[14] 🩸

1.3K 241 352
                                    

İyi Okumalar 🦋
____________

İkisi de gözlerini dahi kırpmadan birbirine bakarken heykelcilik oynayan çocuklardan farksızlardı...

Minho elindeki "içeceği" yudumlarken, gözlerini dahi kırpmadan karşısında oturan tombul yanaklıya bakıyordu.

İlk başlarda Jisung da aynı onun gibi gözlerini kırpmadan karşısında oturan yakışıklıya bakıyordu ama bir süre sonra koyu bakışlar onu ezmeye başlamıştı.

Siyah irisler üzerinde gezinirken ellerinin içi terlemeye başlamış, hızlı atan kalbi ona çoktan ihanet etmişti.

Hala cesaretliydi, enayi cesareti vardı ama yine de onunla karşı karşıya oturmak fazlasıyla şehvetliydi.

Küçük beden artık dayanamamış gözlerini kaçırarak kemikli parmakların arasına yerleşen bardağa bakmıştı.

J: "Ne içiyorsun?"

Minho, profesyonel bir şekilde hiçbir mimik oynatmadan bardağındaki içecekten bir yudum daha almış ama bu sefer kırmızı sıvının dudaklarına bulanmasına neden olmuştu.

Bardağı dudaklarından uzaklaştırdığında çenesine doğru akmak üzere olan kanı dili ile yalamış ve sonunda duvar gibi olan suratına küçük bir sırıtma kondurmuştu.

J: "Vişne suyu"

Minho başarılı bir şekilde korku sahnesini tamamladı diye sırıtırken sincap suratlı insanın açıklaması karşısında donup kalmıştı.

Artık karar vermişti bu çocuk fazlaca cesur değil fazlaca aptaldı.

J: "Ben pek sevmem vişne suyu ya. Daha çok portakal suyu tercih ederim, limonata falan yani. Ama mango ananas karışımı da başka bir seviyede mükemmel şimdi ona da haksızlık etmeyeyim"

Koltukta genişçe oturan beden çenesi düşük ölümlüye tekrardan çattığı için sabır dilercesine gözlerini kapatmış ve elindeki bardağı ses çıkaracak bir şekilde masaya bırakmıştı.

M: "Ne işin var senin burada?"

Jisung büyüleyici sesi duyduğunda vücudunun titrememesi için ellerini yumruk yaparak sıkmıştı. Şimdi bayılmamalıydı çünkü deminden beri bu sorunun gelmesini bekliyordu.

O yüzden oturduğu yerde sırtını dikleştirmiş ve az önce Minho'nun gülümsediği gibi yarım bir gülümseme kondurdu suratına.

J: "Felix'in koruması sıfatıyla buradayım"

Minho alaycıl bir şekilde gülümsemiş ve dirseklerini dizlerine yaslayarak karşısında oturan Jisung'a biraz daha yaklaşmıştı.

M: "Aslında neden buradasın biliyor musun?"

Fısıldayarak konuştuğunda Jisung kollarını kendi bedenine sarmıştı. Böyle büyüleyici bir sesin fısıltısı tüylerini diken diken etmişti.

J: "Arkadaşımı korumak için"

Minho üzülüyormuş gibi bir surat ifadesi takınarak başını aşağı indirmiş ve iki yana sallamıştı ağırca.

M: "Hiç alacakaranlık izledin mi?"

Tombul yanaklının bir anda gözleri parlamıştı. Sonunda onu anlayan birisi!

O da aynı Minho gibi dirseklerini dizlerine yaslamış ve Minho'ya taraf biraz daha yaklaşmıştı.

J: "Cullen'ler ile akraba mısınız?"

Jisung heyecanlı bir şekilde başını salladığında Minho bu enayi ile eğlenmekten ne kadar zevk alacağını şimdiden anlamıştı bile.

M: "Seni kurban olarak tutuyoruz burada"

Taste of Blood (HyunLix)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin