Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
korktuğumu itiraf ediyorum çünkü daha önce hiç bu kadar değer vermemiştim.
"Öğlen neredeydin anne?"
Annem kabanını dolabına asarken soluklanıyordu, bu yorgun yüz ifadesini iyi bilirdim ben. Bordo atkısını da çıkarıp yatağının üzerine bıraktığında beklemeden kendini yatağının üzerine bıraktı, oturdu. "İşlerim vardı."
"Ne işi? Haber vermeden çıktın."
"Her hareketimin hesabını mı vereceğim ben sana? Ne oluyor Beomgyu?"
Aniden sesini yükseltip kaşlarını çatarak yüzüme baktığında şaşırmıştım. Aramız senelerdir iyi değildi. Bağırmayı bırak, birbirimizle nadiren konuşurduk ve şimdi basit bir soruya karşı bu denli tepki göstermişti. Kendisi de bu tepkisine şaşırmış olacak ki birkaç saniye duraksadı, doğrulup karşıma geçtiğinde nefesini seslice verdi.
"Bugün başka kasabaları gezdim, yeni bir ev aradım. Bu yüzden çok yorgun–"
"Bunu neden yaptın?" Göğsüm titremeye başlamıştı, aklımda canlanan konuşmalar amcam ve anneme aitti. Kaşlarımı çatıp annemin üzerine bir adım attığımda kafamı salladım. "Bizim bir evimiz var. Neden buradan uzak bir yerde ev arama zahmetine girdin anne?"
Annem elini kaldırıp saçlarıma dokunmak istedi. Ama parmakları daha saçlarıma değmeden kafamı geriye ittim ben. Ondan bir yanıt beklerken kafamda çoktan senaryoyu kurmuştum, bundan sonra yaşanacakları gözlerimin önünde hayal edebiliyordum. Bu yüzden gözlerim dolmaya başladı, anneme daha çok öfkelendim.
"Taşınmak mı istiyorsun?"
"Evet."
"Neden bana fikrimi sormuyorsun peki?"
Annem nefesini seslice verdiğinde benimle göz temasını keserek odanın içinde adımlamaya başladı. Yüzünü ovalıyordu avuç içleriyle. "Meyus'u seviyorum." Sakin kalmaya çalışıyordum. Anneme bağırmamak için kendi içimde direniyordum. "Kasabadan gitmek istemiyorum."
"Gitmeliyiz."
"Neden?"
Annem dolabının önünde ileri geri yürürken onu soru sorarak kapana kıstırmak istedim. "Neden gitmeliyiz?" dedim yineleyerek. Şimdi ona doğru birkaç adım atıyordum. "Birinden mi kaçıyoruz? Aniden nereden çıktı?"
"Neden böyle yapıyorsun Beomgyu?"
"Çünkü istemiyorum!"
Kendimi tutamayıp yüzüne bakarak bağırdığımda ağlamaya başlamıştım. Amcamın teklifini nasıl kabul edebilirdi? Bunun yanlış olduğunu nasıl bilemezdi? Babamın sahiden bizi rahat bırakacağını mı düşünüyordu?
"Bak çok tatlı bir ev buldum." dedi beni ikna etmeye çalışmaya devam ederek. Ama bu beni daha da öfkelendirdi, gözyaşlarım arttı. Evi bulduğunu söylüyordu. Kararlıydı. "Odan daha geniş, eşyaların değişmeyecek. Orada bir iş–"