittiği aklıma saplandı ömrümden bir gün daha eksilmişti

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 13 hours ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Psikolog Hanım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin